Soğandan swapa; son günlerde Türkiye ekonomisinde neler oluyor?

Soğandan swapa; son günlerde Türkiye ekonomisinde neler oluyor?

T24 Haber MerkeziGonca Tokyol

ABD’li rahip Andrew Brunson’ın serbest bırakılmaması ve ardından Ankara-Washington hattında alınan karşılıklı yaptırım kararlarıyla birlikte yaz sonunda kur krizini yaşayan Türkiye ekonomisi, son günlerde yeniden hareketli bir dönemden geçiyor. Fiyatların artması ve stokçuluk iddialarıyla bir dönem Türkiye'nin gündemini 'soğan' işgal ederken, şimdi ise konuşmaların ana konusunu 'swap' oluşturuyor. 

TIKLAYIN - Ekonomide hareketli günler: Devlet tahvili faizleri artıyor, borsa düşüyor, kredi risk primi artıyor

Türkiye’nin Rusya’dan S-400 almasına ABD’nin verdiği tepki ve F-35 konusunda yaşanan pürüzler, yatırımcılar nezdinde yeni bir Washington-Ankara gerginliği ihtimalini güçlendirirken, ABD Başkanı Donald Trump ile Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın cuma günü Golan Tepeleri konusunda zıt düşmesi de tansiyonun artması yönündeki beklentiyi yukarı çekti. Bu da, dolar/TL kurunu 5.80’in üzerine kadar çıkardı. Türk Lirası, dolar karşısında haftanın son iş gününde yüzde 6’ya yakın değer kaybederken, dolar/TL ağustostan bu yanaki en yüksek seviyeye yükseldi.

Brunson krizinin çözülmesinin ardından 31 Ocak’ta 5,16’ya kadar gerileyen kurun yukarı yönlü hareketi sırasında A Haber canlı yayınında olan Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, Nisan ayında ekonomiyle ilgili yol haritası yapılacağını açıklarken seçim sürecinde sosyal medya üzerinden algı operasyonları yapılmakta olduğunu savundu.

Bakan Albayrak’ın “Döviz oyunu oynayanlar burada zarar ettiyse birileri yine pişman olacak” sözlerinin ardından ise cumartesi günü Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) ve Sermaye Piyayası Kurulu’ndan (SPK) adımlar geldi. BDDK, JP Morgan'ın cuma günü (22 Mart) döviz piyasalarına ilişkin yayımladığı raporla müşterilerini yanıltıcı ve manipülatif şekilde döviz alımına yönlendirdiğine dair şikayet alındığını ve JP Morgan ile ismi verilmeyen ‘bazı bankalar’ hakkında soruşturma başlatıldığını duyurdu. BDDK’nın ardından benzer bir karar da SPK’dan geldi. SPK da kısa bir süre sonra JP Morgan'ın yayımladığı raporun başta bankacılık hisseleri olmak üzere Borsa İstanbul AŞ'de işlem gören hisse senetleri üzerinde spekülatif etki yarattığına yönelik şikayetler üzerine inceleme başlatıldığını açıkladı.

TIKLAYIN - BDDK'nın ardından SPK da, JP Morgan hakkında inceleme başlattı!

BDDK ve SPK kurdaki hareketliliği düzenlemeye çalışırken; TL’nin dolar karşısında değer kaybetmesi, Londra swap piyasasında Türk Lirası gecelik faizinin yükselmesine sebep oldu. Geçen hafta yüzde 22 düzeyinde olan gecelik swap faizi, salı günü yüzde 350 seviyesine yükselirken çarşamba günü ise yüzde 1000’in üzerini görmesinin ardından yüzde 650’ye geriledi.

TIKLAYIN - Londra swap piyasasında TL’nin gecelik faizi yüzde 1000'in üzerini gördü

Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası (TCMB) da pazartesi ve salı günü bir hafta vadede repo fonlaması gerçekleştirmeyerek örtülü faiz artırımına gitti. Aynı zamanda döviz karşılığı TL swap piyasasında vadesi gelmemiş toplam swap satışı sınırı yüzde 10'dan yüzde 20'ye çıkarıldı. Merkez Bankası aynı zamanda haftanın ilk iki gününde TL karşılığı döviz depo piyasasında ihale açmadı. MB’nin bu adımıyla da fonlama maliyetleri arttı.

Atılan adımlar sonrasında dolar/TL haftaya aşağı yönlü hareketle başladı. Haftanın ilk gününde en yüksek 5.6850 seviyesini gören dolar/TL, çarşamba günü 5.30’un altına kadar gerilese de daha sonra yönünü yukarı çevirdi ve 5.4667’ye kadar yükseldi.

Tahvil faizleri yılın en yüksek seviyesinde

Öte yandan devlet tahvillerinin faizleri de gün içinde yükseldi. 2 yıllıklarda faiz yüzde 21.34’e, 5 yıllıklarda 20.01’e, 10 yıllıklarda da 18.21’e çıktı. 10 yıllık tahvillerin faizindeki artış oranı yüzde 4.12 oldu. 2 ve 10 yıllık gösterge tahvil faizleri bu yılın en yüksek seviyelerine geldi.

Borsada kayıp yüzde 6'ya yakın

Borsanın yönü ise aşağıya doğruydu. BIST 100 endeksindeki kayıp gün içinde yüzde 9’a kadar yükselirken, Türk Lirası likiditeye ihtiyaç duyan yabancıların hisse ve tahvil satışlarına yönelmesiyle BIST 100 endeksi günü son 2.5 ayın en düşük seviyesinde kapattı. BIST 100 gün içinde 90.523 puana kadar geriledikten sonra kapanışta yüzde 5,67 kayıpla 91.855 puanda yer aldı. Endeksin haftalık kaybı ise yüzde 12,40 oldu.

Bloomberg: Eğer yatırımcılar Türkiye’ye sırtını dönerse Erdoğan’ın oynadığı kumar geri tepecek

Bloomberg, gün içindeki gelişmelere dair haberinin başlığında “Erdoğan piyasalara karşı” ifadesini kullandı. “Eğer yatırımcılar Türkiye’ye sırtını dönerse Erdoğan’ın oynadığı kumar geri tepecek ve ekonomideki problemler de çürümeye bırakıldı” denen haberde, pazar günkü seçimler öncesinde çok sayıda sektörün hükümetin isteklerine boyun eğmek zorunda kaldığı yorumu yapıldı.

Ekonomistler ne diyor, şimdi ne olacak?

Akademisyen Prof. Dr. Özgür Demirtaş da Twitter hesabından yaptığı paylaşımda swap faizindeki artışın yabancı yatırımcıyı borsadaki yatırımlarını satmaya yönlendirdiğini kaydetti. Demirtaş, “Yabancı yatırımcıyı SWAP faizi arttırarak vurursanız, Borsa ve Tahvil yatırımını satar, Kan akar demiştim. Maalesef oldu” ifadesini kullandı.

İktisatçı Mustafa Sönmez de benzer bir noktaya dikkat çekerek, 1989’da yapılan kambiyo rejimi değişikliğini hatırlattı ve şunu sordu:

“1989’da yabancılara denildi ki paranızı getirip yatırım yapın, istediğiniz zaman da TL'leri dövize çevirip çıkarabilirsiniz. Son swap oyunu, kural ihlali oldu. TL'den dövize dönmek isteyenler engellendi, faul yapıldı. Artık güvenirler mi?”

TIKLAYIN - Borsa günü 5,67 değer kaybıyla tamamladı; işte en çok değer kaybeden şirketler

Ekonomi yazarı Uğur Gürses de, borsadaki düşüşün ardından yaptığı yorumda, "Dış güçler paranoyası ile yabancı yatırımcıyı düşman ilan edip TL'sini kesince, onlar da ihtiyacı olan TL'yi sağlamak için TL varlıkları (hisse senedi, tahvil vs) satıyor çok doğal olarak. 6 ayda 2 defa ‘sudden stop başarısı’ tarihe geçer” dedi.

Timothy Ash: Piyasalar ve yatırımcılarla kavga etmenin sonucu iyi olmayacak

Türkiye’nin borçlanma ihtiyaçlarını karşılamak için eninde sonunda yabancı yatırımcılarla çalışmak zorunda olduğunu ifade eden Londra merkezli Bluebay Asset Management Stratejisti Timothy Ash de “Piyasalar ve yatırımcılarla kavga etmenin sonucu iyi olmayacak. Problem, yabancıların fişi çekmesi değil yereldeki polarizasyon” ifadesini kullandı. Ash, yabancıların değil Türkiye vatandaşlarının ülke politikalarına güvensizlik nedeniyle Türk Lirası satarak döviz almaya yöneldiklerini söyledi.

Atilla Yeşilada: Türev piyasaların işlev görmesini engelleyen mevzuat yürürlükten kalkarsa, yabancı öyle bir satacak ki, kapı-pencere kırılacak

Ekonomist Atilla Yeşilada da Para Analiz sitesinde yayımlanan “Seçim uğruna kaybettiklerimiz” yazısında şu yorumda bulundu:

“Bir ay önce ‘bize aşık olan’ yatırımcılara hayatlarının kazığını attık. Bunları unutmazlar. Bu ülkeye önce IMF girmeden tek kuruş sıcak para girmez artık. Daha da kötüsü var, eğer seçimden sonra ortam normalleşir de bankalara yapılan baskılar durur, türev piyasaların işlev görmesini engelleyen mevzuat yürürlükten kalkarsa, yabancı öyle bir satacak ki, kapı-pencere kırılacak. Özal’ın sermaye hesabını açmasından bu yana kurulan ve adına ‘piyasa şeffaflığı’ denilen 40 yıllık güven duygusunu lağım çukuru olarak kullandık.”

“Türkiye’nin sabır gerektiren uzun erimli önlemleri uygulamaya geçirmesi lazım ve Erdoğan’ın sabrı yok"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, pazar günü Yenikapı Meydanı’ndaki seçim mitinginde "Dövizle ilgili provokatif eylemler içine girenler çok ağır bedel ödeyecek" demişti. Chatham House’un Türkiye analisti Fadi Hakura ise asıl sorunun Erdoğan’ın seçimlerden sonra kendisini dizginleyip dizginleyemeyeceği olduğunu düşünüyor. Bloomberg’e konuşan Hakura, seçim sonrasına dair şunları söylüyor:

“Türkiye’nin sabır gerektiren uzun erimli önlemleri uygulamaya geçirmesi lazım ve Erdoğan’ın sabrı yok. Eğer büyük şehirlerde seçimi kaybederse, ekonomik büyümeyi artırmaya yönelik daha müdahaleci önlemler gelebilir.”

5 Dakika Ekonomi: Küresel durgunluk nedeniyle TL’deki değer kaybı devam edebilir

*Bu haberde Bloomberg, Reuters ve Investing.com'un dışa açık verileri kullanılmış ve ekonomistler ile iktisatçıların sosyal medya hesaplarında yaptıkları yorumlardan yararlanılmıştır.