Kızamık vakalarında artış yaşanmaya başlandı. Türkiye genelinde 2018 yılında 716 olan vaka sayısı, 2019 yılında 2 bin 905’e yükseldi. Enfeksiyon Hastalıkları Derneği Başkanı Prof. Dr. Mehmet Ceyhan, kızamığın Covi'den daha tehlikeli oluğunu bulaş oranının Covid'de 3, kızamıkta 18 olduğnunu söyleyerek, "Bir grup insanın ‘Ben çocuğumu aşılatmıyorum’ deme hakkı yok" dedi.
Sağlık Bakanlığı'nın açıkladığı ‘2019 Sağlık İstatistik Yıllığı’nın ayrıntıları şöyle oldu:
“2018 yılında hiç sıtma vakası görülmezken, 2019 yılında bu rakam yabancı vaka nedeniyle 279 oldu. 112 kişide AIDS görüldü. 2018’de 11 bin 576 olan verem vakaları 11 bin 247’ye geriledi. Kızamık vaka sayısı giderek yükseldi. 412’si yerli, 304’ü yabancı toplam 716 olan vaka sayısı 2019’da 2 bin 905 oldu. Bunun 1958’i yerli, 947’si ise yabancı vakalardan oluştu. Kızamık Kızamıkçık Kabakulak (KKK) aşılama oranı 2018’de yüzde 96 iken 2019’da yüzde 97’ye yükseldi.”
Aşılama oranının artmasına rağmen vaka sayılarındaki yükselişi Hürriyet’e değerlendiren Enfeksiyon Hastalıkları Derneği Başkanı Prof. Dr. Mehmet Ceyhan şunları söyledi:
"2017 yılında Türkiye’de de aşılama oranları yüzde 98’den yüzde 96’lara düştü. Doğal olarak vaka sayıları arttı. 2019’da en son yüzde 97’ye 2020’de yüzde 98’e çıktı. Kızamığın bir özelliği de dalgalanarak seyretmesi. 5-10 yılda bir de pik yapıyor. COVID’den çok daha tehlikeli bir hastalık. COVID’de bir kişi 3 kişiye bulaştırırken, kızamıkta 18 kişiye bulaştırıyor.
COVID’de toplumsal bağışık için yüzde 50-60 yeterli olurken, kızamıkta yüzde 95 olması gerekiyor.
Bu kadar yüksek aşılamayı su çiçeğinde yapsanız hastalığı bitirirsiniz ama kızamıkta bitiremiyorsunuz. Bir grup insanın ‘Ben çocuğumu aşılatmıyorum’ deme hakkı yok, çünkü aşılanmayan her çocuk başka çocukların, insanların da sağlığını tehlikeye atıyor. Yani siz aşılama oranlarını yüksek tutsanız da bir yerlerde aşı reddi varsa hastalık gelip sizi bulabiliyor."