Siyasi çözüm umudu tükendi

Siyasi çözüm umudu tükendi

Gazze'den İsrail'i hedef alan füzelere misillemede bulunan İsrail, Filistinlilerin üzerine adeta bomba yağdırıyor. Saldırılarda şu ana kadar 160 Filistinli öldü, bin 100'ü de yaralandı. Son olarak 2012'de şiddetini artıran çatışmalar, barış görüşmeleri sayesinde kesilmişti.

Filistinliler ve İsrailliler, son çatışmaların nedenlerini farklı bakış açılarıyla yorumluyor. İsrailliler, üç gencin kaçırılarak öldürülmesini Hamas'a mal ederek, saldırıların haklı gerekçelere dayandığını ileri sürüyorlar. Filistinliler ise 16 yaşındaki bir Filistinli gencin katledilmesini İsrail'e yönelik füze saldırıları için bir gerekçe olarak görüyorlar.

Amaç misilleme mi

İsrail Herzliya Araştırma Kuruluşu'nda güvenlik uzmanı olarak görev yapan Shaul Shay, Gazze'ye düzenlenen operasyonların Hamas'ın İsrail topraklarına yönelik füze saldırılarına karşılık olarak gerçekleştirdiğini belirtiyor.

Filistin insan hakları örgütü Badil adına çalışan hukukçu Rania Madi ise bu görüşe katılmıyor. İsrail'in, üç Yahudi gencin intikamını almak için Gazze'yi bombaladığını ileri süren Madi, İsrail ordusunun yüzlerce masum insanı tutukladığını, evleri bombaladığını belirterek, bu yaşananlardan Filistin Özerk Yönetimi'ni sorumlu tutuyor.

Gazze El Ezher Üniversitesi'nde Siyaset Bilimi dersleri veren Usama Antar ise bölgedeki yaşam koşullarının Filistinlileri Hamas'a sempati duymaya zorladığını savunarak şöyle konuşuyor: "Kimse bu koşullarda yaşamaya razı olmaz. Sekiz yıldır çok ağır koşullarda yaşıyoruz. Hayvan muamelesi görüyoruz. Sadece yem veriyorlar, başka yaptıkları bir şey yok. Bölgemizi terk etmemiz yasak. Hayvanat bahçesindeki hayvanlar gibiyiz."

Antar ve Madi, Hamas'ın kaybettiği politik etkisini yeniden kazanmak için İsrail'e füze saldırılarında bulunduğu tezine karşı çıkıyorlar. İkisi de mücadelenin salt Hamas veya diğer islami örgütlenmeler tarafından yapıldığına inanmıyor.

'El Fetih de destekliyor'

Seküler yapıdaki El Fetih üyelerinin de füze saldırılarını desteklediklerini ifade eden siyaset bilimci Usama Antar sözlerini şöyle sürdürüyor: "Elbette karşılıklı olarak birbirini vurmak akıllıca bir iş değil. En akıllıca olanı bu savaşa derhal bir son vermek ve politik çözüm bulmak olurdu. Ama İsrail sürekli bombalıyor. Bu nedenle birçok Filistinli füze saldırılarını direniş olarak değerlendiriyor. Bize saldırılıyorsa, diğerleri de saldırıya maruz kalsınlar. Biz acı çekiyorsak, diğerleri de çeksin. Bu konuda Filistinliler hemfikir. Bu, Gazze Şeridi'ndeki Filistinlilerin de birer insan olduğu ve acı çekmek istemediğine dair bir mesajdır."

Hem Antar hem de Madi, savaşın bir an önce sona ermesini istiyorlar. Ancak Madi Filistin Ulusal Yönetimi'ni suçluyor ve ekliyor: "Sosyal medyada çok aktifim. Orada eğitimli insanlarla görüşüyorum. Mesela avukatlar ya da insan hakları savunucuları. Hepsi Filistin Özerk Yönetimi'ni suçluyor. Birçoğu solcu ve Hamas'a karşı. Ama direnişi destekliyorlar"

Filistin yönetimine suçlama

Antar, bunun Filistin Özerk Yönetimi'nin İsrail karşısında sergilediği kararsız politika nedeniyle şimdilik mümkün olmayacağını belirterek şöyle devam ediyor: "Abbas'ın bir an önce Uluslararası Ceza Mahkemesi'ne üyelik başvurusunu imzalamasını bekliyoruz. Filistinliler bu anlaşmayı imzalamadıkları sürece İsrail savaş suçu işlemeye devam edecek. İsrail füzelerini insanların ve evlerin üzerine yağdırmayı sürdürecek. Çatışmalar dozunu arttırdıktan sonra 300'den fazla ev bombalandı. Eğer İsrail, bunların hesabını vereceğini bilse bu tür savaş suçları işlemekten vazgeçer. Netanyahu ve hükümeti Uluslararası Ceza Mahkemesi'nden korkuyor. Bu durum onları Gazze'deki insanlara karşı bu denli acımasız biçimde ezmelerine engel olacaktır."

Ancak uzmanlar konunun bu boyuta taşınmaması için Abbas'ın üzerinde baskı kurulduğunu belirtiyorlar. Durum böyle olunca çok sayıda Filistinli'nin politik çözüme olan güveni de sarsılıyor. Sonunda kazanan taraf Hamas oluyor. Çünkü diplomasinin sonuçsuz kaldığına inananlar tek çözümü şiddette görüyorlar.