Sözcü’ye yönelik olarak 19 Mayıs'ta yapılan 'FETÖ' operasyonu kapsamında 36 gündür tutuklu olan Gökmen Ulu ve Mediha Olgun'un tutukluluklarına yapılan itiraz ikinci kez reddedildi. Ret kararında “delillerin henüz toplanmamış olması” ifadesi yer aldı.
Sözcü'ye yönelik algı operasyonuyla 19 Mayıs'ta gözaltına alınan ve 26 Mayıs'ta tutuklanan arkadaşlarımız Gökmen Ulu ve Mediha Olgun'un tutukluluklarına yapılan itiraz ikinci kez reddedildi. Sözcü avukatları tarafından geçen hafta verilen tutukluluğa itiraz dilekçesini Nöbetçi Sulh Ceza Hakimliği değerlendirdi. Hakimlik, yapılan itirazı reddetti.
Ret kararında “delillerin henüz toplanmamış olması” ifadesi yer aldı. Yani gazetemiz Sözcü hakkında “Cumhurbaşkanı'nın yerini darbecilere bildirdi” iddiasıyla açılan soruşturmada geçen 10 ay süreye rağmen delil toplanmadığı, arkadaşlarımızın delilsiz tutuklandıkları adeta itiraf edilmiş oldu. Haklarında soruşturma başlatıldıktan sonra kaçmayan, sabit adresleri belli olan Gökmen ve Mediha'nın tutukluluklarının devamı kararı da vicdanları bir kez daha kanattı. Biz de şimdi iddianamenin bir an önce yazılmasını, gerçeklerin tek tek ortaya çıkmasını bekliyoruz. Sözcü avukatlarından Celal Ülgen de itirazı değerlendiren hakimin dilekçeyi okumadan karar verdiğini belirtti.
Ülgen, “13. Sulh Ceza yargıcı aslında dosya içine yeni sunduğumuz iki ayrı dilekçeyi okumamış. Acil ve şablon verilmiş kararlardan biriyle karşı karşıyayız. Çünkü özellikle Mediha Olgun'un hangi maddeden tutuklandığını bile bilmeden bir genelleme yapılmış gerekçede. Mediha cumhurbaşkanına suikasttan tutuklu değil. Bekir Gökmen Ulu'nun yaptığı m asum haber yüzünden tutuklanmasına mı yanarsınız yoksa dilekçesiniz okunmamış olmasına mı?” dedi. Sözcü'den suçlu çıkarılamayacağını vurgulayan Ülgen, şöyle devam etti:
“Kumpas davaları sırasında da 'FETÖ'cü yargıçlara seslenmiş, ‘Gerçeği size anlatabilmem için ne yapmalıyım. Taksim'de kendimi mi yakmalıyım' demiştim. Bu kez siyasi iktidara ve bu iklimden etkilenen yargıçlara sesleniyorum. Gerçeği anlatabildiğimi sanıyorum. Sizin anlamanız için ne yapmalıyım. Mediha ve Gökmen'den ve de Sözcü'den suçlu çıkaramazsınız. Burak Akbay'dan suçlu çıkaramazsınız. Biz hukuka olan saygımızı sürdüreceğiz. Haklıyız ve haklı kalmaya devam edeceğiz. Mediha'nın oğluna söyleyecek söz bulamıyorum. Gökmen'in eşine, babasına, kardeşine ve çocuklarına söyleyecek şey bulamıyorum.
Masumların, suçsuzların uğradığı eziyetlerden, özgürlük gaspından dolayı topluma verecek hesabımız var. Masumların çığlığı sessizdir ama kulaklar yırtar. Ciğerler parçalar. Hedef Sözcü'dür. Hedef Sözcü'yü susturmaktır. Bu yüzden iki masum demir parmaklar arasında…”