Sosyal medya adaleti: Hukukun tıkandığı yerde Twitter devreye giriyor

Sosyal medya adaleti: Hukukun tıkandığı yerde Twitter devreye giriyor
 
Hak arama mücadelesinin sosyal medya üzerinden gerçekleştiği son zamanlarda sosyal medya, adalet terazisini dengeleyici güç olarak görülüyor. Özellikle tacize ya da şiddete maruz kalan kadınlar ile annelerin çığlığını duyurmak isteyen çocukların sesi sosyal medyada sıklıkla gündeme geliyor. Ayrıca çocuklara, yaşlılara, engellilere, sağlıkçılara yönelik şiddet ve istismar vakaları ile hayvanlara yönelik şiddet durumları, yine yaşanılan bir olay karşısında haksız tutum gibi olaylar sosyal mecralardan paylaşılınca bu durum toplumda infiale yol açıyor ve adalet mekanizması da hızlı ilerliyor

Cumhuriyet'ten Ece Piroğlu'nun haberine göre avukat Celal Ülgen, sosyal medyanın toplumsal yaşamımız üzerindeki etkisi kadar, yargı üzerinde de denetleyici ve düzenleyici bir etkisi olduğunu kaydederek, “Son günlerde sosyal medyada yapılan yoğun paylaşım ve tepkiler üzerine serbest bırakılanın tutuklandığı, tutuklananın ise serbest bırakıldığını görmekteyiz. Bu durum yargının kendi içerisinde bir ölçüde ya da bir değere göre işlemediğini ‘Ben saldım çayıra mevlam kayıra’ halk deyişindeki gibi kendine özgü ve zamana, zemine, otokratın veya oligarşinin niyetinin ne olduğuna bağlı bir değer kavramı geliştiğini görmekteyiz. Aslında tepkiye göre değişen ve oluşan yargının bağımsızlığından ve anayasal bir erk olmasından söz etmenin olanağı bulunmamaktadır” dedi. ‘Hukuk kuralları çalışmıyor’

Mor Çatı Kadın Sığınağı Vakfı kurucusu avukat Canan Arın ise artık hukuk kuralları çalışmadığı için insanların bu kanallar aracılığıyla adaletin gerçekleşmesini sağladıklarını belirterek “Sosyal medyanın bu konuda işe yaradığını düşünüyorum. Ne yazık ki artık ne hukuk, ne ceza usulü kurallar uygulanıyor. İnanılmaz bir kadın düşmanlığı var, çünkü kadın güçlendikçe erkek iktidarının sarsılmasından o kadar korkuluyor ki bu hukuka yansımış vaziyette. Yargıçlar da o iktidar sarsılmasın diye ellerinden geleni yapıyorlar. Mesela çocuklara tecavüz davası veya kadınların öldürülmesinde ya serbest bırakılıyor sanıklar, ya da iyi halden indirim uygulanıyor. Ama ifade özgürlüğünün kullanıldığı alanlarda aldıkları emir doğrultusunda inanılmaz cezalar veriliyor o özgürlüğü kullanan insanlara. Emirle iş yapan mahkemelerde sosyal medya da pek bir işe yaramıyor. Aldıkları emir her neyse bütün hukuk kuralları hiçe sayılarak cezalar veriliyor” diye konuştu.

"Türkiye’de hukuk diye bir şey yok"

Hukukun tamamen iflas ettiğini kaydeden Arın, şöyle konuştu: “Bunu bir hukukçu olarak söylemek ağrıma gidiyor, ama Türkiye’de hukuk diye bir şey yok. Ne yargıç kalmıştır, ne de herhangi hukuk sisteminin uygulanması söz konusudur. Sosyal medya bazen lehte, bazen aleyhte olabiliyor. İyilerin yanında kötüler de sosyal medyanın gücünü kullanmaya çalışıyor. Hâkimlerin kimin daha çok etkisi altında kalacakları söz konusu oluyor burada da. Bunun önlenmesi için bir an önce doğru dürüst hukuk fakültelerinden doğru dürüst hukuk kuralları öğrenerek yetişmiş hukukçuların yargıç olarak atanmaları gerektiğini düşünüyorum. Siyasi amaçlarla değil, liyakata göre olması gerekir.” 

"Adalet baskı kabul etmez"

Sağlıklı bir yargı sisteminin işlediği, sağlıklı bir hukuk devletinde böyle bir şeyin asla olmaması gerektiğini söyleyen eski İstanbul Barosu Başkanı avukat Turgut Kazan ise şu değerlendirmeyi yaptı:

“Bu durum, Türkiye’deki yargının durumunun yargıya yakışır bir durum olmadığını gösteriyor. Biz buna ‘toplumsal baskı’ ya da ‘sosyal alarm’ deriz. Fakat adalet hiçbir baskıyı kabul etmez. Sosyal alarmla yargının etkilenmesi Türkiye’de çokça karşımıza çıkıyor. Şu anda toplum bunu çok güzel bir durum olarak görüyor. Bazen ben de ‘bu çok güzel oldu’ değerlendirmesini yapıyorum. Ama bu, Türkiye’de yargının ve hukuk devleti işleyişinin hiç olmadığını gösteriyor. Dün o suçu işlediği iddia edilen kişiyi bırakıyorsun, ardından sosyal medyadaki havaya bakıp utanıyorsun ve ertesi gün yakalama kararı çıkarıp tutukluyorsun. Bu olabilecek bir şey değil. Türkiye’de hukuk devleti sayılabilecek bir tarafın kalmadığı, yargının yargı olmadığı ve adaletin de asla sağlıklı işlemediği, herkesin de bunu bildiği, o sebepten de sosyal medyayı kullanarak mecbur bırakmaya dönük bir tutum izlendiği görülüyor. Ama ‘mecbur bıraktılar’ ile adalet sağlanmaz. Siz sadece yüreğinizi ferahlatmış olursunuz. Sağlıklı bir hukuk devletinde ‘sosyal alarm’ yasaklanır, yasaklanması gerekir. Şu anda yargımız olmadığı için, siz de biz de o sosyal alarmdan yararlanmaya çalışıyoruz. Bu durum engellenmezse linç hukuku getirir ve çok tehlikeli olur.”

Neler oldu?

Konya’da tartıştığı eşini öldürmek için Aksaray’a gittiğini öğrenen annesinin ihbarı üzerine yakalanan ve serbest bırakılan K.Ç., sosyal medyadan gelen tepkiler üzerine tutuklandı.

Antalya’da 2 çocuğu, iş yerine kilitleyip cinsel içerikli fotoğraflar gösterip video izleterek istismarda bulunduğu iddiasıyla gözaltına alınan, çıkarıldığı hâkimlik tarafından adli kontrolle serbest bırakılan M.F., sosyal medyadan gelen tepkiler üzerine yeniden gözaltına alındı.

Zonguldak’ta 50 yaşındaki yengesi Leyla Köse’yi baltayla saldırarak ağır yaralayan, ifadesi alındıktan sonra da serbest bırakılan Savaş Orhan Köse, sosyal medyadan gelen tepkiler üzerine tutuklandı.

Çorlu’da intihar eden gence 9 yıl cinsel istismarda bulunduğu iddiasıyla mahkemeye çıkarılan ve ilk duruşmada tahliye edilen sanık, sosyal medyadan gelen tepkiler üzerine tutuklandı.

Tuzla’da otomobiline erik çekirdeği attığı gerekçesiyle 11 yaşındaki çocuğu darp eden ve gözaltına alındıktan sonra serbest bırakılan U.Ö., sosyal medyada yapılan itiraz üzerine yeniden gözaltına alındı.

İstanbul’da trafikte hamile kadının ve eşinin bulunduğu arabayı tekmeleyerek yumruklayan baklavacı kardeşler sosyal medyadan gelen tepkiler üzerine tutuklandı.

İstanbul’da hemşire Ayşegül T.’ye şort giydiği gerekçesiyle tekme atan ve savcılıkça serbest bırakılan Abdullah Çakıroğlu, sosyal medyadan gelen tepkiler üzerine tutuklandı.

Sakarya’nın Sapanca ilçesinde uzuvlarının tamamı kesildiği için yaşamını yitiren yavru köpeğin ölümüne neden olan kepçe operatörü sosyal medyadan gelen tepkiler üzerine tutuklandı. 

Eski eşi Merzuka Altunsöğüt’ü, bıçakla yaraladığı için adli kontrol şartıyla serbest bırakılan Soner Göztepe, olayın sosyal medyada duyulup tepki gelmesinin ardından yeniden gözaltına alınan isimlerden yalnızca birkaçı

Adana Yüreğir’de 80 yaşında yalnız yaşayan Fatma Altunöz’ün evine 9 Eylül’de gece saatlerinde girerek cinsel istismarda bulunmaya çalışıp darp ederek kaçan, ardından gözaltına alınıp serbest bırakılan zanlı, 2 çocuk babası 54 yaşındaki İ.M. tutuklandı. Güvenlik güçlerince gözaltına alınan sanık, adli kontrol şartıyla tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. Kamuoyunun sosyal medya üzerinden tepki göstermesinin ardından olayla ilgili daha sonra Adana Cumhuriyet Başsavcılığı, zanlı hakkında tutuklamaya yönelik yakalama kararı çıkartıldığını duyurdu. Bunun üzerine Yüreğir İlçe Jandarma Komutanlığı ekipleri şahsı yakaladı. Mahkemeye