Manisa'nın Soma ilçesinde 301 işçinin hayatını kaybettiği madenci katliamına ilişkin görülen davanın 1 numaralı sanığı Can Gürkan, katliamın 'FETÖ' ve DHKP-C sabotajı nedeniyle yaşandığını ileri sürerek savcılığa suç duyurusunda bulundu.
Manisa Cumhuriyet Başsavcılığı, davanın görüldüğü Akhisar Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderdiği yazıda, Gürkan'ın suç duyurusunda yer alan iddialara ilişkin duruşma tutanakları ve bilirkişi raporlarının gönderilmesini istedi.
Savcılığın Akhisar Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderdiği yazı, katliamda hayatını kaybeden madencilerin ailelerinin avukatları tarafından tepkiyle karşılandı.
Katliamda yaşamını yitiren ailelerin avukatlarından Melike Polat, Can Gürkan'ın manipülasyon yaratarak kendini aklamaya çalıştığını ve Adalet Bakanlığı'nın davaya müdahale etmeye çalıştığını ifade ederek şöyle konuştu:
"Can Gürkan davanın başından beri Eynez Maden Ocağı'nda hiçbir ihmalin olmadığını, her şeyin yolunda gitmesi için yüklü miktarlarda yatırım yaptıklarını; dolayısıyla bu madenin kömür yangını ya da başka bir sebepten yanmış olamayacağını, sabotaj ihtimalinin de araştırılması gerektiğini söylüyor. Onun söylediğinin aksine bütün bilirkişi raporları Eynez'deki ihmaller zincirine dikkat çekti ve sabotaj iddiasının hiçbir somut delille ispatlanamadığını gösterdi. 'Esas patron benim' diyen Alp Gürkan'ın da davaya dahil edilmesinden sonra Can Gürkan'ın sabotaj iddiasıyla yeni bir hamle yaptığını daha öğrendik. 'Terör örgütü üyeliği ve kasten öldürme' eylemleriyle suçladığı birilerinin sabotaj yaparak Eynez'i yakıp 301 işçiyi katlettiğini iddia ediyor. 301 insanın yangın sonucunda zehirlenerek ölümüyle sonuçlanan bir olayda hiç yanmamış bir pet şişe bulunduğunu ileri sürüp, sabotaj iddialarını delillendirmeye çalışıyorlar.
Manisa Cumhuriyet Başsavcılığı böyle bir hakkı ve yetkisi olmamasına karşın, süren bir davanın içeriğine müdahale eder nitelikte mahkemeye yazı yazdı. Bu yazının ardından Adalet Bakanlığı'nın Soma davasına doğrudan müdahale etmeye çalıştığına ilişkin derin bir kuşku ve kaygı içerisindeyiz.
Bu soruşturma, Manisa Cumhuriyet Başsavcılığı'nda devam ediyor. Bizler iki yıldır 301 işçinin göz göre göre nasıl ölüme götürüldüğünü dinledik, izledik. Böyle manipülasyonlarla kendilerini aklayamayacaklar"