Soner Yalçın: Her caminin Ayasofya taklidi-kopyası olması kimseyi rahatsız etmiyor mu?

Soner Yalçın: Her caminin Ayasofya taklidi-kopyası olması kimseyi rahatsız etmiyor mu?

Odatv İmtiyaz Sahibi ve Sözcü gazetesi yazarı Soner Yalçın, "Ayasofya'nın cami yapılmasını tartışmak yerine, öncelikle cami mimarisini tartışmamız gerekmiyor mu? Her caminin Ayasofya taklidi-kopyası olması kimseyi rahatsız etmiyor mu?" diye sordu. 

Yalçın, "Her cami Ayasofya... Başlığın sarsıcı olduğunun farkındayım. Ama bu tartışmayı yapmak zorundayız. Ne yazık ki bu tür polemikleri yapmak medyada sadece birkaç kalem mensubuna kaldı.  Akademi dünyası genellikle susmayı tercih ediyor! Vasat düşünce hayatımız var; mahalle kavgasıyla/ağız dalaşıyla zaman öldürüyoruz. Duygularla, gerçekleri erozyona uğratıyoruz." görüşünü savundu. 

Yalçın, "Diyanet İşleri Başkanlığı benzetmeyi reddediyor; cami kubbelerinin “Türk çadır” geleneğinin sonucu yapıldığını söylüyor! Camilerdeki Ayasofya etkisini itibariyle taklitçiliği reddediyor! Hadi 'Türk çadırını' benzeri kubbeyi kabul edelim, minareyi nereye koyacağız? Ayasofya'nın dört minaresi var… İslam'ın ilk dönemi camilerin hiçbirisinde minare yoktu. Minareler cami mimarisine sonradan -Emeviler döneminde- eklendi. Bugün bizim camiler tek minareyle bile yetinmiyor! Kafa karışıklığının sebebi cehalet mi?" ifadesini kullandı. 

Yalçın, "Çamlıca Cami de, Kocatepe Cami'nin benzeri; farkı sadece minare sayısının altı olması! Ve kuşkusuz görkemli büyüklüğü… Kubbe ve minaresiz cami olmayacağını sanıyoruz. Hz. Muhammet'in kubbesiz ve minaresiz mescidi örnek alınarak yapılan -ödüllü- TBMM Cami bile yıkılmak isteniyor. Şimdilik minare eklenerek cami “Müslüman mekânı” yapıldı! Toparlarsam: Ayasofya'nın cami yapılmasını tartışmak yerine, öncelikle cami mimarisini tartışmamız gerekmiyor mu? Her caminin Ayasofya taklidi-kopyası olması kimseyi rahatsız etmiyor mu?" düşüncesini dile getirdi. 

Yazının devamı için tıklayın