Sözcü gazetesi yazarı Emin Çölaşan, "Bir yanda din ticareti, halifelik özlemleri ve Ayasofya sömürüsü… Kılınan toplu namazlar, minberde kılıç kuşanmalar… Burada açıkça ve iddialı olarak söylüyorum, ekonomi batınca bu iktidarın elinde sadece din silahı kaldı. Tepe tepe onu kullanıyor." düşüncesini dile getirdi.
Çölaşan, "Ekonomi neresinden bakarsanız bakın çöktü… Milyonlarca insanımız kan ağlıyor. Hepinizin bildiği ayrıntılara burada girmeye gerek yok. Ben bu saray yetkililerinin yerinde olsam, emrimdeki binlerce adamın bir bölümünü halkın içine (gerçek kimliklerini gizleyerek) sokar ve sıradan vatandaşların durumunu, ne dediğini, ne düşündüğünü öğrenmeye çalışırdım. Ama yapamazlar…Çünkü gerçeklerin ortaya çıkmasını istemezler… Çünkü saray yaşamı iyidir, hoştur, tatlıdır. Ötesi onları hiç mi hiç ırgalamaz" görüşünü savundu.
Çölaşan, "Şimdi karşımızda bunların en son icraatı var! Devletin altın yumurtlayan tavuğu olan Milli Piyango'yu da kendilerine yakın olan özel bir topluluğa devrettiler. Erdoğan Demirören ailesine… Kimdir bunlar, özellikleri nedir? Hürriyet, Milliyet, Posta gibi gazetelerle birlikte Kanal-D, CNN-Türk gibi propaganda kanallarının sahibi olan aile! Hepsine bu iktidar döneminde kamu bankalarından sağlanan kredilerle sahip oldular… Yayın organlarının hepsi iktidar propagandası yapmakla görevli.Zaten şaibeli olan Milli Piyango da artık onların malı oldu Özel izinler aldılar, bir sürü yeni şans oyunu getirmek üzereler…" değerlendirmesinde bulundu.
Çölaşan, "Öbür yanda ise bir yandaşa teslim edilen Milli Piyango'ya yeni kumar ve şans oyunları başlatma hakkı verilmesi!.. Din ve kumar! Ayasofya'da kılıç kuşanma törenleri ve yandaşa verilen yeni şans oyunları izinleri! Bunları ne güzel, nasıl da ustalıkla bağdaştırdılar! Dedim ya, propaganda yapıp ahaliyi kafakola almak öyle her babayiğidin harcı değildir. Arkanda iktidar desteği olacak. O da yetmez, ustalık gerektirir!" ifadesini kullandı.
Yazının devamı için tıklayın