Sözcü gazetesi yazarı Nedim Türkmen, Türkiye'de birçok insanın açlık sınırının altında yaşadığına dikkat çekerek gıda bankacılığının önemine dikkat çekti. Türkmen, gıda bankalarının bazı dernek ve vakıflar tarafından nakit bağışı ve sahte fatura uygulamaları yoluyla istismar edildiğini belirtti. Söz konusu bankaların şeffaf bir şekilde yeniden yapılandırılması durumunda İBB'nin açtığı kent lokantaları gibi palyatif çözümlere ihtiyaç duyulmayacağını belirtti.
Türkmen şöyle yazdı:
"Bugün dünya genelinde 30 bine yakın gıda bankası ve 6.5 milyon kişiye 540 bin ton gıda dağıtıyor. Türkiye'de her 7 kişiden 1'i yoksulluk sınırının altında yaşarken; 325 bin ton gıda her yıl imha ediliyor ve israfın tahmin edilen maliyeti 414 milyar TL olarak karşımıza çıkıyor.
TBMM Dilekçe Komisyonu'nun oluşturduğu alt komisyon raporlarından çıkardığım biraz eski verilere göre; yılda ortalama 300 şirket gıda bankalarına bu kapsamda bağış yapıyor. 2012-2017 yılları arasında 50 milyon TL'lik bu kapsamda bağış yapılarak 10 milyon TL vergi tasarrufu sağlanmış. Bu kapsamda 150'nin üzerinde dernek ve vakıf ile 80 belediye gıda bankacılığı yapıyor.
Gelinen noktada gıda bankacılığı; bazı dernek ve vakıflar tarafından 'nakit' bağış ve sahte fatura uygulamaları yolu ile istismar ediliyor. Özel sektör uygulamanın farkında değil veya sisteme güven duymuyor.
Türkiye'de gıda bankacılığı uygulamaları; şeffaf, tarafsız, dürüst ve sürdürülebilirlik temelinde tekrar yapılandırılabilir ise, kent lokantaları gibi palyatif çözümlere ihtiyaç duyulmayacaktır."