SONAR Araştırma Şirketi müdürü Hakan Bayrakçı, başkanlık sistemini içeren anayasa değişikliği için yapılacak referandumda ekonomideki gidişatın ve MHP’li muhaliflerin yürüteceği kampanyanın belirleyici olacağını belirtti. Bayrakçı, "Ekonomide sıkıntı devam ederse ve MHP'li muhalifler de iyi bir kampanya yapabilirse o zaman ‘hayır'ın ‘evet'i yakalama imkânı olduğunu düşünüyorum" diye konuştu.
"İşler ekonomide birazcık kötü gittiği zaman bizim seçmen çok fena sağ gösterip sol vurabiliyor" diyen Bayrakçı, "Başkanlık gelmezse kaos olur" söylemlerinin seçmende ters etki yaratacağını ifade etti.
Sputnik’te yer alan habere göre, Bayrakçı, Meclis'te kabul edilen ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın onayının ardından referanduma sunulacak olan başkanlık sistemini getiren anayasa değişikliğine ilişkin referandum sürecini değerlendirdi.
Olağanüstü hal devam ederken referanduma gidilmesinin belirleyici bir unsur oluşturmayacağını, referandum sürecinde antidemokratik yaklaşımlar beklemediğini ifade eden Bayrakçı "OHAL'e rağmen hükümet oldukça özgürlükçü bir demokrasi ortamı yaratmaya gayret edecek ve referandumda çok antidemokratik yaklaşımlar göreceğimizi sanmıyorum. Bu tür şikayetler olmayacaktır, buna hükümet de dikkat eder. Dolayısıyla OHAL'in bu referandumda belirleyici bir unsur oluşturacağını ben zannetmiyorum. Birçok kişi böyle düşünmüyor ama ben böyle düşünüyorum" dedi.
Bayrakçı, başkanlık sistemini içeren anayasa değişikliği ilk gündeme geldiğinde "Eğer hayır cephesi CHP ve HDP'den oluşursa işleri çok zor, kaybedilmiş bir gözle bakılabilir" dediğini anımsatarak "Açıkçası HDP'nin bulunduğu taraf kaybetmeye mahkum taraftır. Ülkenin yüzde 70'i HDP'den hoşlanmıyor artık. O Cumhurbaşkanlığı seçimi sürecinde, 7 Haziran seçimleri sürecinde Selahattin Demirtaş'ın topladığı bir sempati vardı. Bunlar ciddi birikimlerdi, maalesef HDP bunu hoyratça harcadı. Gerçi kimisi de PKK böyle istediği için böyle davrandı HDP diyor. Şu veya bu; bir demokrasi fırsatı kaçırıldı. Artık ne yazık ki HDP'nin olduğu taraf daima kaybeden taraf olacaktır" dedi.
HDP'nin de içinde yer aldığı cephenin ‘kaybeden taraf' olmasını önleyecek olan tek şeyin, MHP'li muhaliflerin yürüteceği ‘hayır' kampanyası olduğunu vurgulayan Bayrakçı, "MHP'nin bir grup yöneticisi hayır kampanyası yapıyorlar. Şimdiden mesela Yusuf Halaçoğlu Meclis'te bir açıklama yaptı. MHP'li muhalifler hayır kampanyası yapacaklar, onlar havayı değiştirebilir. Zaten bu referandumun bu iki belirleyici unsur çok önemli olacak" diye konuştu.
Bayrakçı, MHP yönetimi ile MHP seçmenleri arasında başkanlık konusunda görüş farkı olduğunu ifade ederek "AKP ve MHP ‘evet'i savunsaydı, CHP de tek başına ‘hayır'ı savunsaydı HDP de çekimser olsaydı inandırıcı bir şekilde, o zaman yine başa baş gelebilirlerdi, hayır çıkabilirdi. Fakat şimdi CHP ve HDP aynı tarafta, bu ciddi bir koz AKP ve MHP için. Daha doğrusu MHP yönetimi için diyelim. MHP seçmeninin çok büyük çoğunluğu ‘hayır' verecek, onun için fark olur demiyoruz, yoksa fark olurdu" dedi.
Ekonomideki kötü gidişin referandumda belirleyici rol oynayacağını kaydeden Bayrakçı, şöyle konuştu: "15 yıllık bir iktidar var, kimse farkında değil ama iktidarın elinde güler yüzle sunacağı bir pembe çiçek kalmadı, buna ekonomi de dahil. Yani ne güzel gidiyor diye gösterecekler bu kampanyada? ‘Türkiye'yi seviyorsan…' Tamam da ne diyecekler buna ilişkin? Muhalefet bu tür şeyler soracak. ‘Ülkemizde iyi bir şey kaldı mı ki?' diye soracaklar. Dolayısıyla ekonomide problem var, dışişleri problemli, terör patlamış durumda. Yani iyi giden bir şey yok, yollar hariç, yollar güzel Allah için. Ama hepsi bu işte, bunun dışında işler kötü gidiyor ve bizim seçmen referandumda, seçimde ceza vermeyi seviyor iktidara veya partiye. İşler ekonomide birazcık kötü gittiği zaman bizim seçmen çok fena sağ gösterip sol vurabiliyor. Dolayısıyla böyle bir sürpriz çıkabilir. Hükümetin iki handikapı var; birincisi terör. Hadi onu hükümet avantaja çeviriyor diyelim. Ama öte yandan ekonomi var. Hükümet terör konusunda ‘Türkiye güçlendikçe böyle oldu, buradan yine biz çıkartırız' diyor. Terör konusunda bir karta karşı başka bir kart açabiliyor. Ama ekonomide bir karta karşı açacak bir kart yok. Seçmen ‘ekonomi berbat' deyince iktidarın ‘O öyle ama bak şu var' diyebileceği bir ‘şu' yok."
Bayrakçı, zaman zaman AK Parti yöneticilerinin de söylediği "Başkanlık gelmezse kaos olur" söylemlerinin seçmende ters etki yaratacağını da belirtti. Bayrakçı, "Bizim seçmen tehdidi sevmiyor. Hiçbir seçimde tehdide olumlu tepki vermediler. Özal örneğin buna benzer bir şey yapmıştı, yerel seçimlerde eli kolu bağlı belediye başkanı portresi çizilmişti 1989 seçimlerinde, müthiş bir tepki geldi, Anavatan Partisi daha önce görmediği kadar oy kaybetti. Dolayısıyla hükümet ‘evet vermezseniz terör bitmez' derse ki onlar akıllı insanlar, diyeceklerini pek sanmıyorum, ama tahrik olup derlerse halk ona tepki verir, ciddi oy kaybederler. O çünkü sizin elinize bir güç veremiyor. Kaos prim yapmaz. Seçmen ‘niye tehdit ediyorsun beni' diye düşünür" diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yürüteceği kampanyanın referandum sonucunda çok etkili olacağını ifade eden Bayrakçı, "Erdoğan kampanyanın tam merkezinde olacaktır, bu, evet kampanyasının oyunu arttırıcı bir etki yaratacaktır. Evet çıkacaksa sadece Erdoğan sayesinde olacaktır" dedi.
Bayrakçı, referanduma az bir zaman kala referandum sonucuna ilişkin kesin tahminlerini açıklayacaklarını belirtirken "Şu anda tahminimi sorarsanız havanın son bir haftada biraz değiştiğini görüyorum. MHP seçmeni ‘hayır'a yöneliyor. Bunu çevirebilirler mi bilmiyorum, çünkü MHP seçmeni Tayyip Erdoğan refleksiyle yönlenen bir seçmen değil, milliyetçi bir seçmen, ilginç bir seçmen kitlesi. Onları Devlet Bahçeli artık yönlendiremez, onları kiminle toparlamaya çalışırlar, bilemiyorum" dedi.
Bayrakçı, "Tahminim eğer ekonomide biraz toparlama olursa yüksek oranla 57-58 gibi evet çıkar. Ama ekonomide sıkıntı devam ederse ve MHP'li muhalifler de iyi bir kampanya yapabilirse o zaman ‘hayır'ın ‘evet'i yakalama imkânı olduğunu düşünüyorum" diye konuştu.