AKP’li eski bakanlar Muammer Güler, Zafer Çağlayan, Egemen Bağış ve Erdoğan Bayraktar’la ilgili Yüce Divan kararını 5 Ocak’a bırakan Meclis Soruşturma Komisyonu’nun ertelemeyi tartıştığı son toplantıdan ilginç ayrıntılar çıktı. Komisyon Başkanı Hakkı Köylü, Çağlayan’ın bilirkişiye dönük, “yanlı, önyargılı, taraflı, kasıtlı” suçlamasını ciddiye almadıklarını belirtirken, Bağış’ın, “2013 dışındaki hesapları inceleyemezsiniz” görüşünü de reddetti. Köylü, olası bir haksız mal edinme tespitiyle ilgili, “Daha sonucu var bunun. O malvarlığının da müsadere edilmesi gerekir. O yüzden aleyhimize olan eleştirileri şimdiden kabul etmek zorundayız. Artık ne derlerse desinler, çaremiz yok. Sonuç olarak ben de çok memnun değilim bu işten. Keşke bugün bitirebilseydik” dedi.
Bağış, avukatı aracılığıyla verdiği itiraz dilekçesinde, “İddia edilen maddi menfaat sağlama eylemleri, iddiaya göre 2013 yılında işlenmiştir. Komisyonun, 2013 yılı öncesine ait mal varlığını araştırma yetkisi bulunmamaktadır” demişti. Tartışmalı 22 Aralık toplantısının tutanağına göre, bu görüşün hukuki olmadığını savunan muhalefet milletvekillerine Başkan Hakkı Köylü de katıldı. Köylü, “O bizim takdirimizde” dedi.
Hürriyet gazetesinden Bülent Sarıoğlu’nun haberine göre, toplantıdan bazı bölümler özetle şöyle:
Köylü: Yani aleyhimizde bir şeyler söyleyeceklerdir, olabilir, keşke olmasa iyiydi ama. Buna rağmen sağlıklı bir sonuca varmamız için bu dosyalar gereği gibi incelenmeli. Çünkü burada iki şey var: Rüşvet iddiası var, bir de malvarlığının artışı söz konusu. Yani biri olmazsa diğeri veya ikisi veya birisi, her neyse olacak. Malvarlığında bir artış tespit ettiğimiz takdirde miktarı bizim için önemli. Yani göz kararı, “Makul sayılmayacak derecede artış vardır” deme lüksüne sahip değiliz. Onu belirtmemiz gerekir. Daha sonucu var bunun; o malvarlığının da müsadere edilmesi gerekir. O yüzden aleyhimize olan eleştirileri şimdiden kabul etmek zorundayız. Artık ne derlerse desinler, çaremiz yok. Sonuç olarak ben de çok memnun değilim bu işten. Keşke bugün bitirebilseydik.
Mustafa Akış (AK Parti): Belki Türk siyasi hayatının son 15-20 yılında zannediyorum en kritik komisyonlardan biri. İfadeler alındıkça, raporlar yazılmaya başlandıkça ağır ağır belki kafanızdaki konularla ilgili fluluk ortadan kalkıyor. Bu yönüyle baktığımızda da dosyanın tekemmül edişi henüz daha çok yeni sayılır. Şahsen ifade ediyorum: Ben henüz kafamda bazı şeyleri netleştirebilmiş değilim.
Osman Korutürk (CHP): (Çağlayan’ın) İthamları var bilirkişiye karşı. “Burasını yazmamıştır, görmezden gelmiştir, kasıtlı” diyor. Aynı bilirkişi buna nasıl bakabilir? Bu ithamlarla karşı karşıya.
Köylü: Onu biz ciddiye almıyoruz şimdi. Onun o söylediği bizim için önemli değil. Ama eksiklik varsa onu aynı bilirkişiye tamamlatabiliriz. Şifahiyse şifahi ya da yazılı olarak tamamlatma imkanı var. Alacağı bilgilerle doğrultabiliyorsa doğrultur. Aksi takdirde ek rapor isteyebilir.
Emre Köprülü (CHP): Peki, dosyamızla, sizin (bilirkişinin) tespitinizle bunun bir ilgisi var mı? Yani bu yapacağımız incelemeden bizim varacağımız sonuç ne olur?
Ali Demir (bilirkişi): Sonuç şu olur: Beyhan Hanım’ın Egemen Bey’in mal beyanında bu şirkete verdiği borç paralarının bildirilmemesi olur. Yani aslında malvarlığını az beyan etmiş olmasını gerektirir bu durum.
Köprülü: Yani Egemen Bağış için olumsuz bir nokta olur.
Demir: Tabii. Şimdi, borç ve alacakların da mal bildirimine konu edilmesi gerekir. Ama baktığınız zaman alacakla ilgili bir şey yok mal bildiriminde, beyanı yok.
Akış: Varsa da lehine mi oluyor o zaman?
Demir: Tabii. İkisini karşılaştırmak lazım yani net bir rakam ortaya koyabilmek için.
Köylü: O gelir hesaplaması bunu değiştirebilecek nitelikte midir, şu inceleme?
Demir: Gelir hesaplaması... Zaten biz hesapladık geliri. Orantısızlığı artıracak bir beyandır bu aslında.
Akış: Veyahut alacak.
Demir: Yok, ortaklara borçlar. Yani ortaklardan alınacak para var burada. Yani şirketten alınan bir alacak var.
Köprülü: “Lehine çıkması zor, çıkarsa aleyhine çıkar” diyor.
Demir: Çıkarsa aleyhine çıkar zaten.
Köylü: Artık lehe mi çıkacak, aleyhe mi, o ayrı bir şey. Onu komisyon üyeleri kendisi takdir edecek.