2016’da sosyal koruma harcamaları, 2015 yılına göre yüzde 19.5 artış gösterek 334 milyar 751 milyon lira oldu. Sosyal koruma harcamalarının gayri safi yurtiçi hasıla (GSYH) içindeki payı yüzde 12’den yüzde 12.8’e yükseldi. Bu artışa rağmen Türkiye yüzde 21’lik OECD ortalamasının çok altında kalarak sondan dördüncü oldu. Ancak sosyal koruma gelirlerinin içindeki devlet katkısı payı 2012’de yüzde 46.1 iken, bu oran 2016’da yüzde 40.7’ye düştü.
Cumhuriyet'ten Emre Deveci'nin haberine göre Fransa, sosyal koruma harcamalarına GSYH’sinin yüzde 31.5’ini ayırarak bu alanda ilk sırada yer aldı. Türkiye, Meksika, Güney Kore ve Şili’nin ardından sondan dördüncü sırada yer aldı. Dahası, sosyal koruma harcamalarının GSYH içindeki payı 2016’da 2015’e göre artsa da, 2010’daki yüzde 13.03’lük oranın gerisinde kaldı.
Sosyal koruma gelirlerinin içindeki devlet katkısı payı 2012’de yüzde 46.1 iken, bu oran 2016’da yüzde 40.7’ye düştü. Koruma kapsamındaki bireylerden tarafından yapılan sosyal katkıların payı ise 2012’de yüzde 20.3 iken 2016’da bu oran yüzde 26.5’e yükseldi. 2016’da gelirin yüzde 27.7’sini işveren sosyal katkıları oluşturdu.
Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) dün açıkladığı verilere göre, 2016’da sosyal koruma harcamalarının yüzde 98.3’ünü (328 milyar 917 milyon TL) sosyal koruma yardımları oluşturdu. Sosyal koruma yardımlarında en büyük harcama 162 milyar 140 milyon lira ile emekli/yaşlılara yapılan harcamalar oldu. Bunu 91 milyar 318 milyon lira ile hastalık/ sağlık bakımı harcamaları izledi.
Sosyal koruma kapsamında maaş (emekli/yaşlı, dul/yetim ve malül maaşı) alan kişi sayısı 2015’te 12 milyon 536 bin iken, yüzde 2.3 artarak 2016’da 12 milyon 829 bin kişiye yükseldi. Sosyal koruma kapsamında emekli/yaşlı ve dul/yetim maaşı alan kişi sayısı 2015’te 11 milyon 707 bin iken, geçen yıl 11 milyon 992 bine ulaştı.
Sosyal yardımların yüzde 8.4’ü şartlı verildi. Şartlı yardımlar içinde en büyük payı yüzde 32.1 ile engelli/malül yardımları oluşturdu. Bunu, yüzde 31.9 ile aile/çocuk yardımları ve yüzde 17.2 ile hastalık/ sağlık bakımı yardımları takip etti. Nakdi yardımlarda en büyük payı yüzde 72.2 ile emekli/yaşlılara yapılan yardımlar oluşturdu. Bunu, yüzde 17.7 ile dul/yetim yardımları ve yüzde 3.5 ile işsizlik yardımları takip etti.
Ülkelerde, ekonomik yoksunluk nedeniyle çocuklarını okula gönderemeyen, sağlık hizmeti alamayan, yeterli beslenemediği ve ısanamadığı için yardım almak zorunda kalan yurttaş sayısının ise arttığı aktarıldı. Aile ve Sosyal Politalar Bakanlığı’nın 2013’e kadar yayımladığı sosyal yardım bültenleri, bültenlerin yayından kaldırılmasının ardında da bütçe sunumlarından edilen bilgiye göre, ekonomik yoksunluk nedeniyle 2010’da 35 bin 298 olan korunmaya muhtaç çocuk sayısı yüzde 100’ü aşan bir oranla 2014’te 80 bin 375’e ulaştı.
Yardıma muhtaç çocuk sayısının yüzde 128 arttığı belirtildi. Bakanlığın bütçe sunumuna göre, 2016’da kömür yardımı alan hane sayısı 2 milyon 82 bin oldu. Eşi vefat ettiği için yardıma muhtaç duruma düşmüş kadın sayısı 2014’te 276 binden iki yılda 289 bin 987’ye ulaştı. Muhtaç asker ailelerine yapılan hane sayısı 2016’da 74 bin civarında olurken, doğum yardımı alan kişi sayısı da 1 milyon 175 bin oldu.
Eğitimine şartlı eğitim yardımları ile sürdürmek zorunda kalan öğrenci sayısı 2106’da 2 milyon 132 bini aşarken, elde ettiği gelir asgari ücretin üçte birinden az olduğu için GSS’si (Genel Sağlık Sigortası) devlet tarafından ödenene kişi sayısı da 2 milyon 310 bini aştı.