SP Genel Sekreteri: Şeker üretimi devlet eliyle çok uluslu şirketlere bırakılıyor

SP Genel Sekreteri: Şeker üretimi devlet eliyle çok uluslu şirketlere bırakılıyor

Saadet Partisi Genel Sekreteri Tacettin Çetinkaya, nişasta bazlı şekerlerden üretilecek kristal şekerin ihracatının devlet desteği kapsamına alınmak istenmesine sert tepki gösterdi. Türkiye’nin pancar ülkesi olduğunu ve bu sektörden doğrudan ve dolaylı olarak 10 milyon ülke insanının ekmek yediğini belirten Çetinkaya, “Kamunun elindeki şeker fabrikalarının ürettiği şekerler depolarda beklerken, çok uluslu şirketlerin elinde bulunan NBŞ firmalarının ihracatına teşvik verilecek olması gerçekten düşündürücü” dedi. Ekonomi Bakanlığı’nın teşvik kararının Bakanlar Kurulu’nda imzaya açıldığına dair güçlü iddiaların bulunduğunu hatırlatan Çetinkaya, “Bu karar öncelikle ülke insanı olmak üzere, ekonomisine, hayvancılığına ve tarımına vurulmak istenen büyük bir darbedir. Böyle bir tavizi Saadet Partisi olarak kabul etmemiz mümkün değil. Bunun konunun takipçisi olacağız” dedi. 

Saadet Partisi Genel Sekreteri Tacettin Çetinkaya, yaptığı basın açıklamasıyla şeker sektörünün sorunlarına dikkat çekti. On milyon insanın şeker pancarından geçimini sağladığını söyleyen Çetinkaya, şeker sanayinin Türkiye için çok önemli bir stratejik sektör olduğunu ancak şeker sektörünün önünde önemli sorunlar olduğunu kaydetti. Şeker sektörünün önündeki birinci sorunun özelleştirme olduğuna dikkat çeken Çetinkaya, “Şeker fabrikaları özelleştirme kapsamındadır. Bu nedenle şeker fabrikaları işçi ve teknik eleman alamıyor. Fabrikalarda yenileme çalışmaları ve düzenlemeler yapılamıyor. Şeker fabrikalarının ihracat yapmalarının önünde engeller var. Bütün bunlar fabrikaların NBŞ’ye karşı, daha doğrusu lobilere karşı rekabet gücünü zayıflatıyor” dedi. 

 

Yeni şeker kanun tasarısı  adil değil

 

Meclis’teki yeni Şeker Kanun Tasarısı’nın şeker sektörü için bir diğer sorun olduğunu belirten Çetinkaya, “Yeni Şeker Yasa Tasarısı’na göre mevcut yüzde 10 NBŞ kotasını yüzde 15’e çıkarmak, daha da vahimi; kuraklık, hastalık vb. durumlarda pancar ekimiyle ilgili sıkıntı olursa Bakanlar Kuruluna kota artırma yetkisi veriyor. NBŞ’de kotasız üretim yapmanın yolunu açıyor. Aynı yasa tasarısı mısır ekimiyle ilgili sıkıntı olursa şeker pancarının kotasını artırmıyor. Bu hususta üreticilerin raporları dikkate alınmıyor ancak NBŞ lobilerinin faaliyetleri daha etkili olduğu görülüyor. Bu adil değildir” diye konuştu. 

NBŞ’nin artması, şeker pancarı üreticisinin azalması demek Yüksek yoğunluklu tatlandırıcı(NBŞ) kullanımındaki hızlı artışın giderek daha da artmasının başka bir sorunu teşkil ettiğini ifade eden Çetinkaya, “Dördüncü sorun ise,   NBŞ lobisinin yazılı ve görsel medyayı etkin bir şekilde kullanarak kamuoyunda pancardan üretilen şekere karşı olumsuz algı oluşturulması. Doğal pancar şekeri kastedilerek ‘şeker zararlıdır’ önyargısından önce şeker yerine kullanılan NBŞ (Nişasta Bazlı Şeker)’in zararlarına dikkat çekilmeli, sanayide kullanılması sınırlandırılmalıdır. NBŞ’nin üretim ve satışı sınırlandırılmalıdır. Çünkü özellikle gıda sanayinde şeker yerine yoğun olarak kullanılan yüksek früktozlu mısır şurubu ve yüksek yoğunluklu kimyasal tatlandırıcıların toplum sağlığı için büyük riskler taşıdığı bilinmektedir. NBŞ üretimini, dolayısıyla mısır üretimini teşvik için artırılacak her birimlik NBŞ kotası, şeker pancarı çiftçisinin üretimden elini çekmesi ve işsiz kalması anlamına gelmektedir. Hükümete soruyorum; NBŞ lobisinden yana mısınız, Anadolu insanından yana mısınız? Hükümet olarak tavrınız NBŞ lobisinden yana olduğunuzu gösteriyor. Şeker üreticimiz, şeker sanayicimiz, şeker çalışanımız, şeker nakliyecimiz, şeker esnafımız, yaklaşık on milyon vatandaş Hükümet’in şeker pancarından ve pancar şekerinden yana olmasını bekliyor” şeklinde konuştu.

 

Pancar ülkesiyiz ama NBŞ destekleniyor

 

Yeni durumda şeker fabrikaları için büyük bir tehdidin daha ortaya çıktığını ifade eden Çetinkaya, NBŞ’den yapılacak kristal şekerlerin ihracatının teşvik kapsamına alınmak istendiğini belirterek, “Bu ülke insanı için büyük bir skandal” dedi. Türkiye’nin pancar ülkesi olduğunu anımsatan Çetinkaya, “Pancarı destekleyeceklerine, küresel firmaların kontrolünde olan NBŞ’ firmaları destekleniyor. Saadet Partisi olarak bunu kabul etmemiz mümkün değil” diye konuştu.  

 

Ranta değil, şeker ekicilerine öncelik verilmeli

 

Türkiye’de kamuya ait 25 şeker fabrikanın 11’inde Milli Görüş Lideri Prof. Dr. Necmettin Erbakan’ın imzasının olduğunu ifade eden Çetinkaya şunları kaydetti: “Bunlar Hoca’mızın ‘Ağır Sanayi Hamlesi’ programları içinde sadece küçük bir bölümüdür. Ancak şeker fabrikaları önemli hizmetler yapmıştır. Saadet Partisi olarak şeker pancarının, pancar ekicisinin, şeker sanayicisinin hep yanında olduk. Bundan sonra da yanında olacağız. Şeker pancarının ve pancar şekerinin takipçisi olmaya da devam edeceğiz. Saadet Partisi olarak diyoruz ki; şeker fabrikalarının özelleştirilmesinde rant hesabı yerine, pancar ekicileri birliklerine öncelik verilmelidir. NBŞ kotasını artırmak yerine şeker pancarı kotası artırılmalıdır, pancar ekicisi desteklenmelidir. NBŞ’nin zararları ortada iken, NBŞ lobisinin menfaatini kollamak yerine; çiftçimizin, Anadolu insanımızın menfaatini kollamak gerekir.”