Bir gurbetçinin SEÇSİS’teki iki dakikalık açıktan faydalanıp 2 defa oy kullanması "oy sahteciliğini" gündeme getirdi. Sözcü gazetesinin haberine göre, bu olayın ardından "Bazı kesimler, sistemdeki güvenlik açığını biliyor ve SEÇSİS'te 'oyunu kullanmıştır' kaydı girene kadar defalarca oy kullanıyor" şüphesi gündeme geldi.
Sözcü gazetesinden Ali Gülen'in haberine göre, Nizamettin Uyanık adlı gurbetçi, 31 Mart'ta Frankfurt Başkonsolosluğu'ndaki 3E No'lu sandığa gitti, kimliğini gösterdi ve oyunu kullandı. Daha sonra yandaki 4E No'lu sandığa geçen Uyanık, aynı kimliği gösterdi, SEÇSİS'te bilgileri sorgulandı ve ikinci kez oy kullandı. Kayıt aşamasında, bir iki dakika sonra 4E No'lu sandık görevlilerinin SEÇSİS ekranına Uyanık için "3E numaralı sandıkta oy kullandı" uyarısı düştü.
Durum fark edildiğinde oy sandığa atılmış olduğu için iptal işlemi yapılamadı. CHP'li üyenin fark etmesi üzerine Yüksek Seçim Kurulu Frakfurt'taki oy verme işlemini talimatla durdurdu. Seçim mevzuatı gereği, 16 Nisan'da oylar Ankara'ya geldikten sonra iki ‘evet' oyu kullandığı belirtilen Uyanık'ın oy kullandığı (4E) numaralı sandığından rastgele bir zarf çekilip açılmadan imha edilecek.
YSK, SEÇSİS'ten kaynaklanan bir sorun bulunmadığını, durumun vatandaşın bir iki dakikalık gecikmeden faydalanmasından kaynaklandığını duyurdu. Ancak bu çifte oy skandalı korkunç bir şüpheyi de gündeme getirdi: "Bazı kesimler, sistemdeki güvenlik açığını biliyor ve SEÇSİS'te 'oyunu kullanmıştır' kaydı girene kadar defalarca oy kullanıyor."
Uyanık'ın Frankfurt'ta Mainz'a geldiği anlaşıldı. Uyanık'ın Mainz'da, ardından da Frankfurt'a gidip oy kullandığı iddiası araştırılıyor.
Yurt dışında yaşayan 2 milyon 900 bin seçmen, istediği yerde oyunu kullanabiliyor. Bir sandık, oy verilen konsolosluk ve hatta ülke kısıtlaması bile yok. Böyle olunca, SEÇSİS'e 'oy kullanmıştır' kaydı düşene kadar bir kişi, onlarca sandığı ve hatta birkaç konsolosluğu dolaşabiliyor. Oy için kuyrukların olmadığı bir sandıkta bile kaydın ancak 2-3 dakikada görünüyor olması, seçmen yoğunluğu anında daha da uzun süreler gerektirdiğini ortaya koydu. Bu durum "Sandık kurullarının başındaki kişiler ya da konuyu bilen parti tarafından kötüye kullanılabilir" iddiasını gündeme getirdi.