Şivan Perwer: Karar Kürtler için adalet olmadığının göstergesi

 T24- Kürt sanatçı Şivan Perwer, YSK’nın Kürt adayları veto kararını eleştirirken, kararın Kürtler için adalet olmadığının göstergesi olarak niteledi.

Şivan Perwer’in yazılı açıklamasının tam metni şöyle:

 YSK Kürt adayları veto kararı Kürtler için adalet olmadığını göstermektedir!    12 Haziran’da yapılacak milletvekili seçimleri için YSK Leyla Zana başta olmak üzere 12 adayın başvurusunu veto ederek demokratik ve eşit bir seçimin önünü kesmiştir. Mevcut sistem anti demokratik 10% barajını bile yeterli bulmayarak, mevcut hukuk ve siyasi sistemin tekrar yanlı davrandığını ve kimliğine sahip çıkan özgür Kürtlere tahamülsüzlüğünü göstermektedir.

 Türkiye, Leyla Zana ve arkadaşlarını yasaklayarak, Nobel Barış ödüllü, Sayın Aung San Suu Kyi'ye geçen sene seçim yasağı getiren Myanmar cuntacılarını örnek almıştır. YSK Myanmar'ın seçim komisyonunu gibi karar vererek sadece demokrasiye "Fransız kalmamıştır", Myanmar cuntasına özenmiştir.

 Bu karar Türkiye’de Kürt meselesinin demokratik-barışçıl bir çözümün önünde büyük engel teşkil etmektedir. Kürt halkı mevcut geri ve antidemokratik yasalara rağmen iradesini meclise yansıtmak istemiş ama bunun önü statükocu rejim tarafından kesilmiştir.  

Gerek Anayasa referandumu « Yetmez ama evet » gerekse  demokratik açılıma destek verenler  bugün hükümetten, AK partiden, YSK ‘nin kararına karşı tavır almasını ve mecliste bu yasak zihniyete diğer partilerle hemen son vermesini beklemektedir. Bağımsız Kürt adayların girmediği bir milletvekili genel seçimi meşru olmayacaktır. Bu durum ortak yaşama iradesine vurulmuş bir darbedir.

Sanatçı duyarlılığı ile Türkiye ‘nin demokratikleşme ve Kürt sorunu için zaman zaman AKP hükümetinin cesaretli söylemlerine destek olurken, baskıcı ve antidemokratik tavırlarını açıkça eleştirmişimdir ve her türlü yanlışı elestirmekten sakınmayacağım. Hükümetin sessiz kalması, yargıya müdahale olamaz diye kestirilmesi kabul edilemez. 

  Siyasi hareketlerimiz halkımızın demokratik haklarına kavuşması için ulusal birliğini oluşturmalı, birbirne karşı toleranslı bir şekilde beraber mücadele ederek özgür irade ile kararlı politikalar geliştirmelidirler.   

 90 yıldır TC rejimi tarafından halkımıza yapılan insanlık dışı baskılar ve zülüm modern çağımızda devam edemez. Artık Türk halkı, devleti ve kurumları yalın gerçekleri görebilmeli ve ona göre tavır almalıdır.   Kürt halkının demokratik ve meşru mücadelesini hep beraber ve her yerde elele vererek özgür, eşit ve demokratik bir gelecek için halkımızın yanında olduğumu herkesin bilmesini istiyorum.