Bir sivrisinek için içi taraftarlarla dolu bir stadyumdan daha tatlı, daha çekici bir yer olamaz herhalde. Adeta cennetten bir parça…
İçinde 45 bin kişinin olduğu bir stadyumu düşündüğünüzde (en azından İngiltere Tunus maçının oynandığı Rusya'daki Volgograd Stadyumu dikkate alındığında), sivrisinekler için içeride 45 bin farklı yemeğin pişirildiği dünyanın en büyük mangal partisini hayal edebilirsiniz.
Sivrisinekler için "mangalın dumanı" ise maçı izleyen taraftarların nefeslerindeki karbondioksit gazı. Sivrisineklerin karbondioksiti bir anlamda "koklayabildikleri" algılayıcıları bulunuyor. Maç esnasında stres ya da heyecandan dolayı nefes alış verişleri hızlanan taraftarlar, dakikada 15 kere soluk alıp veren normal insanlara göre çok daha fazla solunum yaparak daha fazla karbondioksit yayıyor. 2010 yılında Fransa'da yapılan bir araştırmaya göre alkol alan taraftarların sivrisinekleri çekme oranı ise alkol almayanlara göre yüzde 30 daha fazla.
Dolayısıyla stadyumu kaplayan bu kocaman kimyasal dumanın "bacası", sivrisinekler için adeta yanıp sönen neon ışıklar gibi çekici bir hale geliyor. En azından dişi sivrisinekler yumurtlayabilmek için kan ve proteine ihtiyaç duyuyor. Vejetaryen erkek sivrisinekler ise sadece bitkilerin sıvılarını emerek yaşıyor.
Bütün bunlar geçtiğimiz İngiltere Tunus maçında futbolcuların sinekleri kovmak için nasıl çırpındıklarını açıklıyor. Evin rahatlığından maçı izleyenler için önemsiz gibi görünen bu sahne futbolcular için ise büyük can sıkıntısıydı.
Peki, bu konuda yetkililer ne yapabilir?
Bu bataklığı kurutamazsınız
Bir seçenek futbolcuların kendi üzerlerine boca ettiğine benzer bir sineksavar alıp söz konusu stadyumun etrafına bir "ölüm halkası" döşemek olabilir.
Hamburg Üniversitesi Entomoloji, yani böcekbilim departmanından Martin Husemann'a göre bu çok da iyi bir fikir değil.
DW konuşan bilim insanı "Yaratacağı çevre sorunlarından dolayı bu derece geniş ölçekli bir spreyleme fikrine sıcak bakmıyorum" diyor. Husemann, "Alınan riskler faydalarından çok daha fazla olabilir" diye de ekliyor.
Zaten Rusya'nın Aşağı Volga bölgesindeki bu sorunla bu şekilde mücadele edilmesi pek de mümkün değil. Stadyumun karşısındaki Volga Nehri'nin de bir parçası olduğu bu sulak alanlar koruma altında. Aynı zamanda bu alanlar sivrisinek ve başka sinekler için ideal üreme sahası. Küresel ısınmanın havayı daha ısı fazla ve nem ile doldurmasının da katkısıyla sivrisineklerin üreme sezonu hiç olmadığı kadar da uzamış durumda. Bunun cezasını da insanlar çekiyor.
Sesle sinek kovmak mı?
Akla gelen bir başka soru da sinek ve diğer böcekleri kovmak için kullanılan ve dükkanlardan 20 liraya alabileceğiniz ultrasonik sinek kovucuların bir benzerini stadyumlara yerleştirmenin işe yarayıp yaramayacağı. Aletin yaydığı ses frekansları insan kulağı tarafından işitilmezken, böcekler için yaklaşamayacakları kadar gürültü anlamına geliyor.
Husemann'a göre bu konudaki farklı görüşler var ve genel eğilim bu tip yöntemlerin işe yaramadığı yönünde.2000 yılında yapılan bir araştırmaya göre ultrasonik aygıtların bulunduğu evler ile ses yaymayan cihazların bulunduğu evler arasında "dikkate değer bir fark" bulunmuyor.
En etkili yöntem: Sineklik
Husemann'ın favori çözümü ise sivrisineklere yıllardır geçit vermeyen yöntem: Stadyumlara asılmasının ve bakımının zorluk yaratacağını kabul eden böcek bilimcisi, gene de "Sineklikler en etkin çözüm" diyor.
Diğer yöntemlerin aksine, stadyumlara yerleştirilecek sineklikler tüm böcek ve haşereleri dışarıda tutabilir. Son Dünya Kupası'ndaki İngiltere Tunus maçında görülen "böcek" hadisesi aslında çok da yeni değil.
2016 yılındaki Avrupa Futbol Şampiyonası finali öncesi gece Paris'te stadyum ışıklarının kazara açık bırakılmasından dolayı 10 binlerce güve sahaya akın etmişti.
Geceleri uyanık olan bu güveler güneşin doğuşu ile birlikte stadyumda uykuya geçmiş ve sahayı, kaleleri, oturakları ve hemen hemen her şeyi kaplamıştı. Akşam olmasıyla beraber uyanan güveler Fransız ve Portekizli oyuncuların hayatlarını acınacak hale dönüştürmüştü.
Arıların istilası
Buna benzer tuhaf bir sahne 2017 yılında Güney Afrika'da, ev sahibi takımın Sri Lanka ile oynadığı kriket maçında yaşanmıştı. Maçın ortasında oyuncular yere atlamaya başlamış ve kafalarının etrafındaki böcekleri elleriyle kovmaya çalışmıştı.
Saha, tıpkı Dünya Kupası'ndaki gibi böcekler tarafından istila edilmiş ancak bu sefer civardan geçen bal arılarının ortasında kalmıştı.
Görüntüler yaklaşık bir saat boyunca devam ederken, televizyondan maçı izleyen ve arıcılık yapan bir "kahraman" sahaya koşmuş ve yerel haberlere bakılırsa balmumu ve baldan oluşan bir karışımla arıları sahadan uzaklaştırmıştı.
Bu olayla birlikte son üç yılda büyük spor karlışamalarında üç kere böcek ve haşereler yüzünde aksaklıklar yaşandı. Bu da acaba ne yapılmalı ya da bir şey yapılmamalı mı sorularını akıllara getiriyor.
Diğer bir çözüm ise bu tip turnuvaları sivrisineklerin bu kadar çok olmadığı kış aylarında ya da kapalı spor salonlarında yapmak.
Ancak kış sporlarındaki soğuk havayı ve kapalı stadyumlar inşa etme maliyetlerini göz önünde bulundurduğunuzda, sineklikler, en azından şimdilik en iyi çözümü sunuyor.
Conor Dillon
© Deutsche Welle Türkçe