EÇE’nin önemi ile ilgili olarak çeşitli ve farklı teorik yaklaşımlar, önemli bulgular ve sonuçlar ortaya konulmaktadır: Çocuğun gelişiminde erken müdahale programları ile olumsuzlukların üstesinden gelinebileceği gerçeği de EÇE’nin önemini destekleyen bir bulgudur. EÇE bir “müdahale programı” özelliğini taşımaktadır. Bu nedenle sosyal ve cinsiyete bağlı eşitsizlikleri ortadan kaldırmada önemli bir araçtır. Erken yaşlarda çocuklar risklere karşı zayıftırlar. Gelişimin yönü erken müdahale programları ile değiştirilebilmektedir. Dolaysıyla çocuğun gelişiminde ve çevresinde olumsuz özellikler olumluya dönüşebilmektedir. Müdahale programları, elverişsiz şartlarda yaşayan ve gelişimleri risk altında olan çocukların daha elverişli şartlarda yaşayan yaşdaşları ile gelişim açısından arasının kapanmasına aracı olan programlardır. Burada amaç çocuğun yaşamındaki “olumsuz” etkenlerin sayısını azaltıp “olumlu” etkenlerin sayısını çoğaltmaktır. Türkiye’deki çocukların çoğunluğunun içinde bulundukları şartlar açısından risk altında olduğu düşünüldüğünde EÇE çocukların gelişimine katkı sağlayan önemli bir araç olmaktadır. EÇE programları çocukları gerekli beceri ve bilgilerle donatırken çocukların çevresinde de değişiklikler yaratabilmektedir. Bu şekilde hem çevre hem de birey bazında müdahale ile gelişim olumlu olarak etkilenmektedir. Böyle durumlarda ailelerin desteklenmesi önemli bir yöntem olarak gündeme gelmektedir. Çocuğun çevresindeki şartları gelişimi için destekleyici kılmak konusunda aileler önemli aracılardır. Onların sağlıktan, bilişsel gelişime kadar etkili oldukları alanlar oldukça geniştir. Geleneksel olarak, erkek çocuklar, kız çocuklara göre okula daha iyi hazırlanırlar ve hem okula girmek, hem de devam etmek için daha çok olanağa sahiptirler. Erken yaşlara yönelik eğitime önem verilmesi ile bu ayrımcılığın üstesinden gelinmekte ve ailelerin kız çocuklarının yetenek ve geleceği ile ilgili görüşlerinin değişmesi sağlanabilmektedir. Bu durum kız çocukların da okula daha iyi hazırlanmalarına ve okulda başarılı olmalarına yol açabilmektedir. Bu da kızların daha çoğunun okula gitmesi ve yetişkinlikte üretken bir konuma gelebilmesi demektir.