Soner Yalçın: A Haber, Kadir Mısıroğlu'nun o sözlerini yayınlamadı, işte yandaş gazetecilik!

Soner Yalçın: A Haber, Kadir Mısıroğlu'nun o sözlerini yayınlamadı, işte yandaş gazetecilik!

Sözcü yazarı Soner Yalçın, böbrek rahatsızlığı nedeniyle hastanede tedavi gören, "Kurtuluş Savaşı'nda Yunan galip gelseydi, hilafete dokunulmazdı" sözleri nedeniyle tepki toplayan Kadir Mısırlıoğlu'yla röportaj yapan A Haber'in, röportajı eksik yayımladığını ileri sürdü. Yalçın, röportajda Mısırlıoğlu'nun, "Buranın tapusu 40 seneden fazladır benim, ta 1977'den beri. Mal sahibi olmak suç mu, burada kusur nerde" sözlerine yer verilmediğini iddia etti. Yalçın, "İşte yandaş gazetecilik budur! Hakikati yazmak yine bana kaldı" dedi.

Soner Yalçın'ın, "Boğaz’daki lokanta" başlığıyla (28 Şubat 2018) yayımlanan yazısı şöyle:

Bu konuya girmeyi hiç düşünmüyordum… Bir cümlelik ayrıntı üzerime kaldı. Halbuki amacım “İn­giliz Parmağı” başlıklı yazımda Türkiye'deki dincile­rin Batılı istihbarat ör­gütleriyle girift ilişkilerini göz önüne sermekti. Tabii bu konu işlerine gelmedi. Yok “lokanta”, yok “mekan” diye­rek konuyu gargaraya getir­meye çalıştılar.

Örneğin… Eski Adalet Bakanı İsmail Müftüoğ­lu'nu A Haber'de izledim. Bunca yılın politikacısı, siyasi davaların avukatı ve Kadir Mı­sıroğlu'nun ta İstanbul Hukuk Fakültesi'nden arkadaşı, her dönem avukatı “Milli Görüş­çü” Müftüoğlu'nun sözlerine şaşırdım!

A Haber, “Soner Yalçın'ın yazdığı Kadir Mısıroğlu'nun 10 milyon dolarlık lokantası” dedi, haberinde. Ben böyle bir şey yazmadım. Benim yazım ortada. Fotoğraf falan da yayımlamadım. Bunlar yazı işlerinin tercihidir. Bunlar önemli değil. Asıl…

İsmail Müftüoğlu'nun, “ai­diyet adına yapılan haberler doğru değil” demesi ilginçti. 61 yıldır Üsküdar'da yaşayan eski Bakan Müftüoğlu ya artık hafıza sorunun­dan ya da işine gelmediği için hakikati söylemiyor!

Bakınız:

A Haber evine gidip Kadir Mısıroğlu ile röportaj yap­tı. ”Buranın tapusu 40 seneden fazladır benim, ta 1977'den beri. Mal sahibi olmak suç mu, burada kusur nerde” dedi. Mısıroğlu!

A Haber bu sözleri yayınlamadı!

Müftüoğlu'nun sözlerini verdi. İşte yandaş gazetecilik budur! Hakikati yazmak yine bana kaldı…

İşte gerçekler

İsmail Müftüoğlu ve Kadir Mısıroğlu'nun yolları sadece siyasi mücadelede kesişmedi. Ailelerin ticari ortaklıkla­rı da var.

Mısıroğlu 1991'de sığın­dığı İngiltere'den Türkiye'ye döndü. Ekonomik durumu pek iyi değildi. Mal varlığına el konulmuştu. İmdadına 1994'de İstanbul belediye seçimlerini kazanan Refah Partisi yetişti.

Belediye “alın burayı siz işletin” diye Üsküdar Çengel­köy'deki Boğaz'a nazır muh­teşem manzaralı Kuleli'nin yanındaki mekanı Müftüoğlu ve Mısıroğlu'na verdi.

Tarih: 9 Eylül 1996.

Ravza Turizm Ticaret ve Limited Şirketi kuruldu. – Kadir Mısıroğlu'nun oğlu Mehmet Selman Mı­sıroğlu, kızı Fatıma Mehli­ka Mısıroğlu,

– İsmail Müftüoğlu'nun oğlu Mehmet Haluk Müftüoğlu, torunu Hayri Kerem Müftüoğlu ve aile­nin diğer fertleri -Zümrüt ve Müjgan Müftüoğlu- bu şirketin ortağı oldu!

Yani…

İsmail Müftüoğlu ve Kadir Mısıroğlu kendi adlarını karıştırmadan çocukları üzerinden ortak oldular. (Ne tesadüf ki… Kadir Mı­sıroğlu avukatlık yaparken Belediye'yi dava etti. Davayı kaybedince müvekkili tarafın­dan vuruldu. Neyse ayrıntılara boğmayayım.)

Şimdi… İsmail Müftüoğlu A Haber'de Kadir Mısıroğ­lu'nun mekanla hiç ilgisi olmadığını söylerek konuyu çarpıtıyor! Çocuklarının kiminle ortaklık yaptığını bilmiyor mu? Hele lokantanın girişindeki fesi de hatırlamı­yor mu? Fes'in altından geçi­lip lokantaya girilirdi, unuttu mu? Mekandan çıkmazdı Kadir Mısıroğlu…

Ah bu “söz oyuncusu” poli­tikacılar!

Hava parası: 1 milyon dolar

Bugün adı “Yakamoz” olan Boğaz'daki mekanı Müftüoğlu ve Mısıroğlu'nun çocukları 13 yıl çalıştırdı. Şirketin sermaye­si 580 bin TL idi. Keza…

1Temmuz 1998, 31 Ma­yıs 2000, 21 Kasım 2003, 25 Aralık 2004, 29 Eylül 2008'de şirkete çeşitli ortak­lar girdi-çıktı.

3 Nisan 2009'da me­kan el değiştirdi.

Bu gerçekler ortada iken her an herkes yalan söylüyor.

– İsmail Müftüoğlu başka konuşuyor…

– Kadir Mısıroğlu bam­başka konuşuyor…

Hep dolambaçlı açıklamala­rın arkasına saklanıyorlar. Şunu da eklemeliyim:

Müftüoğlu ve Mısıroğlu soyadlarını ilk kez yan yana görmüyoruz.

1963'te hac ve umre turları düzenleyen Mehmet Müftüoğlu'nun “Müftüoğlu Seyahat Acentası” ile Kadir Mısıroğlu'nun “Selamet Tu­rizm”i birlikte ortak iş yaptı. Umre ve hac turları düzenle­diler. İkili, üçüncü ortak İhsan Toksarı'yı (Eski AP millet­vekili) dava ettiler. “Şeriat Mahkemesi” kuruldu. Para işleri hep karışık bunların! Ka­dir Mısıroğlu'nun adı bir yerde geçecek de orada karışıklık yaşanmayacak!

Son olarak şunu ekleye­yim:

Acar Kaya, Levent Kaya, Selim Kaya ortaklığında 11 Mart 2009'da kurulan Kuleli Yakamoz Restaurant Gıda Turizm Sanayi ve Ltd. Şti. bu lokantayı devraldı.

Yıkık dökük harabe halin­deki mekana sadece hava parası olarak yaklaşık 1 milyon dolar ödendi. (Mekan devir oldu ama devir olmayan tek şey telefon numarasıydı! Aynı telefon numarası bugün hala geçerli!)

Sonuçta…

Konu budur vesselam…

O kadar çok yalan konuşu­yorlar ki, hadi çıkın bakalım işin içinden! Kadir Mısıroğlu adı bir yerde olacak da, ya­lan hakikatin üzerini örtmeye­cek! Yalan makinesine bağ­lansa makine bozulur!

Eski Adalet Bakanı İsmail Müftüoğlu'nun da aynı “ye­tenekte” olduğunu bilmiyor­dum! Yazık.

Çok sevdikleri Necip Fa­zıl'ın sözüyle bitireyim:

İnsanın kazandığı para­dan değil, paranın kazan­dığı insandan kork!