Manisa'nın Soma ilçesinde, 13 Mayıs 2014'te, 301 madencinin yaşamını yitirdiği maden faciası ile ilgili Soma Kömür İşletmeleri A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Can Gürkan, yönetim kurulu üyesi Haluk Evinç ve mühendisler Efkan Kurt ile Adem Osmanoğlu'nun yeniden yargılanmalarına Akhisar Ağır Ceza Mahkemesi'nde devam edildi. Madencilerin avukatı Can Atalay, "Davamız bu ülkede kimse ekmeğini kazanırken öldürülmesin diyedir" dedi. Soma davasında karar, 16 Haziran Çarşamba günü açıklanacak.
Soma'da, 13 Mayıs 2014'te meydana gelen maden faciasında 301 madenci hayatını kaybetti. Faciadan sonra başlatılan adli süreçte, Soma Kömür İşletmeleri A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Can Gürkan, Genel Müdür Ramazan Doğru ile İşletme Müdürü Akın Çelik'in de aralarında bulunduğu 8 kişi tutuklandı. Sonraki süreçte 3 sanık tahliye edildi. Yargılamaların ardından mahkeme heyeti, aralarında Soma Kömür İşletmeleri A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Can Gürkan'ın da bulunduğu tutuklu 5 sanık için 15 yıldan 22 yıl 6 aya kadar, 9 tutuksuz sanık için de 6 yıldan 10 yıla kadar hapis cezası verdi. Şirketin patronu Alp Gürkan'ın da aralarında bulunduğu 37 sanık ise beraat etti.
Yargıtay 12'nci Ceza Dairesi, 'olası kastla insan öldürme' suçundan ceza alan Can Gürkan'ın da aralarında bulunduğu 4 sanığın 'bilinçli taksirle ölüme ve yaralamaya neden olma' suçundan cezalandırılmalarını istedi. Bunun üzerine sanıklar, nisan ayında Akhisar Ağır Ceza Mahkemesi'nde yeniden hakim karşısına çıktı. Celsede savcı mütalaasını açıkladı. Mütalaada Can Gürkan, Efkan Kurt ve Adem Ormanoğlu'nun 'bilinçli taksirle çok sayıda kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma' suçundan cezalandırılmaları, Haluk Evinç'in ise beraati istendi. Mütaalanın ardından madenci ailelerin avukatları, reddi hakim talebinde bulundu. Ancak yerinde olmadığı gerekçesiyle talep reddedildi.
Davanın bugün görülecek 3'üncü duruşmasının yapılacağı salon ve çevresinde geniş güvenlik önlemi alındı. Salonun çevresi polis barikatlarıyla çevrilirken, bağlı bulunan sokaklar yaya ve araç trafiğine kapatıldı. Duruşma salonuna madenci yakınlarının aileleri ve avukatlar yürüyerek geldi. CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, CHP Manisa Milletvekili Vehbi Bakırlıoğlu ve Akhisar Belediye Başkanı Besim Dutlulu da ailelerle beraber salona geldi.
Gazete Duvar'da yer alan habere göre, duruşma öncesi açıklama yapan avukat Can Atalay, “Davamız kimse ekmeğini kazanırken öldürülmesin diyedir. Maden ocağında, daha önceden işçilerin öleceğini görmüşler ve alabilecekleri hiçbir önlemi almamışlar. Ermenek'i, Hendek'i ve Türkiye'nin dört bir yanı bugün Soma'ya bakıyor” dedi.
Saat 09:00'da başlayan duruşmada, tutuklu avukat Selçuk Kozağaçlı, SEGBİS ile mahkemeye katılmak için dilekçe verdi. Mahkeme Başkanı, bu talebi reddettiğini açıkladı.
Ardından müşteki avukatı Nergiz Tuba Aslan, ceza yargılamasının yüz yüze yapılması gerektiğini dile getirerek sanıkların SEGBİS ile duruşmaya katılmasına tepki gösterdi. Aslan, "Can Gürkan'ın yargılandığı suçlama itibariyle burada olması gerekirdi. Bunu da reddettiniz. Can Gürkan, yargılamanın kendisi hakkında yapıldığının farkında değil" dedi. Konuşmaların ardından mahkemeye ara verildi. Madenci aileleri, "Saraylarda oturuyorsunuz, hakimler de parayla satın alınmış" diyerek mahkemeye heyetinin yargılama usulüne tepki gösterdi.
Sanık Can Gürkan hakkında 301 insanı olası kasıtla öldürmekten cezalandırılmasının talep edildiği duruşmada müşteki avukatı Can Atalay, dosyaya siyasi müdahalenin ilk günlerde başladığını dile getirdi. "Kapıya barikat kuran polis, aileleri içeri almamıştı" diyen Atalay, "Sanıklar salona getirilmedi. İnsanlar dişleriyle, tırnaklarıyla tutunmasaydı, dosya bu hale gelmezdi. Bu suçlar ne kitap, ne gazete sayfalarında kalacak" dedi.
Ardından söz alan madenci ailelerinin avukatı Nergiz Tuba Aslan, 'dosya üzerinde dönen tezgahın farkında olduklarını' ifade etti. Aslan, mahkeme heyetini işaret ederek, "Bu kapsamda sizi ayrı tutmuyoruz" dedi. Önceki duruşmada savcının esas hakkında mütalaa verdikten sonra vazgeçtiğini hatırlatan Aslan, "Duruşmaya verilen arada ne oldu?" diye sordu. Savcıların ve mahkeme başkanının defalarca değiştirilmesini ise Aslan, "rezalet" olarak niteledi. Aslan, tekrar mahkeme heyetini göstererek, "Siz uzayda yaşamıyorsunuz. Bu dosyaya neden atandığınızı biliyorsunuz. Sizden adil yargılama beklemiyoruz. Dosyayı en başından takip eden Aytaç Ballı, özel atamayla görevden alındı. Gerçekler bir gün tek tek ortaya çıkacak, açıklayacağınız karara güvenmiyoruz" diye konuştu.
Avukat Hatice Aslan Atabay da mahkeme kararını açıklamadan kararı temyiz edeceklerini söyledi. Atabay, "301 kişinin ve şu an madenlerde çalışan insanların canı korunmuyorsa, burada yaşam hakkı ihlali vardır. Bununla ilgili ne yazık ki, caydırıcı ceza verilmiyor. Biz yaşanılan sürecin tanığıyız. Yaşam hakkını savunmaya devam edeceğiz" dedi.
Duruşmaya verilen bir saatlik aranın ardından yargılamaya devam edildi. Müşteki avukat Melike Şahin söz alarak, sanık Haluk Evinç hakkında tevsi-i tahkikat talebinin gerekçe gösterilmeden reddedildiğini hatırlattı. Şahin, "Madene hiç inmediğini söyleyen Haluk Evinç, başka ifadesine göre bilirkişiye madende rehberlik yapıyor" dedi. Şahin, Haluk Evinç'in 'yalan' söylediğini belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü: "Haluk Evinç işçilere katliamdan sonra da mesaj atıyor ve bunu 'inisiyatif kullandım' diyerek açıklıyor. Haluk Evinç, açık bir şekilde yalan söylüyor. Ve siz ona basit taksirle ceza verip indirim uyguladınız. Beğenmediğimiz Yargıtay kararı dahi 'o kadar olmaz' diyor. Havalandırmanın ters çevrilmesi konusunu ciddiye almadınız ama bu çok önemli. Bu 23 kişinin ölmesi yaklaşık 160 kişinin yaralanması anlamına geliyor. Hiçbir tatbikat yapmadan havalandırma ters çevriliyor. Bu kararı verenler cezalandırılmadı. Sanık beyanları bunu açık bir şekilde gösteriyor. Savcılık bu kişi hakkında nasıl beraat isteyebiliyor?"
Müşteki avukat Mürsel Ünder, mahkeme heyetinin dosya hakkında karar verebilecek hakimiyete sahip olmadıklarını ifade etti. Ünder, ailelerin artık sabrı kalmadığını, karar çıkması gerektiğini ancak mahkemenin, dosyayı yeteri kadar incelemediğini savundu. Ünder, mahkeme heyetine dönerek, bu dava hakkında siz karar veremezsiniz diyerek: "Mahkeme heyetine dair umudumuz yok. Az ceza vermek için canla başla 'savaşan' bir heyet var. Kendi meslek onurunuz için bunu yapmayın" diye konuştu. Ünder'e cevap veren mahkeme başkanı "lütfen kişiselleştirmeyin" dedi. O sırada salonda gerginlik yaşandı. Madenci aileleri, "Kendi davanız olsa böyle davranmazsınız, çocuklarımız okuyup sizin gibi hakim olacaksa, olmasın" dedi. Mahkeme başkanı ailelere sessiz olmaları yönünde cevap vererek, bağrışma devam ederse dışarı çıkarmak zorunda kalacağını belirtti.
Avukat Tamer Doğan da söz alarak mahkeme heyetini eleştirdi. Reddi hakim talebi gerekçesinin hala geçerli olduğunu söyleyen Doğan, "Siz hiçbir zaman tarafsız olmadınız" dedi. Yedi yıldır süren dosyanın ideolojik olduğunu söyleyen Doğan, "Biz yargının iki yüzlülüğüne tanığız. Nerede tanığız; Çorlu katliamında yakınlarını kaybeden aileler sosyal medyadan bir paylaşım yaptığında hemen soruşturma açılıyorken, gerçek sorumlular hakkında bir şey yapılmıyor. Derdim sizi ikna etmek değil. Evet bu dava ideolojiktir. Burada iki sınıf karşı karşıya. Mahkeme de tarafını seçmiştir" diye konuştu.
Mahkeme başkanının Selçuk Kozağaçlı'nın mahkemeye katılmasını reddetmesi üzerine konuşma yapan avukat Seçil Ege Değerli, salona dönerek "Burada Selçuk Kozağaçlı'yı kendine avukat olarak seçen var mı?" diye sordu. Salondaki aileler el kaldırarak avukatlarının Kozağaçlı olduğunu söyledi. Değerli ise mahkemenin hukuka uymadığını ve sanıkların toplum vicdanında cezalandırıldığını belirtti. Değerli'nin bu ifadeleri karşısında mahkeme heyeti sessiz kalmayı tercih etti.
Avukat Murat Kemal Gündüz, Yargıtay 12. Ceza Dairesi'nin iş cinayetlerinde verdiği kararı hatırlatarak, denetim görevlileri hakkında Danıştay'a ve AYM'ye başvurduklarını, AYM'nin bu kişiler hakkında etkili soruşturma yürütülmediğini tespit ettiğini ancak 16-17 aydır da işlem yapmadığını dile getirdi. Gündüz, mahkemenin ara kararı geri çekerek, Danıştay'ın vereceği karar ve Soma savcısının açacağı davanın beklenmesini talep etti. Gündüz, "Can Gürkan'ın usulden de olsa 'olası kasıtla insan öldürme ve yaralama' suçundan mahkum edilmesini talep ederim" ifadelerini kullandı.