Soykırımı inkârı cezalandıran yasayı iptal eden kararın tam metni

Soykırımı inkârı cezalandıran yasayı iptal eden kararın tam metni

 

 
T24 - Anayasa Konseyi; 
 
Anayasa’yı, 
 
58-1067 sayılı 7 Kasım 1958 tarihli Anayasa Konseyi’ne ilişkin Kararname’yi, 
 
29 Temmuz 1881 tarihli Basın Özgürlüğü Hakkında Kanun’u, 
 
Ceza Kanunu’nu, 
 
Hükümet’in 15 Şubat 2012 tarihli görüşlerini, 
 
Başvuruda bulunan milletvekilleri tarafından hazırlanan 21 Şubat 2012 tarihli cevap dilekçesini,
 
İncelemiş; 
 
Ve Anayasa Konseyi raportörünü dinlemiş olup: 
 
1- Kanunlarla tanınmış soykırımların inkârının cezalandırılmasına ilişkin kanun, milletvekilleri ve senatörler tarafından Anayasa Konseyi’ne gönderilmiştir. 
 
2- Başvuruya konu olan kanunun 1. maddesi, 29 Temmuz 1881 tarihli Basın Özgürlüğü Hakkında Kanun’a 3. mükerrer 24. madde olarak eklenmiştir. Söz konusu madde, ‘herhangi bir ifade ya da iletişim yoluyla Ceza Kanunu’nun 211-1 maddesi ile tanımlanan ve Fransız kanunlarıyla bu şekilde tanınan bir veya birden çok soykırım suçuna’ kamuya açık bir şekilde ‘inkâr edilmesi veya bu suçların aşırı biçimde küçümsenmesi’ halinde 45,000 euro para cezası ve 1 yıl hapis cezası ihdas etmektedir. Söz konusu kanunun 2. maddesi, 1881 tarihli kanunun 48-2 maddesini değiştirerek bazı kurumlara tanınan dava açma hakkını genişletmekte ve bilhassa ihdas edilen bu yeni cezadan sonuç çıkarma hakkı getirmektedir. 
 
3- İptal başvurusunda bulunanlar, incelemeye konu olan kanunun 1789 İnsan ve Yurttaş Hakları Bildirgesi’nin 11. maddesinde tanımlanan ifade ve iletişim özgürlüğü ve Bildirge’nin 8. maddesinde yer bulan işlenen suçla verilecek ceza arasında denge gözetilmesi ilkesine aykırılık teşkil ettiği; ayrıca söz konusu kanunun bir yandan yalnızca Fransız kanunlarında tanınan soykırım suçlarını kapsayıp, diğer yandan insanlığa karşı işlenen diğer suçları kapsam dışı bırakmasının da eşitlik ilkesine aykırılık teşkil etmekte olduğunu iddia etmektedir. Başvuru sahipleri, buna ilaveten yasama erkinin 1789 Bildirgesi’nin 16. maddesinde bahsi geçen yetkinin sınırlarını aştığını ve kuvvetler ayrılığı ilkesine aykırı davrandığını ve söz konusu kanunun 1789 Bildirgesi’nin 8. maddesinde öngörülen ihdas edilmiş cezaların gerekliliği ilkesi ve Anayasa’nın 4. maddesinde belirtilen partilerin faaliyetlerini serbestçe sürdürmesi ve araştırma serbestisi ilkelerine de aykırılık teşkil ettiğini iddia etmişlerdir. 
 
4- 1789 Bildirgesi’nin 6. maddesinde “Kanun, genel iradenin ifadesidir” hükmüne yer verilmiştir. İşbu maddeden anlaşıldığı Anayasa’da öngörülen özel hükümler saklı kalmak şartıyla, kanuna konu olan anayasal değerdeki tüm diğer normlar gibi, kanunlar da kuralları ifade etme amacını taşımakta ve buna istinaden normatif bir yapıya sahip olmaları gerekmektedir. 
 
5- Öte yandan 1789 Bildirgesi’nin 11. maddesi hükmü uyarınca, “Fikir ve görüşlerin serbestçe ifade edilebilmesi, en değerli insan hakları arasındadır: Buna göre her vatandaş, kanunla belirlenmiş özgürlüklerin kötüye kullanılması halleri saklı kalmak üzere serbestçe konuşabilir, yazabilir ve yayımlayabilir”. Anayasa’nın 34. maddesine göre ise “Kanun, …vatandaşlara kamusal özgürlüklerin tatbiki amacıyla sivil haklara ve asli teminatlara ilişkin kuralları belirlemektedir”. İşte bu yasal altyapı uyarınca yasama erkine, ifade özgürlüğü hakkının ve serbestçe konuşma, yazma ve yayımlama hakkının uygulanmasına ilişkin kurallar ihdas etme imkânı verilmiştir ve yine bu kapsamda kamu düzenine ve 3. kişilerin haklarına halel getirebilecek ifade ve iletişim özgürlüklerinin kötüye kullanılmasının cezalandırılmasına ilişkin hükümler ihdas etme imkânı da tanınmıştır; ayrıca her durumda ifade ve iletişim özgürlüğü, diğer hak ve özgürlüklerin teminatı niteliğini taşımakta ve bu özgürlüğün uygulanması, demokrasinin şartlarından biri olmaktadır; dolayısıyla bu özgürlüğe getirilen sınırlamalar, hedeflenen amaçla orantılı ve lüzumlu olmalıdır. 
 
6- Bir kanun hükmünün soykırım suçunu ‘tanıma’ amacını taşıması, bir kanunun haiz olması gereken normatif değeri içermeyecektir. Başvuruya konu olan kanunun 1. maddesi, ‘Fransız kanunları tarafından tanımlandığı üzere’ bir veya birden çok sayıda soykırım suçunun inkâr edilmesi veya bunların küçümsenmesini cezalandırmaktadır. Yasa koyucu, hukuken tanıdığı ve sınıflandırdığı suçların varlığına itiraz edilmesi halini cezalandırarak, ifade ve iletişim özgürlüğünün tatbikine, anayasaya aykırı biçimde bir sınırlama getirmiştir; işbu nedenle ve diğer hükümlerin incelenmesine gerek kalmaksızın, incelemeye tabi kanunun 1. maddesi ve kanunun ayrılamaz nitelikteki 2. maddesinin Anayasa’ya aykırılığının ilan edilmesi gerekmektedir. 
 
Kararlar: 
 
1- Kanunlarca tanınmış soykırımların varlığına itiraz edilmesinin cezalandırılmasını amaçlayan kanun, Anayasa’ya aykırıdır. 
 
2- İşbu karar, Fransa Cumhuriyeti Resmi Gazetesi’nde yayımlanacaktır. 
 
Anayasa Konseyi’nin 28 Şubat 2012 tarihli oturumunda işbu kararlar alınmış olup Başkan, Jean-Louis DEBRÉ, Jacques BARROT, Claire BAZY MALAURIE, MM. Guy CANIVET, Michel CHARASSE, Renaud DENOIX de SAINT MARC, Valéry GISCARD d’ESTAING ve Pierre STEINMETZ oturuma katılmıştır.