Türkiye’nin en önemli tarihi alanlarından biri olan Smyrna Antik Kenti gün yüzüne çıkıyor.
İzmir Dokuz Eylül Üniversitesi adına öğretim üyesi Dr. Akın Ersoy tarafından yürütülen çalışma, Kültür ve Turizm Bakanlığı Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü’nün izniyle, 2007 yılında başladı.
Hürriyet'ten Deniz Boy'un haberine göre, adını Amazonlardan (kadın savaşçılar) alan ve kuruluş efsanesi Makedonya Kralı İskender’in gördüğü bir rüyaya dayandırılan tarihi şehirde şu ana kadar Kadifekale’deki İçkale, Smyrna Tiyatrosu ve Smyrna Agorası ortaya çıkarıldı. Bir bölümü ziyarete açık olan Smyrna Agorası’nda, antik çağın en büyük sivil bazilikalarından biri olan Agora Bazilikası, antik Kent Meclisi ve Agora Roma Hamamı yer alıyor. Bu bölümlerdeki çalışmalar da tüm hızıyla devam ediyor.
Bazilika’nın bodrum katının 1. ve 2. galerilerinde arkeoloji dünyasında büyük yankı yaratan grafitolar yer alıyor. Bu, dünyanın en zengin boya ve kazıma çizgilerle yapılmış duvar yazısı koleksiyonunda 3 bine yakın duvar yazısı ve resmin bulunduğu hesaplanıyor. Duvar yazıları sayesinde, Roma Dünyası’nda ve Antik Smyrna’da günlük yaşamın hemen her alanına, inançlara, gladyatör dövüşlerine, ticarete, gemi teknolojilerine, doğal yaşama ilişkin önemli ipuçlarına ulaşıldı. Smyrna Agorası’ndaki bir başka çalışma noktası ise Roma dönemi Kent Meclisi kazıları. Kente ilişkin kararlar üreten meclis üyelerinin toplandığı bu yapı, son yıllarda tespit edildi. Agora Roma Hamamı’ndaki kazılara da bu yıl hız verildi. İ.S. 2. yüzyılda büyük ölçekli olarak inşa edilen ve halen iki büyük kemeri 14 metre boyunca yükselen hamamın doğu bölümdeki kazılarda sıcaklık, ılıklık ve soğukluk bölümleri ortaya çıkarıldı. Dünya tarihi açısından büyük önem taşıyan bu arkeolojik kazıya Dokuz Eylül Üniversitesi başta olmak üzere Ege Üniversitesi, İstanbul Üniversitesi, İzmir Katip Çelebi Üniversitesi’nden öğretim üyeleri ve öğrenciler katılıyor. Çalışmalarda İtalyan ve Fransız uzmanlar da yer alıyor.
Ülkemizin tarihi ve kültürel tanıtımı açısında büyük önem taşıyan antik kent Smyrna projesi hakkında bilgi veren TOTAL Oil Türkiye A.Ş. Genel Sekreteri ve Yönetim Kurulu Üyesi Begüm Egesel, “Sosyal sorumluluk projelerine büyük önem veriyoruz. Smyrna Antik Kenti Kazı ve Araştırma çalışmaları, TOTAL’in ‘tarihe saygı’ başlığı altında 10 yıldır desteklediği ve 1 milyon TL’nin üzerinde yatırım yaptığı bir proje. Güzel İzmir’de yer alan bu çok kıymetli tarih ve kültür mirasının gün ışığına çıkarılmasını amaçlayan bu çalışmalarda katkımız olduğu için gurur duyuyoruz” dedi.
TOTAL Oil Türkiye A.Ş. faaliyetleri hakkında bilgi veren TOTAL Türkiye Oil Türkiye A.Ş. Satış Direktörü Göker Gürkaya ise “Türkiye çapında 500’e yakın istasyona sahip olan TOTAL Oil Türkiye A.Ş., Türkiye’nin 5. büyük akaryakıt şirketi. Nisan 2016 tarihinde Demirören Holding bünyesine katılan TOTAL Oil Türkiye A.Ş. olarak yenilikçi hizmetler sunmak ve sektörde ilkleri gerçekleştirmek bizim için çok önemli. Müşteri memnuniyeti ilkesi doğrultusunda hizmet verirken toplumumuz ve ülkemiz için önem taşıyan projeler hayata geçirmeye ve sosyal sorumluluk anlamında mevcut projelerimize destek vermeye devam edeceğiz” dedi.
Antik kaynaklarda gizemli Smyrna kentinin kuruluş öyküsü şöyle anlatılıyor: Büyük İskender avlanmak üzere Pagos (Kadifekale) Tepesi eteklerine geldi. Nemesisler Tapınağı önündeki bir pınarın başında yükselen çınar ağacının altında uykuya daldı. Ve rüyasında gördüğü iki Nemesis (Öç Tanrıçaları) ondan burada bir kent kurmasını, halkın buraya göç etmesini istedi. Tanrıçaların bu isteğini Smyrnalılar bölgenin ünlü kehanet merkezi Apollon Klarios Tapınağı’na danıştılar. Tanrı Apollon, Smyrnalılara “Kutsal Meles’in ötesindeki Pagos Tepesi’nde (Kadifekale) oturacak olanlar, eskisine göre üç dört kat mutlu bir hayat sürecektir” dedi. Bu efsane Roma dönemine ait birçok Smyrna sikkesi üzerinde de canlandırıldı. Antik kente yönelik ilk kazı 1932’de Smyrna Agorası’nda başlatıldı. Bu çalışma yeni kurulan Cumhuriyet’in ve dolayısıyla Atatürk Dönemi’nin ilk arkeolojik kazı projelerinden biri oldu.