SOL Parti İstanbul İl Örgütü Kadıköy’de, bu akşam depremin ardından yaşananlarla ilgili hükümeti protesto etmek istedi. “Hükümet istifa” sloganlarının atıldığı eyleme, polis müdahale etti. Aralarında SOL Parti PM Üyesi Alper Taş’ın da olduğu çok sayıda SOL Parti üyesi gözaltına alındı.
Polis müdahalesinin ardından, SOL Parti PM Üyesi Esen Karaküçük, il örgüt binasında basın açıklaması yaptı. Karaküçük, SOL Parti üyesi arkadaşlarının derhal serbest bırakılması gerektiğini belirterek şunları söyledi:
“Deprem bölgesinde çok büyük bir felaket yaşandı. 3 haftadır deprem bölgesinde SOL Parti olarak halkımızla dayanışma içerisindeyiz ve halkımızın çığlığını yalnız biz değil tüm toplumsal muhalefet güçleri 3 haftadır yüksek sesle haykırıyorlar. Ancak, iktidar ‘istifa’ sözcüğünü duymak istemiyor. ‘Hükümet istifa’ sesleri Türkiye’nin her yerinden yükseliyor. Biz az önce SOL Parti olarak bir basın açıklaması gerçekleştirecektik. Ancak, basın açıklamamızı okumamıza izin verilmeden çok saldırgan bir şekilde, neredeyse bin düzeyinde polis arkadaşlarımıza saldırdı. Çok sayıda arkadaşımız, MYK üyemiz Alper Taş, İl Başkanı arkadaşımız Deniz Demirdöğen başta olmak üzere çok sayıda arkadaşımız gözaltına alındı. Onların derhal serbest bırakılmasını istiyoruz. Bize yasaklanan basın açıklamamızı şimdi size okumak istiyorum.”
Esen Karaküçük’ün okuduğu SOL Parti’nin basın açıklaması ise şöyle:
“45 bin 89 can, yaşam, umut yok oldu. Yüz bini aşkın yaralı, kayıp bedenler, kayıp çocuklar, toplu mezarlar söz konusu. Yaşadığımız bu afeti felakete çevirenler kimler? Sorumlular, memleketi 5’li, 10’lu çetelerin ellerine bırakan, kentsel dönüşüm adı altında kentleri toplu mezarlığa dönüştürenlerdir. Sorumlular rant için memleketi bir avuç sömürücünün eline teslim edenlerdir. Sorumlular afetin ilk anından itibaren orada olması gereken tüm kamu kurumlarını kapatan, özelleştiren, tasfiye edenlerdir. Sorumlular, sağlığı özelleştirdikleri için yıkıntılardan çıkabilen insanlara tedavi olacak hastaneler bırakmayanlardır. Sorumlular, günlerce depolarındaki çadırları deprem bölgesine göndermeyip, çadırları satmakla meşgul olan Kızılay’ın yöneticilerdir.
Yaşadığımız bu felaketin baş sorumluları, 20 yıldır bu ülkeyi bir şirket gibi yöneten, beton dökmekle, bina yapmakla övünen ve yaptığı bu binaların altında canlarımızı bırakan tek adam rejimidir. Yaşadığımız bu felaketin baş sorumlularına ısrarla soruyoruz. Deprem vergileri nerede? 1999 depremlerinin ardından bir defaya mahsus olarak getirilen ancak tam yirmi üç yıldır ödenen deprem vergileri nerededir? İktidarınıza, tarikatlarınıza, sermayenize, beşli çetelerinize, yandaş medyanıza cümle zulmünüze meydan okuyoruz.
Şunu iyi bilin ki yarattığınız bu enkazın altından bu halk dayanışmayla güçlenerek kalkacak ama sizler ve iktidarınız bu enkazın altında kalacaksınız. Sanmayın ki yarattığınız bu yıkımın hesabı sorulmayacak. Bu yıkımın, enkazın ve tüm işlediğiniz suçların hesabını soracağız ve yargılanacaksınız. Tribünlerden, sokaklardan yükselen ‘Hükümet İstifa’ sesini susturamayacaksınız. O ses zulmünüze meydan okumaktadır. O ses yaşamlarımıza, haklarımıza, memleketimize sahip çıkmaktadır.
O ses 20 yılın her saniyesi, her dakikası için ‘Artık Yeter’in sesidir. ‘Hükümet İstifa’ sesi halkın, emekçilerin 20 yıllık karanlığınızı, tarikatı, cemaati, sermayesi, yandaşıyla ‘Gönderelim’in sesidir. Geçtiğiniz her sokakta, her mahallede sizi hep birlikte göndereceğimiz güne kadar ‘Hükümet İstifa’ sesleri her yerde olacak. Halkın güçlü kollarıyla aşılamayacak hiçbir engel yoktur. Eşitliğin, özgürlüğün, dayanışmanın ülkesini birlikte kuracağız. Şu anda bile aşağıda yüzlerce polis ilçemizin etrafını sarmış durumdadır. Gözaltına alınan tüm arkadaşlarımız derhal serbest bırakılmalıdır.” (ANKA)