Sözcü yazarı Çiğdem Toker, Gezi Davası'nda verilen hapis cezalarının topluma bir gözdağı olduğunu savundu.
Toker, yazısında şu ifadeleri kullandı:
"Daha önce beraat kararı çıkmış Gezi davasında ağır hapis cezaları verildi. Gezi, adalet, eşitlik, demokrasi talebiydi. Anayasa'da yeri bulunan demokratik itirazın, kendiliğinden kitleselleşen bir yurttaşlık hareketine dönüşmüş haliydi.
Günlük hayatın iktidar eliyle düzenlenmek istenmesine, muhafazarlık dayatmasına, yaşam alanlarının sermaye talepleri için talan edilmesine itirazdı. Ancak iktidar ve bağlı medyası Gezi'yi adeta şeytanlaştırarak bir suç örgütü gibi göstermek için büyük uğraş verdi. Bu yapılırken, Anayasal bir hak olan toplantı ve gösteri hakkının, “sokağa dökülme” formülüyle kriminalize edilme yolu seçildi. Kitleler korkutuldu.
Heyetinde iktidar partisinden aday olmuş bir üyenin ortaya çıktığı mahkemenin kararı böyle bir sürecin sonucudur.
Heyetinde “delil yok” diyerek karşı oy kullanmış bir üyenin de olduğu mahkemenin kararı halka gözdağının ta kendisidir.
Delilsiz, hukuksuz, yargılananın gözlerine bakamadan verilen 18 yıllık cezalar, ömür boyu hapisler, herkese “ayağınızı denk alın” mesajıdır. Karar, aktardığım diğer gelişmelerden bağımsız olmayıp büyük ve kapsamlı bir hazırlığın parçasıdır.
İktidarın iktidarda kalmayı sürdürmek için sınır gözetmediği biliniyor.
İktidar seçime böyle hazırlanırken, gözdağı verilenlerin en temel hazırlığı yurttaşlık haklarına kıskançlıkla sahip çıkmak olsa gerektir."
TIKLAYIN - Babacan'dan Gezi Davası tepkisi: Büyük haksızlık, hukuki açıklaması yok!