Emre Bal BBC Türkçe
Futbol dünyası bir acı haber daha aldı. Ekvadorlu milli oyuncu Christian Benitez, Katar'da oynadığı daha ilk maçın ardından hastaneye kaldırıldı ve hayatını kaybetti.
Benitez ilk değildi. Kamerunlu Vivien Foe, Eskişehirsporlu Ediz Bahtiyaroğlu ve daha iki ay önce kalp krizinden ölen Manisasporlu genç oyuncu Gökhan Kaya futbolseverlerin akla gelen isimler.
Peki futbolcular, bu kadar genç yaşta, mükemmel fizik durumlarına, iyi beslenmelerine, ortalamanın çok üzerinde tıbbi bakım almalarına karşın neden böyle aniden ölüyorlar?
Sporcu sağlığı uzmanı ve kardiyolog Prof.Dr Erdem Kaşıkçıoğlu, "Sporcular da, futbolcular da diğer insanlar kadar kalp damar hastalıkları riskini taşıyor." diyor.
Sporcu olmanın, iyi mücadele etmenin, belirli bir yaşa kadar iyi performans göstermenin gizli seyreden kalp hastalıklarını bertaraf etmediğini vurguluyor.
Kaşıkçıoğlu 'Kalıtsal bir takım kalp hastalıkları var. Bunlar toplumda bazen 500'de 1 sıklığında görülebiliyor. Benzer sıklıkta sporcularda da ortaya çıkabiliyor. Bu hastalıkların en önemli kısmını da, yine genetik geçişli kalp kası büyümesi oluşturuyor. Kalp kası anormal bir şekilde kalınlaşıyor. Anormal kalınlaşmış kalp de bir takım sorunları beraberinde getiriyor. Bunlardan bir tanesi de esneme problemi. Esneme problemi de özellikle sporcularda, çok yoğun efor sarf ettiklerinde daha belirgin ortaya çıkıyor ve buna bağlı ölümcül ritm problemleri görülüyor." sözleriyle açıklıyor durumu.
Kaşıkçıoğlu'na, yine de profesyonel liglerde futbolcuların sürekli tıbbi kontrol altında tutulduğunu hatırlatıyoruz. Kaşıkçıoğlu ise, sorunun aslında bu fazla profesyonelleşmeden, futbolun endüstrileşmesinden kaynaklandığını vurguluyor.
Ayrıca, profesyonel liglerdeki sağlık denetimlerinin, öyle düşünüldüğü kadar iyi olmadığını söylüyor.
Prof.Kaşıkçıoğlu "Değerlendirenler, sporcuların sağlıklı olduğunu düşünüyorlar yanlış bir şekilde. 'Şu ana kadar bir şikayeti yok, o zaman bir şey yoktur' gibi düşünülüyor" diyor.
"Süperlig'de o kadar çok risk taşıyan oyuncu var ki. Bunun en büyük sebebi de, bu işin endüstrisinin artık insan sağlığını görmezden gelmesi. Uzun meslek tecrübemde, hiç bir şeyi olmadığı varsayılıp, sporu yasaklamak zorunda kaldığım sporcular var. Bu sporcular da, pekçok yerde değerlendirmeden geçmiş olanlar. Mesleki açıdan, gözden kaçma sorunundan bahsetmek lazım." diye de ekliyor. Erdem Kaşıkçıoğlu'na göre amatör kulüplerde durum daha da kötü. 'Kalan sağlar bizimdir' yaklaşımı söz konusu.
Kaşıkçıoğlu'na göre sorunun yine futbolun endüstrileşmesinden kaynaklanan bir boyutu daha var; "Şikayeti olan sporcu şanslı. Çünkü şikayetin olması, en önemli habercilerden biri. Ama sporcunun şikayetini, başarıya odaklanmış sistemde antrenör genelde, sporcunun antremanlardan kaçtığı şeklinde, mücadele etmediği, bıkkın olduğu şeklinde yorumlayabiliyor. Bazen de sporcu, şikayeti olduğu halde, ki sporcu da hedefe, başarıya odaklı sistemin sistemin aslında kölesidir, şikayetlerini saklama yoluna gidiyor. Çünkü sporcuların bir çoğu yaptığı müsabakaya göre ücretlendirmeye tabi oluyor." diyor.
Kaşıkçıoğlu, Türkiye'deki bütün eksikliklere, sorunlara karşın, ani sporcu ölümlerinin tüm dünyanın sorunu olduğuna da dikkat çekiyor.
Kaşıkçıoğlu, Christian Benitez'in ölümünde, maç günü 40 derece olarak ölçülen sıcaklığın da rol oynamış olabileceğini vurguluyor. "Kalp damar hastalıklarında, ölümcül olabilen risklerden birisinin de ortam sıcaklığı olduğunu biliyoruz. Gerek çok soğuk, gerekse de çok sıcak ortamlarda, kalbin kendisini toparlaması zorlaşabiliyor. Sıcak havalarda bunun nedeni, kaybedilen suyun yerine konamaması." diyor.