Sonbaharda etnik giyineceğiz

Sonbaharda etnik giyineceğiz
Neredeyse gezdiğimiz bütün dükkanlarda, içeri girer girmez keskin bir tütsü kokusu karşılıyor bizi. Sonra da ‘anavatanı kim bilir neresi’ dediğimiz elbiseler… Rengarenk, cıvıl cıvıl etekler, bluzlar, takılar, ayakkabılar. Genelde oldukça iddialı görünüyor ve giymek için biraz da cesaret gerektiriyorlar. Mesela resmi bir kurumda çalışıyorsanız, gönül rahatlığıyla giyemiyorsunuz bu kıyafetleri. Malum kurallar var; ancak yine de, etnik kıyafetlere tutkunsanız, kolye küpe gibi aksesuarlarla ya da bir şal ile giymek zorunda olduğunuz kıyafetlerinize renk katabilirsiniz. İlginç ve rahat olan bu giysileri sanıldığından daha fazla sayıda insan tercih ediyor. ‘Aman canım bunlar genç işi’ diyen teyzeler neredeyse tarih oldu; bazı kapalı insanlar da şalları başörtüsü olarak kullanabiliyorlar.  Ya da şık bir davete giden bir kadının üstünde bu mağazalardan alınmış bir elbise görebiliyorsunuz. Yani kısacası her yaştan, her kesimden kadın, bu kıyafetleri seçebiliyor ve rahat kıyafetleri gardroplarında bulunduruyorlar. Çoğu Uzakdoğu’dan Giysiler daha çok Nepal, Hindistan, Tayland gibi Asya ve Uzakdoğu ülkelerinden getiriliyor. Dükkan sahipleri;  “Gümrük vergisi çok tutuyor!”  diyorlar; fakat anavatanlarında çok ucuza mal olan bu kıyafetlerini yok pahasına satın aldıkları ve bavullara doldurup ülkemize getirdiklerini biliyoruz. Rahatlık ilk nedenKadınlar, bu kıyafetleri daha çok rahat oldukları için seçiyor; çünkü kıyafetlerin neredeyse hepsi bol ve pamuklu kumaştan üretiliyor. Farklı iki tarzı birbirine kombine edebilir, kotunuzun üzerine otantik bir bluz giyerek rahatlığınızı koruyabilirsiniz.