Hükümetin, Soma faciası sonrası madencilerin çalışma koşullarını iyileştirmek için Meclis’e getirdiği torba yasa tasarısı maden işçilerinin taleplerini karşılamadı. Madenciler, “Başbakan ve bakanlara bize verdiğiniz sözleri tutun” demek için Ankara’ya gelme kararı aldı. Salı günü Soma’dan yola çıkacak olan işçiler, çarşamba günü Meclis’e yürüyecekler.
Aysel Alp’ın Hürriyet’te yer alan haberine göre, Meclis Başkanı ve parti gruplarıyla görüşecek olan maden işçileri verilen sözlerin, torba yasa tasarısına eklenmesini isteyecekler. DİSK’e bağlı Dev-Maden Sen, Soma sonrası verilen sözleri hatırlatmak için Ankara’ya geliyor. Maden işçilerinin durumlarının düzeltilmesine ilişkin maddelerin de yer aldığı torba yasa tasarısı yarın Meclis Genel Kurulu’nda görüşülmeye başlanırken, Somalı madencileri temsilen yarın akşam üç otobüs işçi yola çıkacak.
Dev-Maden Sen Genel Başkanı Tayfun Görgün, “Soma sonrası Başbakanımız, bakanlarımız, iktidar partisi milletvekilleri bizlere verdikleri sözleri unuttular. Bu sözleri anımsatmak ve genel kurul sırasında torba yasa tasarına eklenmesi için Ankara’ya gelme kararı aldık. Çarşamba günü DİSK önünden Meclis’e yürüyeceğiz. Meclis Başkanı ve parti gruplarından da randevu istedik. Kendilerine taleplerimizi içeren bir dosya sunacağız” dedi.
Görgün, öncelikle Soma sonrası işçilere, madenler düzeltilene kadar çalışmaya zorlanılmayacağı sözü verildiğini ancak bunun ihmal edildiğini vurguladı. Ayrıca maaşların eskisi gibi ödeneceği ve bunların devlet garantisinde olacağı sözü verilmesine karşın maaşların ortalama 400 lira eksik ödendiğini vurguladı. Ayrıca devlet güvencesinin 7-8 ay yerine 3 ay olduğunu belirtirken, tüm bunlar için yasal düzenleme gerekmediğine dikkat çekti.
Görgün, tasarının Plan ve Bütçe Komisyonu’ndan çıkan halinin işe yarar olabilmesi için verilen sözlerin yerine getirilmesini istedi. Görgün, Başbakan ve bakanların söz verdikleri halde tasarıda yer almayan maddeleri ise şöyle sıraladı:
1- Başbakan, yer altında maaşların en az 2 bin lira olması sözü vermişti ama komisyonda bu iki asgari ücret olarak yer aldı. Dolayısıyla maaş 2 bin lira değil; 1600 lira oluyor. Bunun mutlaka düzeltilmesini istiyoruz.
2- Yine Başbakan ve bakanlar 6 maaş ikramiye verileceğini söyledi ama bu tasarıda hiç yer almadı.
3 - Yer altında halen 7.5 saat olan günlük çalışma süresi 6 saate inecekti. Oysa yeraltı çalışma süresi 6 saat olarak düzenlendi. Yani işçinin ocağa ulaşmak ve ocaktan çıkmak için geçirdiği süre ayrı hesaplanacak. Yürüme mesafesi yoksa aradaki 2 saatlik fark için yer üstü çalışma yaptırılacak. Oysa mevcut durumda sigorta pirimi 8 saat üzerinden yer altında çalışma olarak yatıyor, dolayısıyla erken emeklilik imkanı doğuyor. Ama tasarıdaki gibi yeraltı-yer üstü ayrımı olursa işçi günlük 1.5 saat zarar etmiş olacak. Bunun da düzeltilmesini istiyoruz.
4- Ölen madenciler sivil şehit sayılacaktı. O zaman çocuk ve eşleri belediye otobüslerinden, uçak ve demiryolundan, kamu kuruluşları hizmetlerinden indirimli yararlanacaktı ama olmadı.
5- Ölen madenci yakınlarına 1400-1500 lira ölüm aylığı bağlanacaktı. Ama 500 ila 800 lira maaş bağlandı. Bunun düzelktilmesini istiyoruz.
6- Resmi tatilller ve senelik izinlerin yeraltında çalışmış gibi primi yatacaktı. Buna dair söz verildi ama tasarıya eklenmedi.
7- Yer altında taşeron çalıştırılmayacaktı ama asıl işin bile taşerona verilmesinin önü açıldı. Biz bunun tümden düzeltilmesini istiyoruz.
8- Her madende zorunlu yaşam odası olması şartını da içeren madenlerde çalışma güvenliğine ilişkin ILO’nun 176 numaralı sözleşmesinin kabul edilmesini bekliyoruz. Zaten AB ile yürütülen 19.faslın açılabilmesinin şartlarından biri de bu sözleşmenin imzalanması.
9- Kasım ayında yaşanan iş kazasının ardından Uyar Madencilik işletmecisi kapatıp gitti. İşçilerin iki aylık maaşları ve tazminatları kaldı. Bunların ana işveren olarak Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı tarafından ödeneceği sözü verilmişti. Bu sözün de yerine getirilmesini bekliyoruz.
10- Kazanın olduğu madenler resmen kaderine terkedildi. Yaklaşık 5 bin işçi çalışmıyor bekliyor. Biz madenlerin asıl sahibi olan Enerji Bakanlığının derhal gerekli önlemleri alıp, bir an önce madenleri çalışır hale getirmesini istiyoruz. Bu talebimizi de gündeme getireceğiz. Buranın ana sahibi devlettir. Kiracıyı bilmeyiz, ana sahibi devleti biliriz, diyeceğiz,
Görgün, tasarıdaki en iyi düzenlemenin emeklilik yaşının 55’ten 49’a indirilmesi olduğunu ancak bunun da genel kurulda değiştirilmesinden korktuklarını söyledi. Ölen madenci yakınlarından bir kişiye devlette istihdam sağlanması sözünün de tasarıya girmesinden memnun olduklarını belirtti