T24 - Söktaş Grubu, 10 yıl önce ilk hazırlık çalışmalarına başladıkları ve çiğ süt üretimiyle devam ettikleri gıda alanında toplam 115 milyon liralık yatırımla "Moova" markasıyla süt ve peynir işine girdi.
Aydın’da 2005 yılında Efeler Çiftliğini kuran, 2008 yılında da Avustralya’dan ithal edilen hayvanlarla çiğ süt üretimine başlayan Söktaş Grubunun hayata geçirdiği Moova marka süt ve peynir ürünleri 15 Eylül’den itibaren raflarda yer alacak.
Söktaş Grubu Yönetim Kurulu Başkan Vekili Muharrem Kayhan, düzenlenen basın toplantısında yaptığı konuşmada, Aydın’ın Germencik ilçesinde bin 500 dönüm arazi üzerine kurulu Efeler Çiftliğinde 2 bin 850’si sağmal olmak üzere 5 bin 440 baş hayvan bulunduğunu, AB standartlarında günlük 70 ton çiğ süt ürettiklerini belirtti. Kayhan, bölgesel tekel olmayı hiçbir zaman düşünmediklerini, anlaşmalı çiftçilerle yem, ilaç ile süt için alım garantileri oluşturarak ve gerekli durumlarda veterinerlik hizmeti vererek çiftliğin "kırsal gelişim modeli" ve büyüyen bir ekosistem oluşturduğunu vurguladı.
Muharrem Kayhan, şimdi de kendi üretim tesislerini kurarak ellerinde bulunan kaynağı kendi ürünlerine yönlendirecekleri yeni bir aşamaya geldiklerini söyledi. Kayhan, "Tarım ve hayvancılık bizim genlerimizde var. Ailemiz bir asrı aşkın süredir aslında tarımın içinde. Yoksa sadece batıyı gözlemeye kalksak herhalde inşaat yapardık. Hem Moova’nın hem Söktaş’ın kendi vizyonu içinde yöreye karşı sadakati var. Dolayısıyla biz böyle bir şeyi yapacaksak, kendi yöremizi geliştirmek önemli bir boyutu olacak. Kendi genlerimizde olan özellik öne çıkacak ve yatırımı yapacaksak da bu gücü aldığımız yere yapacağız. Bu üç boyutu koyduğumuzda bizim ne başka bir sektörü, ne de başka bir yeri düşünme diye bir lüksümüz olmadı" şeklinde konuştu.
"Premium ürünlerle yer alacağız"
Moova Gıda Sanayi ve Ticaret AŞ Yönetim Kurulu Başkanı Hilmi Kayhan da Söktaş’ın fabrikasında binin üzerinde çalışanın bulunduğunu ve dünyada 50’yi aşkın ülkeye ihracat yaptığını, Hindistan’da da yatırıma geçen ve global vizyonunu genişleten bir kuruluş haline geldiğini ifade etti.
Efeler Çiftliğini oluşturduktan sonra ürettikleri sütü Türkiye’nin en büyük üreticilerine sattıkları 3 yıllık bir deneyim yaşadıklarını vurgulayan Hilmi Kayhan, "Artık kendi sütümüzü, kendi süt ve peynir ürünlerimiz için kullanacağımız bir dönemdeyiz. Süt ve süt ürünleri sektöründe Moova markasıyla premium ürünlerle yer alacağız" dedi.
Hilmi Kayhan, et işine girme planları bulunmadığını belirterek, "Ailemiz yaklaşık 160 yıldır tarım ve hayvancılık yapıyor. Düz tarım... 20 yıl ara verdi.
Aslında tarım, ayrı kaldığımız bir konu olmadı" diye konuştu.
Moova Üst Yöneticisi (CEO) Olcay Sunucu ise Moova ile Türkiye’de gıda sektöründe yeni bir anlayış oluşturacaklarına inandıklarını, Moova marka süt ve peynir ürünlerinin 15 Eylül’den itibaren tüm tüketicilerle buluşacağını belirtti.
Sunucu, iki yıldır Moova markası üzerinde çalıştıklarını anlatarak, "Moova bir gıda markası. Mo’su ineklerin çıkardığı sesi, ova’sı ise Söke ovasını sembolize ediyor" dedi.
Moova sütlerinin içindeki bakteri oranlarının standartların çok altında olduğuna dikkati çeken Sunucu, sütün yağ oranının da yüksek olduğunu, sütün içinde zararlı mikroorganizmanın üremesine izin vermeyecek zaman darlığında işi organize ettiklerini, hayvanlardan sağdıkları sütü hemen pastörize edeceklerini anlattı.
"Hollanda ve İtalya'dan uzman 'cheese master'lar getirdik
Sunucu, süt ile birlikte 16 farklı çeşit Moova peynirin raflarda yerini alacağını, klasik peynir türlerinin yanı sıra edam, Gouda, Cheddar, Mozarella gibi premium ürünleri de üreteceklerini, Söke Ovası’nda bu anlamda uluslararası üretim hattı kurduklarını belirtti. Sunucu, Gouda ve Edam peynirleri için Hollanda’dan, Mozarella peyniri için İtalya’dan 20 seneyi aşkın süredir alanında uzman "cheese master"lar getirdiklerini bildirdi.
Sunucu, çiftlik yatırımının halka açık olan Söktaş’ın bilançosunda yer aldığını belirterek, "Çiftlik aktifleri 75 milyon lira düzeyinde. Moova markasıyla ilgili yatırımımız ise 35 milyon lira seviyesinde. Araziyle birlikte toplamda 115 milyon liralık bir yatırım söz konusu" dedi.
Türkiye’de süt ve peynir kategorisi rekabetin çok yoğun olduğu kategori gibi görünse de rekabetin aslında fiyat odaklı alanda yoğun şekilde yaşandığına dikkati çeken Sunucu, kalite ve iş yapış şekliyle ilgili bir rekabetin olduğunu düşünmediklerini söyledi.
Moova’nın ilk anda ihracat hedefi bulunmadığına işaret eden Sunucu, "Avrupa’da sütün miligramında yaklaşık 100 bin bakteri standardı var. Biz 3 bin bakterili süte sahibiz. Efeler çiftliği tüm kalite onaylarına sahip. Böyle bir üretim tesisinin Avrupa’ya ihracatında hiçbir engel yok. Ama bu bizim için öncelikli değil" diye konuştu.
"Hiçbir katkı maddesi bulunmayacak"
Sunucu, hedeflerine ilişkin bir soruyu, "2015 sonuna kadar yaptığımız bir plan var. Biz 2015 yılının sonuna geldiğimizde bulunduğumuz kategorilerde ilk iki markadan biri olmayı hedefliyoruz. İlk iki markadan biri olurken premium kategorisi oluşturma hedefiyle de yola çıktık. Bugün bu alanda bizimle bu standartlarda yapan başka bir rakip olduğunu düşünmüyoruz. Biz iki taneden biri olacağız, ama kategori de büyüyecek. Yanımızda kimin olacağını bilmiyoruz" şeklinde yanıtladı.
Türkiye’de süt ve peynirde toplamda 2 milyar dolarlık pazardan bahsedildiğini, paketli tarafının 1,1 milyar dolar civarında olduğunu ifade eden Sunucu, sütün yüzde 50’sinin paketli olduğunu, paketli sütte de 600 milyon dolarlık bir piyasa bulunduğunu söyledi.
Moova markasının üretimi başladığında tesislerde günde 80-85 ton çiğ süt işleyeceklerini, bunun yarısının süt, yarısının peynir için işleneceğini belirten Sunucu, tüm modern perakende kanalının içinde yer alacakları gibi geleneksel perakende içinde de olacaklarını, ürettikleri süt ve peynirde hiçbir katkı maddesi bulunmayacağını vurguladı.