Londra
Dünya gündemi Brezilya’nın yeni popülist-aşırı sağ lideri Jair Bolsonaro’nun iktidara gelişini tedirginlikle karşılarken, kimi Brezilyalı gençlerin korkuları da su yüzeyine çıkıyor.
T24’e konuşan Leonardo Vizioli, o gençlerden yalnızca bir tanesi. Yerel seçimlerde sol-liberallerin adaylarından biri için sahada çalıştığını belirten Vizioli, yeni iktidarla beraber ‘nefret söyleminin artabileceğinden’ ve bunun da ‘Bolsanoru’yu destekleyenler için şiddet eylemlerini meşru kılmaya başlamasından’ endişe duyduğunu belirtiyor.
Vizioli, Britanya’nın en prestijli okullarından birinde politika eğitimi alıyor ve Londra’da yaşıyor. Pazar günü gerçekleşen seçimlerin ardından, ‘hâlâ Brezilya’da yaşayan yakınları için de korkmaya başladığını’ dile getiriyor.
Buna ek olarak Vizioli, yeni Başkan’ın ‘seçim kampanyası boyunca kuracağı hükümetin uygulamaları ve düşünsel konumu hakkında konuşmaktan çoğunlukla kaçtığını’ belirtiyor. Bu yüzden de önümüzdeki günlerde atacağı adımları merak ettiğini söylüyor:
"İşi her zaman ‘atayacağı bakanlara’ bıraktı. Ücretsiz sağlık hizmeti ya da eğitim gibi konularda düşüncelerini derinlemesine bilmiyoruz."
Seçim zaferinin ilan edilmesinin ardından Bolsonaro’nun yaptığı ilk konuşmada İncil okuduğuna dikkat çeken Vizioli, ‘’Bugün, nasıl bir politikacı hâlâ bunu yapar’’ diye soruyor: ‘’Sanırım önümüzdeki günlerde dindar grupların güçleneceğini, öte yandan LGBT ve feminist ajandaların Kongre’de güçlerini yitireceğini öngörmek mümkün.’’
Bolsonaro için ‘yakın siyasi tarihin seçim kazanmış en radikal liderlerden biri’ tanımını yapmak mümkün. Eski bir asker olan Brezilya’nın yeni başkanı, diktatörlüğe sempati duyduğunu ve işkenceye karşı olmadığını açık açık söyleyen bir karakter.
Augusto Pinochet’nin Şili’de ‘yeterince insan öldürmediğini’ düşündüğünü bile kampanyası sırasında dile getirdi. Oğlunun trafik kazasında ölmesini, eşcinsel olmasına tercih edeceğini de ifade etti.
Bolsonaro, polis memurlarının iş saatleri içinde öldürdükleri insanlar sebebiyle yargılanmalarını doğru bulmuyor, sivillerin silah sahibi olmalarının önüne geçilmemesini savunuyor.
Brezilya’nın yeni lideri ülkeye gelen sığınmacıları da ‘dünyanın pisliği’ olarak tanımlıyor.
Birçok insan, Brezilya’nın yeni liderinin ‘homofobik’ ve ‘ırkçı’ olduğu konusunda da uzlaşmaya varmış gibi gözüküyor. Washington Post, Borlonaro’nun iktidara gelişini, ‘Latin Amerika’da Soğuk Savaş’tan bu yana siyasette sağa doğru yaşanan en dramatik kayma’ olarak nitelendiriyor. Aralarında Noam Chomsky’nin de bulunduğu 15 aydının ortak imzayla İngiliz The Guardian gazetesinde yayımladığı makalede de Bolsonaro, ‘Dünya için bir tehdit’ olarak tanımlanıyor.
Bolsonaro’yu dünyanın en büyük dördüncü demokrasisinde iktidara taşıyan süreçte, ülkeyi son 13 yılın 11’inde yöneten sosyal demokrat partinin adının anıldığı yolsuzluk iddialarının büyük bir yeri olduğu kabul ediliyor. Artan suç oranı, dalgalanan ekonomi ve dolayısıyla iktidar partisinin sorgulanır hâle gelmesi, ülkede bir ‘değişim’i tetikledi. Bolsonaro’nun iddiası da o ‘değişim’ olmaktı.
Fakat yürüttüğü seçim kampanyasının son günlerine yaklaşırken aşırı sağın yeni yüzü, bir ‘yolsuzluk soruşturması’nın sanığı hâline geldi. İddialara göre Brezilya’da Bolsonaro ve onu destekleyen zengin iş insanları, ülkede ‘yalan haber’in yaygınlaştırılması için bir ağ kurdular.
Hukukî yollardan Bolsonaro’nun kampanyasına maddi destekte bulunmayan iş insanları da böylelikle sağcı liderin propagandası için para harcadılar ve bu ağ kullanılarak, seçim günü saldırılar yaşanacağına ve Bolsonaro’nun rakibi solun adayı Fernando Haddad’ı hedef alan dedikodulara kadar varan birçok manipülatif duyuru WhatsApp, Facebook gibi mecralar üzerinden yayıldı.
Seçimlerin gerçekleştiği pazar gününe kadar Brezilya Yüksek Mahkemesi’nin Bolsonaro’nun adaylığına şerh koşup koşmayacağı bir soru işaretiydi.
Bolsonaro’yu arayarak tebrik eden liderlerden biri, ABD Başkanı Donald Trump oldu. Trump, attığı tweet ile Brezilya’nın yeni başkanıyla her cephede beraber hareket edeceklerini duyurdu. ABD Başkanı, aralarında geçen telefon konuşmasını da ‘harika’ diye nitelendirdi.
Latin Amerika ülkelerinin -Arjantin ve Şili- merkez-sağ hükümetleri de Bolsonaro’yu tebrik etmek için arayan ilk liderler arasındaydılar. Siyasal yelpazenin diğer ucunda yer alan Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro da Bolsonaro’yu arayarak tebrik etti.
İtalya’nın aşırı sağcı İçişleri Bakanı Matteo Salvini de sosyal medyadan Bolsonaro’yu tebrik etti ve ‘’Brezilya’da bile yurttaşlar solu gömdü’’ diye yazdı. Guardian’ın aktardığına göre Salvini’nin tweet’i, ABD’li neo-Nazi lider Richard Spencer tarafından da paylaşıldı.
Diğer Avrupalı liderler ise Brezilya’nın yeni başkanı için soğuk açıklamalarla yetindiler. Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Bolsonaro ile yaptığı telefon konuşmasının ardından ‘demokratik prensiplere’ vurgu yaptı.