Soma davası devam ediyor: Müfettiş gelince "kepçeyi çalıştırmayın" diyorlardı, peki biz niye çalışıyorduk?

Soma davası devam ediyor: Müfettiş gelince "kepçeyi çalıştırmayın" diyorlardı, peki biz niye çalışıyorduk?

13 Mayıs 2014'te, Soma Holding'in işlettiği Manisa'nın Soma ilçesindeki Eynez maden ocağında çıkan yangın sonucu 301 işçi hayatını kaybettiği 8'i tutuklu 46 sanıklı davanın beşinci duruşmasının dördüncü celsesinde tanık olarak dinlenen 11 yıllık madenci Kemal Eren, "Müfettiş geldiğinde 'kepçeyi çalıştırmayın' talimatı geliyordu. Biz niye çalışıyorduk o zaman orada o kepçeyle? Emniyetçilerden, kama eksik olduğu için ya da kepçe fazla gaz saldığı için çalışmayın diyen olmadı" dedi.

İşten çıkmadan önce 4'üncü insan nakil bandı ile 5'inci insan nakil bandı arasındaki bölgede çökme olduğunu söyleyen Eren, "Madende iş temposu yoğundu. Daha fazla kömür çıkarmak için acele ediliyordu. Güvenlik için gerekli olan kama gibi malzemeler eksikti" diye konuştu.

DHA'nın haberine göre, duruşmanın bu bölümünde ilk olarak, Kemal Eren, tanık olarak dinlendi. Yaklaşık 11 yıllık madenci olduğunu, hazırlık ekibinde başçavuş olarak görev yaptığını anlatan Eren, işten çıkmadan önce 4'üncü insan nakil bandı ile 5'inci insan nakil bandı arasındaki bölgede çökme olduğunu söyleyip, "Bir metre derinlikteydi. Çatlaklardan elimi soktuğumda hava sirkülasyonu olduğunu hissettim. Durumu kül ekibine söyledim, onlar da emniyetçilere bildirdi. Ben çıkmadan önce o bölgede tahkimat yapıldığını gördüm" dedi.

 

"Müfettiş geldiğinde 'kepçeyi çalıştırmayın' talimatı geliyordu"

 

Olaydan sonra ocağa döndüğünü ve kurtarma çalışmalarına katıldığını da anlatan Kemal Eren, cenazelerin yanmış olduğunu gördüğünü, bantlarda ise bir yanma olmadığını ifade etti. İşe girmeden önce verilen eğitimlerin yetersiz olduğunu savunan Eser şöyle devam etti:

"Okudum, anladım, diye imza atmamız için kağıt uzatıyorlardı. Madende iş temposu yoğundu. Daha fazla kömür çıkarmak için acele ediliyordu. Güvenlik için gerekli olan kama gibi malzemeler eksikti. Bildirdiğimiz halde eksikler tamamlanmıyordu. Ocak içindeki kepçeler, çok fazla karbonmonoksit salımı yapıyordu. Müfettiş geldiğinde 'kepçeyi çalıştırmayın' talimatı geliyordu. Biz niye çalışıyorduk o zaman orada o kepçeyle? Emniyetçilerden, kama eksik olduğu için ya da kepçe fazla gaz saldığı için çalışmayın diyen olmadı."

 

Ustadan işçilere: Ben yemek yemiyorum, siz de yemeyin

 

Duruşmada tanık olarak dinlenen İsmail Çapkın da, barutçu olarak görev yaptığı ocakta, olay günü saat 14.45 gibi işini bitirdiği için yer üstüne çıkmak için hareket ettiğini, başka bir barutçu arkadaşıyla, 5'inci insan nakil bandına bindiğini, bant bir süre ilerledikten sonra enerjinin kesildiğini kaydetti. Çapkın ifadesinde, "Bu sırada duman geldi. Bant kokusu ve kömür kokusu vardı dumanda. Banttan indik. 4'üncü insan nakil bandı ile 5'inci insan nakil bandı arasındaki irtibatta çalışan iki kişiyi gördüm. Tabandan gaz sızdığı için kül bastıklarını söylediler. Sonra Mehmet Efe geldi, 'çıkın, ocak yanıyor' deyince, biz de ayrıldık" dedi.

Ocaktaki emniyetçilerin sayısının yeterli olmadığını, bazı bölgelerde daha yoğun çalışıldığını savunan İsmail Çapkın, bir amirin ise işçilere "Ben yemek yemiyorum, siz de yemeyin" dediğini duyduğunu ileri sürdü. Mahkeme Başkanı Aytaç Ballı, duruşmayı, 21 Aralık Pazartesi gününe erteledi.