Şok Marketler, eve servisi kabul etmeyen çalışanlarını işten çıkarıyor

Şok Marketler, eve servisi kabul etmeyen çalışanlarını işten çıkarıyor

"Cepte Şok” uygulamasıyla internet üzerinden sipariş almaya başlayan Şok Marketler, evlere sipariş götürmeyi kabul etmeyen personelini işten çıkarmaya başladı. Eve servis yapmayı kabul etmeyen Bahadır S. “Bütün iş yoğunluğu ve koşuşturmanın arasında alelacele bir kağıt imzalattılar, kabul etmeyince de ücretsiz izinle kovulma arasında tercih yapmamı istediler” dedi. Sanat tarihi öğretmeni olan B.S, de beş buçuk aydır çalıştığı Şok Market’te,evlere servisi kabul etmediği için işten atıldı. Salgın sürecinde iş yoğunluğunun iki katına çıktığını, belirten B.S. evlere servis uygulamasını kabul ettiklerinin yazıldığı belgenin kendilerine usulsüz olarak imzalatıldığını söyledi.

bianet'ten Hikmet Adal'ın haberine göre Antalya Manavgat’ta bulunan bir şubede çalışan 31 yaşındaki Bahadır S. de onlardan sadece birisi. Siparişlerin yeni personel alımı yapılmadan yayan olarak yapılmasını istediklerini ifade eden Bahadır S. koronavirüse karşı önlem alınmadan sipariş götürmeye zorlandıklarını söyledi.

"İş sözleşmemizde yoktu"

Servise çıkmayan çalışanların kovulmaya başladığını aktaran Bahadır S. yaşananları şöyle anlattı: “İki ay önce yemek kartları dağıttılar ve yemek paramızın artık bu karta yatacağını bildiren bir kağıt imzalamamızı istediler. Ama bunu çok acele bir şekilde yaptılar, okumamıza fırsat vermediler. İmzalattıkları kağıdın 3. maddesi evlere servisin sözleşmemize ekleneceğine dairdi.

“Geçen hafta itibariyle “Cepte Şok” uygulaması devreye soktular. Uygulamadan arkadaşlarımız vasıtasıyla haberimiz oldu. Mağaza müdürüne ve bölge müdürüne sipariş gelmesi halinde teslimat yapmayacağımı söyledin. Çünkü ben işe girerken bana böyle bir şey aktarılmamıştı ve sözleşmemizde yoktu.

"Çalıştığım mağazada 4 kişi çalışıyorduk ve iş yükümüz oldukça fazlaydı. Tutanak tutup savunmamı aldılar ve bana ya ücretsiz izine ayrılmamı ya da yasal işlem başlatacaklarını söylediler.

"Ücretsiz izne çıksam da parasız kalacaktım, kovulsam da parasız kalacaktım. Ben de bu koşullar altında çalışmak istemediğim için yasal işlem başlatılmasını istedim ve Pazartesi günü (6 Nisan) çıkışımı verdiler.

"Yaz sonunda aktif edilecek uygulamayı öne çektiler"

"Mağazada üç personel kaldı. Yeni başlayan erkek çalışan ben dağıtırım benim için sıkıntı yok dedi ama müdür ve müdür yardımcısı iki kadın çalışan tereddütle baktı, gitmek istemediklerini söyledi. Bölge müdürü onları arabayla kendisinin götüreceğini söyleyince kabul etmek zorunda kaldılar.

"Yine bölge müdürünün bize yaptığı açıklamaya göre bu uygulamayı yaz sonunda aktif etmeyi planlıyorlarmış ama koronavirüs nedeniyle erkene çekmişler. Öyle bile olsa bu durum karşısında mağdur olan biziz. Sokağa çıkamadıkları için 65 yaş üstü hedefleniyor diyorlar ama herkese sipariş götürmek zorunda bırakılıyorsun.

"Sorumlulukları gereği sessiz kalan ya da ev geçindiren arkadaşlarım var ve buna ses çıkartamıyorlar. Ben buradan onların sesini duyurmak istiyorum, umarım onların çalışma şartlarının iyileşmesine vesile olabilirim.”

"Çok az personelle iki kat çalıştık"

Sendika.org'un haberine göre Sanat tarihi öğretmeni olan ancak yaklaşık iki yıldır market sektöründe çalışan B.S, geçtiğimiz günlerde “Cepte Şok” uygulamasıyla evlere servisi kabul etmediği için Şok Market’ten atıldı. B.S. salgın sürecinde yaşadıklarına dair şunları anlattı:

"Salgın sonrası çalışma koşullarımız etkilendi. İnsanlar stok yapmak için çok fazla alışveriş yapmaya başladılar. Salgının başladığı ilk günlerde normalden iki kat daha fazla daha yoğun çalışmaya başladık. Sizin de sosyal medyadan ya da yaşantınızdan görebildiğiniz kadarıyla marketlerde ürün bulamama, sürekli müşteriye cevap verebilme, gelen malı hemen açıp müşteriye sunabilme mücadelesi gibi birçok şeyle iki kat çalıştık. Bizim mağazanın cirosu 10-12 bin lirayken 25-26 bine, diğer mağazalarınki 20 binken 40 bine çıkmıştı. Bunu da yine çok az personelle yaptık. Herhangi bir destek durumu olmadı."

"Salgına karşı ilk etapta önlem alınmadı, temizliğe ayıracak vaktimiz yoktu"

"Salgın karşısında ilk etapta herhangi bir önlem alınmadı. Biz cebimizden verdiğimiz parayla eldiven almaya başladık. Mesela kasada çalışırken 20 dakikada bir elimi yıkamam imkânsız, çünkü benim yukarı çıkmam için diğer çalışanın kasaya gelmesi lazım ki ben elimi yıkayayım. Daha geçtiğimiz hafta maske ve dezenfektan geldi. Salgının belki de 10’uncu ya da 15’inci gününde. Kolonyayı bile kendimiz aldık. Markete dahi kolonya gelmiyordu, bulamıyorlardı. Yani ilk 10 günlük süreçte biz kendi çabalarımızla bir şeyler yaptık. Mağazanın temizliğine dikkat ediyoruz tarzı bir reklam yapıldı, alışveriş arabalarının temizliğine vs. Bu yoğunlukta mağazanın müşteri sayısı iki katına, cirosu iki katına çıkmışken ve mağazada sabah iki kişi, akşam iki kişi olduğunu düşünürsek sizce ne kadar temizlik yapılabilir? Herhangi bir şekilde temizliğe ayıracak vaktimiz yoktu. Zaten müşteri ile ilgilenip yeni gelen malları açıp müşteriye sunmak haricinde yapabileceğimiz bir iş yoktu.

“Evlere servis uygulaması bize usulsüz olarak imzalatıldı”

"İşten atılma sürecine gelince… Geçen hafta itibariyle “Cepte Şok” uygulamasını hayata geçirdiler ve siparişe giden personellerin, poşetleri verirken müşteri ile fotoğraf çekmesini ve WhatsApp iş gruplarından paylaşmasını istediler. Kadın personeller evlere gidemeyeceklerini, güvenilmez ve korunaksız olduğunu, Covid-19 tehlikesinin olduğunu söylediler. Ama onlara bölge müdürünün kendilerine eşlik edeceği ve bu uygulamaya imza attıkları söylenerek ikna edildiler. Tabii burada insanların işlerini kaybetme korkusu da var, malum salgın dolayısıyla iş bulamama durumu söz konusu.

Evlere servis uygulamasının bize usulsüz olarak imzalatıldığını düşünüyorum. Çünkü yaklaşık iki ay önce bizlere “Paye Kart” adında bir yemek kartı vereceklerini, artık maaşımıza yemek parası yatmayacağını ve yemek paramızın bu karta yatacağını söyleyerek bu konuyla ilgili bir muvafakatname imzalamamızı istediler. Bunu aceleye getirdiler. Ayaküstü “Paye Kart”ı anlatıp hemen imzalamamızı yoksa yemek paramızı yatıramayacaklarını söylediler. Bununla ilgili bölge sorumlusu “Benim hepinize tek tek tebliğ etmem söz konusu değildi, imza atmanız benim için yeterliydi. O yüzden imza attırdım deyip” geçiştirdi son aşamada. Buradaki maddelerden biri de evlere servisin ilk sözleşmemize ekleneceği yönündeymiş. Okuma fırsatımız olmadı. Ama ben Şok Market içerisinde çalışan hiç kimsenin bundan haberdar olduğunu düşünmüyorum, en azından benim tanıdığım 5-6 kişinin kesinlikle haberi yok. Zaten sosyal medyadan bana ulaşan insanların da hiç haberi yok. Bana sordukları tek şey de “Avukatlarınız size bu şekilde bir imzalatmanın işi değiştireceğine dair bilgi veriyorlar mı?” şeklinde.

Şok Marketler: İstihdam yaratıyoruz

Konunun sosyal medyada gündem olmasıyla birlikte bir açıklama yapan Şok Marketler evden çıkamayan 65 yaş üstü kişileri hedeflediklerini ve mağazalarından 500 metre uzaklıktaki hiç bir yere servis yapılmadığını iddia etti.  Şok Marketlerden yapılan açıklamada şu ifadeler kullanıldı:

“Cepte Şok uygulamamızı, sosyal mesafenin ve evde kalmanın büyük önem taşıdığı bu zorlu günlerde özellikle 65 yaş üstü vatandaşlarımızı hedefleyerek ücretsiz ve üstelik market fiyatıyla adrese teslim özelliğiyle hızlıca hayata geçirdik. Mağazalarımızın yakınındaki mahalle ve komşularımıza yardım etmek amacıyla bu hizmeti başlattık.

“Hiçbir mağazamız, bulunduğu konuma 500 metreden uzak bir yere servis yapmıyor. Çalışanlarımız en yakın mesafedeki ve hafif yükleri yürüyerek müşterilere ulaştırırken, daha uzak veya yüklü siparişler ise bölge yöneticilerinin araçlarıyla müşterilere teslim ediliyor.

“Cepte Şok uygulamamız için işe alanlarımız başlamıştır. Bu kapsamda bir hafta içinde 350 kişiyi işe aldık ve istihdam yaratmaya devam ediyoruz. Hem adrese teslimat hizmeti kapsamında hem de açmayı planladığımız yeni mağazalarla birlikte 2020 yılında toplam 5.000 kişiyi daha istihdam edeceğiz.”