Soma faciasının olduğu gün madende denetim varmış

Soma faciasının olduğu gün madende denetim varmış

Soma'da 301 madencinin öldüğü madenin olay öncesinde ve sonrasında bakanlık tarafından son 2 yılda 7 kez denetlendiği ortaya çıktı. Kayıtlara göre facianın olduğu gün de madende 'denetim' vardı. CHP Milletvekili Mehmet Şeker, "Demek ki 'denetim' şirketin ofisinde, masa başında yapıldı. İnsanlar ölüme gönderildi. Denetimlerde sorun görülememiş ki, maden kapatılmamış" dedi.

Soma’da 13 Mayıs 2014 tarihinde meydana gelen maden faciası, Türkiye’de madenciliğin yapısıyla ilgili skandalları da birer birer gün yüzüne çıkarıyor. CHP Gaziantep Milletvekili Mehmet Şeker’in soru önergesine Enerji Bakanlığı’ndan verilen yanıt, madenlerdeki denetimlerin ciddiyeti ve etkisini tartışmaya açtı.

Mevzuata göre Türkiye’de maden sahalarının denetim faaliyetlerini Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’na bağlı Maden İşleri Genel Müdürlüğü (MİGEM) yürütüyor. Ancak MİGEM’de denetimden sorumlu personel sayısının yetersiz olduğu, personelden bazılarının denetim için yeterli bilgi ve tecrübeye sahip olmadığı iddia ediliyor. Bu iddiaları TBMM gündemine taşıyan CHP’li Mehmet Şeker, “Türkiye’de ruhsatlı maden sayısı kaçtır? Bu sahaları denetleyen MİGEM personelinin sayısı nedir? İçlerinde maden ya da jeoloji mühendisi olmayan kişi sayısı kaçtır? Soma’da maden faciasının yaşandığı ocak son 2 yılda kaç kez ve kimler tarafından denetlendi” diye sordu.

Enerji Bakanlığı’ndan gönderilen yanıta göre Türkiye’de 21 bin 659 ruhsatlı sahası var ancak MİGEM’in 1 yılda bunların ancak 5 bine yakınını denetleyebilindiğini söyledi. Yani denetlenen ruhsatlı ocak sayısı var olanın 4’te biri bile değil. Soma maden faciasının olduğu gün yani 13.05.2014’de MİGEM patlamanın olduğu madende denetimde imiş! Denetimlerde de söz konusu madende belirlenen mevzuata aykırılıklar için sadece idari para cezası uygulanmış. Radikal’e konuyu değerlendiren CHP’li milletvekili Şeker, “Demek ki o denetimler masa başında, şirketin ofisinde oldu. Masa başında yaptıkları için içeride güvenlik tedbirleri alınmamış. Bu insanlar ölüme terk edilmişler. Bunu da kendi elleriyle yazmışlar. Tarihi bile değiştirme gereği duymamışlar” dedi.

 

Sürekli denetlenen ocakta durum neydi?

 

MİGEM tarafından sürekli denetlenen madenin 5 ay boyunca ‘alarm verdiği’ ancak buna rağmen üretimin tüm hızıyla devam ettiği noktaya çıkmıştı.

Radikal’den Emel Alptekin’in ulaştığı bilirkişi raporuna göre, madende 50 PPM’yi aşmaması gereken karbonmonoksit miktarı beş ay boyunca defalarca bu sınırı geçtiği ve hatta 500 PPM’ye kadar ulaştığı halde, sensörlerin uyarısına kulak asılmadı. Oksijen miktarı da çok kez yüzde 19’un altına düşmesine rağmen maden boşaltılmadı. Gaz ölçümlerinden sorumlu teknik nezaretçiler 15 günde bir hazırladıkları onaylı deftere karbonmonoksit yükselişlerini geçirmedi. 30 dereceyi aşmaması gereken kuru sıcaklık miktarı, faciadan önceki bir haftadan itibaren 46 dereceye kadar yükseldi. Faciadan kurtulan madenciler bunu “Çizmelerinin içlerinin terden suyla dolduğu” ifadesiyle anlattı.

 

Bakanlıklar topu birbirine atmıştı

 

Türkiye’yi yasa boğan patlamanın ardından Çalışma Bakanı Faruk Çelik, ‘madendeki sorumluluğu’ Enerji Bakanı Taner Yıldız’a yüklemişti. Çelik “Siyasi sorumluluk varsa bu oturulup konuşulabilir. Kimin ne kadar sorumlu olduğu konuşulabilir. Maden ocakları benimle ilgili değil. Madenler konusunda bizim bakanlığımızın görevi teftiş ile sınırlı. Ocaklar, ruhsatlar ve işleyiş ise tamamen Enerji Bakanlığı’na bağlı” demişti.

 

301 ölümden sonra hayat...

 

13 Mayıs’ta ‘denetim günü’nde yanan Soma Kömür İşletmeleri A.Ş.’ye ait maden ocağında 301 kişi madenci öldü. Facianın ardından aralarında şirketin Yönetim Kurulu Başkanı Can Gürkan, Genel Müdür Ramazan Doğru ile İşletme Müdürü Akın Çelik’in de bulunduğu 8 kişi tutuklandı. Ölen işçilerin aileleri firma aleyhine çok sayıda maddi ve manevi tazminat davası açtı. Soma Kömür İşletmeleri A.Ş.’nin mallarına 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin kararıyla el konuldu. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Soma’da ölen 301 madencinin ailesine biriken yardım fonlarından 154’er bin lira ödeneceğini ayrıca sabit gelir kaynağı yaratmak için TOKİ tarafından 2’şer daire yaptırılacağını açıkladı. Başbakan Erdoğan, yardım paralarının büyük bölümünün Doğuş Holding ve Gaziantepli sanayiciler tarafından toplandığını belirtti. Manisa Barosu, Somalı işçilerin hukuk mücadelesi için 150’yi aşkın avukatını görevlendirirken, ölen madencilerin çocukları için toplanan 1 milyon lirayla burs verileceğini açıkladı. Soma faciasının ardından madencilikle emeklilik yaşı, yıpranma ve mesailerle ilgili bir takım düzenlemelere gidildi.