Türkiye-Afrika Zirvesi bugün İstanbul'da başlıyor. 50'ye yakın Afrika ülkesinin katılacağı zirveye, Lahey tarafından 'Darfur soykırımı' ile ilgili olarak tutuklanma emri çıkarılması istenen Sudan lideri de geliyor.İstanbul, İran Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinejad'ın ardından bir ilk gerçekleştirerek Türkiye-Afrika Zirvesi'ne ev sahipliğini yapacak. Bugün başlayacak zirveye 6'sı devlet başkanı düzeyinde 50'ye yakın Afrika ülkesinin katılacak. Türkiye'nin “Afrika'ya açılımı”na büyük ivme kazandıracağı umulan zirveye katılacak devlet başkanları arasında, Lahey Uluslararası Adalet Divanı Savcısı'nın “Darfur soykırımı” nedeniyle hakkında yakalama emrini talep ettiği Sudan Devlet Başkanı Ömer El Beşir de bulunuyor. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün ev sahipliğini yapacağı zirve bugün Çırağan Sarayı'nda başlayacak. Son bilgilere göre, 6 ülke, zirvede devlet başkanı düzeyinde temsil edileceğini teyit etti. Ancak, yetkililer, son dakika bu sayının değişebileceğini de ifade ediliyorlar. Afrika Birliği Komisyonu Başkanı Jean Ping'in de hazır bulunacağı zirveye Burkina Faso, Cibuti, Ekvador Ginesi, Komorlar, Mali ve Sudan devlet başkanları katılacak. Geri kalan ülkelerin çoğunun temsil düzeyinin ya Cumhurbaşkanı Yardımcısı ya da Başbakan olacağı belirtiliyor. Zirveye katılması beklenen devlet başkanları arasında Darfur'da 'soykırım'dan sorumlu olduğu gerekçesiyle Lahey Adalet Divanı Savcısı tarafından hakkında uluslararası yakalama emri çıkarılması talep edilen Sudan Devlet Başkanı Ömer El Beşir de bulunuyor. Ancak savcının talep ettiği yakalama emri kesinleşmediği ve El Beşir'in seyahat özgürlüğünü kısıtlayan bir unsurun bulunmadığı için İstanbul'daki zirveye katılmasına bir engel olmadığı ifade ediliyor. Türkiye'nin amacı ne? Ankara'nın, ilk defa bir “Türkiye-Afrika Zirvesi”ni düzenleyerek özellikle 90'lı yıllarda “ihmal edildiği” düşünülen Afrika ülkeleri ile siyasi ve ekonomik ilişkileri önemli ölçüde geliştirmeyi amaçlıyor. 1998 yılında canlanmaya başlayan Türkiye-Afrika ilişkilerinde geçtiğimiz Ocak ayında Afrika Birliği'nin Türkiye'yi “stratejik ortak” ilan etmesi ile yeni bir aşamaya girildi. Bu arada, Türkiye'nin, Mayıs 2008'de Afrika Kalkınma Bankası'nın bölge dışı üyesi olarak kabul edildiğine de dikkat çekiliyor. Türkiye'nin BM Güvenlik Konseyi daimi olmayan üyeliğe adaylığının da önemli bir unsur oluşturduğu, Afrika ile ilişkileri ivme kazandırma çabaları sayesinde, 2005 yılında 9 milyar dolar olan Türkiye-Afrika ticaret hacminin 2007 yılında 13 milyar dolara çıkarıldığına dikkat çekiliyor. Bu yılın sonuna kadar Afrika'daki büyükelçiliklerinin sayısını 12'den 27'ye çıkartmayı hedefleyen Türkiye'nin, Afrika ile ilişkileri “sürdürebilir” bir düzeye çıkartmak ve söz konusu zirvelerin beş yılda bir gerçekleştirmek olduğu ifade ediliyor.