SİVRİSİNEK DEYİP GEÇMEYİN TEKİRDAĞ (A.A)

-SİVRİSİNEK DEYİP GEÇMEYİN TEKİRDAĞ (A.A) - 08.03.2011 - Yeditepe Üniversitesi Mühendislik ve Mimarlık Fakültesi Genetik ve Biyomühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Fikrettin Şahin, ''Dünyada her yıl yaklaşık 2 milyon kişi sivrisineklerin taşıdığı bulaşıcı hastalıklar nedeniyle hayatını kaybediyor'' dedi. Şahin, NKÜ Ziraat Fakültesi Konferans Salonu'nda, ''Biyolojik gübre ile pestisitlerin geliştirilmesi ve uygulama alanları'' konulu konferanstaki konuşmasında, sivrisineklerin dünyada hastalıkların yayılmasında büyük rol oynadıklarını belirterek, ülkelerin bu yüzden sivrisinekle mücadele yöntemleri geliştirdiklerini söyledi. Sivrisineklerin geçmişten bugüne bilim adamlarının kafalarında soru işaretleri bıraktığını belirten Şahin, şu bilgileri aktardı: ''Sivrisinekler, yaşamlarını dört evrede tamamlıyor. Bu evrelerin ise üçü suda gerçekleşiyor. Sivrisinek, bir insanı ısırmadan önce acının hissedilmemesi için anestezik bir madde yayıyor. Isırma işleminden sonra bu madde, insanı kaşındırıyor. Dünyada, 3500 tür sivrisinek var ve hastalıkların yayılmasında sivrisineklerin rolü çok büyük. Dünyada her yıl 700 milyon insan sivrisineklerin taşıdığı bulaşıcı virüslerden dolayı hastalık kapıyor. Yine her yıl yaklaşık 2 milyon kişi sivrisinekler yoluyla yayılan hastalıklar nedeniyle hayatını kaybediyor.'' Geçen yıl sivrisinekler yoluyla ''Batı Nil'' virüsünün tüm dünyada ölümlere yol açtığını kaydeden Şahin, İstanbul'da da geçen yaz bu hastalığa bağlı ölümlerin yaşandığını hatırlattı. Şahin, konuşmasını şöyle sürdürdü: ''Tüm dünyada ölümlere yol açan Batı Nil virüsü, Türkiye'de de etkili oldu. Fakat kış aylarına girdiğimiz için bu virüs fazla zarar vermedi. Önümüzdeki yaz aylarında Türkiye'de bu virüsün geçen yıldan daha etkili olması bekleniyor. Bu virüs, önümüzdeki yaz döneminde epidemi, hatta pandemi bile yapabilir. Sivrisineklere karşı dünya ülkeleri birtakım önlemler alıyor. Çünkü bu gibi hastalıklar özellikle turizm bölgelerinde ciddi ekonomik kayıplara neden oluyor.'' -BİYOLOJİK GÜBRELEME- Şahin, biyolojik gübrelerin çalışma alanlarından da bahsederek, mikroorganizmaların topraktaki yapısını anlattı. Kullanılan azot gübresinin etkilerini yarı yarıya düşürecek biyolojik gübre geliştirdiklerini belirten Şahin, bu ürünü arpa, buğday, şeker pancarı gibi ürünlerde denediklerini ve başarılı sonuçlar aldıklarını söyledi. Şahin, yapmış oldukları bilimsel çalışmalarda ilgili bakanlıklardan gerekli desteği göremediklerini ve bu konuda ciddi sıkıntılar çektiklerini ifade etti.