Torba Kanun Teklifi’ne eklenen hükümle ‘dernek üyelerinin bilgilerinin İçişleri Bakanlığı’nda toplanması’na olanak sağlayan maddeye yönelik tartışmalar sürerken Bakanı Süleyman Soylu, bu konudaki bir soru önergesine bir yılın ardından yanıt verdi. Soylu yanıtında, TBMM İçişleri Komisyonu Üyesi CHP Milletvekili Ali Öztunç'un "Cumhuriyet tarihinin en büyük fişlemesi" diyerek eleştirdiği maddeyi, "kişilerin habersiz olarak derneklere üye yapılmasından kaynaklanan mağduriyetleri gidereceği" şeklinde savundu. Soylu, en az 11,7 milyon dernek üyesinin fişlenmesine gerekçe olarak ‘katılımcı demokrasi’yi gösterdi.
Birgün'den Hüseyin Şimşek'in haberine göre, geçen yıl yasal alt yapısı hazırlanmadan çıkartılan yönetmelikle bakanlığın derneklere, üyelerinin bilgilerini idarelerle paylaşması yönünde talimat göndermesinin ardından CHP İzmir Milletvekili Murat Bakan, Soylu’ya bu kararın gerekçesini sordu. Bakan’ın 5 Kasım 2018 tarihinde gönderdiği yazılı soru önergesine 15 gün içerisinde gelmesi gereken yanıt, bir yıl sonra geldi.
Yanıtında kişilerin habersiz olarak derneklere üye yapıldığını ifade eden Soylu bu mağduriyetin giderileceğini söyledi. Soylu ayrıca en az 11,7 milyon dernek üyesi yurttaşın fişlenmesine gerekçe olarak ‘katılımcı demokrasi’yi gösterdi. Soylu, “Katılımcı demokrasinin gereği olarak sivil toplum kuruluşlarının karar alma süreçlerine dahil edilmesi amacıyla kamu kurumlarının oluşturduğu istişari kurullarda, kendi görev alanlarında faaliyet gösteren ve en fazla üyeye sahip dernek temsilcisine yer vermek üzere bilgi taleplerinin zamanında karşılanması amaçlanmaktadır” dedi.
Önergesine bir yıl sonra yanıt verilmesine tepki gösteren CHP’li Bakan, “Bir yıl önce bu konuda çıkan yönetmeliği Meclis gündemine taşımıştık. Yanıt fişleme hamlesini kanuni zemine oturtacakları torba yasa teklifi öncesine denk getirildi” dedi.
Düzenleme ile temel hak ve özgürlüklerin kısıtlanacağını vurgulayan Bakan, “Dikkat çekilmesi gereken nokta, örgütlenme hakkının gasbı ve fişlemedir. Temel haklar kısıtlanacak. Vatandaşlara fişleme hamlelerini ‘katılımcı demokrasi’ kılıfıyla sunuyorlar. Fişleme mekanizmalarına meşruiyet kazandırmaya çalıştıkları bu garip açıklama, mantıklı bir izaha muhtaçtır” dedi.