Ankara'da Hak İnisiyatifi Derneği, Dünya İnsan Hakları Günü etkinlikleri kapsamında "Çocuklar Haklıdır" konulu panel düzenledi. İHD Ankara Çocuk Hakları Komisyonu Üyesi Sevinç Koçak resmi kayıtlara göre 21 bin hamile çocuğun olduğunu belirtirken, Af Örgütü’nden Mehmet Onur Yılmaz sokağa çıkma yasakları sırasında 97 çocuğun öldüğünü ama hiç dava açılmadığını söyledi.
bianet'in Mezopotamya Ajansı'ndan derlediği habere göre Uluslararası Af Örgütü Türkiye Şubesi İnsan Hakları Eğitim Programı Koordinatörü Mehmet Onur Yılmaz, şunları dedi:
“Bizler hayatın neresindeysek, çocuklar da oradadır. Ama bizler çocukları gerçekten ‘birey’ olarak görüyor muyuz?
“Biz hep çocukları sevimli, komik görüyoruz ama çocuklar hayatın her yerindeler ve bu çocuklar bu hayatı yaşıyorlar.
“Yetişkinlerin başına bir şey geldiği zaman çocuklara nazaran hesabı daha kolay soruluyor. Çünkü toplum ‘bir kere geldi başına’ diyerek, olayı kapatıyor.
“Abluka dönemlerinde 97 çocuğun hayatını kaybettiğini ve dava açılmadığını görüyoruz.
“Herhangi bir yardım almayan 400 bin engeli mülteci çocuk var. Türkiye’de hayata hiçbir yere konulmayan çocuklar var, bizim çocuklarımız gibi.
“Kadın haklarının kadın savunucuları var, LGBTİ’lerin savunucuları var ama ne yazık ki, çocukların savunucuları yok.”
İHD Ankara Çocuk Hakları Komisyonu Üyesi Sevinç Koçak ise, Birleşmiş Milletler’in çocuk haklarına dair sözleşmesinin uygulamada altının boş olduğunu belirtti.
Hapishanelerde 3 binin üzerinde tutuklu çocuğun olduğunu belirten resmi kayıtlara geçen 21 bin hamile çocuk olduğu bilgisini verdi.
Koçak şöyle devam etti:
“Çocuk, hakları olan bir bireydir. Çocuğun adalet, sosyal ve her türlü yaşamsal hakları devletlerin, savaş politikaları ile gasp ediliyor.
“Yaygın olarak göç mağduru çocuklar ayrımcılığı yaşıyor. Kürt çocuklar taş attıkları için ayrımcılığa maruz kalıyor. Bütün okullarda, ayrımcılık ve toplumsal eşitlik üzerine derslerin verilmesi gerekiyor.
“Türkiye’de çocukların yüzde 33’ü cinsel istismara maruz kalıyor. Adliyedeki verilerde en yüksek oran istismar davaları verileridir.
“Tüm bunlara baktığımız zaman, çocukların yüksek yararına bir adalet mekanizması olmazken, çocuklar için sosyal politikalardan, ağır ceza yasalarından da söz edemiyoruz.”