'Solakların zengin olma şansı daha az'

'Solakların zengin olma şansı daha az'

ABD'de Journal of Economic Perspectives Fall dergisinde yayımlanan araştırmada, solakların daha çok mavi yakalı işlerde görev aldığı ve dolayısıyla gelirlerinin sağlaklara kıyasla daha az olduğu ileri sürüldü. Solakların el işlerine daha yatkın olması, matematik ve okuma alanlarında daha az başarı göstermelerine bağlandı.

Al Jazeera Türk'te yer alan habere göre, araştırmada görev alan Profesör Josh Goodman, 'elde edilen sonuçların sağlak veya solak olmak arasındaki öngörülere meydan okuduğunu' belirtti. FoxNews'e açıklama yapan Goodman, "Araştırmamda, insanların lisanı işleme yeteneğinin beyindeki farklı sinir yapısıyla değişebileceğini gördük. Bu durumun matematik yeteneği ve hayatın ileri dönemlerinde elde edilen gelire ise az bir etkisi bulunuyor" dedi.

ABD ve Birleşik Krallık'ta yaşayan 47 bin kişiden alınan verilerle yapılan araştırmada, solakların yüzde 12'sinin sağlaklara kıyasla ömürleri boyunca daha az para kazandığı belirtildi. Veriler, her sekiz kişiden birinin solak olduğunu gösterdi.

Solaklar tarafından sosyal medya baskısına maruz kaldığını belirten Goodman, "Solakların herhangi bir dezavantajı olduğu gibi bir bulgu söz konusu değil" ifadesini kullandı. Hangi elle yazmayı tercih etmemizin sandığımızdan daha fazla şeyi açığa çıkardığını savunan Goodman, 'sağlak ve solak insanların beyinlerinde sinir ağlarının farklı olabileceğini' savundu.

 

Solak ebeveynin çocuğu da solak olmalı

 

Eşinin de solak olduğunu ve sol eliyle yazan çok sayıda başarılı insan olduğunu not düşen Goodman, buna rağmen solakların disleksi (yazı okuyamama) gibi rahatsızlıklara daha açık olduklarını ve matematik ile okuma alanlarında sağlaklara göre daha fazla zorlandıklarını belirtti.

Solak annelerin doğum oranlarının da sağlaklara göre daha düşük olduğunu öne süren Goodman, solak annelerin stres seviyesinin daha yüksek olduğunu savundu. Goodman sunduğu bulgulara rağmen, solak anne-babaların çocuklarının da solak yetiştirilmesi halinde söz konusu sorunların neredeyse görülmediğini ve çocuğun başarı oranının arttığını belirtti.