Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Standard & Poors (S&P), Türkiye'nin yabancı para cinsi kredi notunu, bozulan mali disiplin ve yüksek seyreden enflasyonu gerekçe göstererek bir basamak düşürdü. S&P’den yapılan açıklamada, kredi notu düşürme kararının seçimle alakalı olmadığı belirtilirken; dün 4.1041’den kapanan dolar/TL kuru gün içinde 4.1778’e kadar yükseldi.
Türkiye'nin kredi notunun düşürülmesiyle ilgili konuşan S&P Kıdemli Direktörü Frank Gill, kararın seçimlerle ilgili olmadığını belirterek, “Emeklilere yapılacak ödemeler ve vergi affı gibi ek mali genişleme uygulamaları tüketimi daha da tetikleyecek” dedi. Yüksek tutarlı kamu yatırımları yanında emekli ikramiyeleri ve vergi affının aşırı ısınmaya sebep olacağını savunan Gill, bu durumu da 'endişe verici' olarak nitelendirdi.
Merkez Bankası Başkanı Murat Çetinkaya'nın para politikasında sadeleşmeden bahsetmesinin ardından 4.03 seviyesine inen kur, dün 4.05 seviyelerine kadar geldikten sonra buradan kademeli olarak yükseldi ve 4.10 seviyesine yaklaştı. Kurda görülen bu yükseliş, doların uluslararası piyasalarda değer kazanmasından kaynaklandı.
Not artırımının ardından hızla yükselen kur ilk önce 4.12 seviyesinin üzerine çıktı. Daha sonra biraz gerileyen Dolar/TL , öğlen saatlerinde ise sert yükselerek 4.1670'e kadar çıktı. Lira hafta başından bu yana % 1.79 ile 24 gelişen ülke para biriminde dolara karşı en çok değer kaybeden para birimi oldu.
Standar&Poor’s’tan dün yapılan açıklamada Türkiye'nin kredi notunun BB seviyesinden BB- seviyesine çekildiği ve notun görünümünün durağan olarak belirlendiği kaydedilmişti. Açıklamada, "Notun düşürülmesi, krediye bağımlı biçimde büyüyen ve aşırı ısınan Türkiye ekonomisinde sert iniş riskine işaret ediyor" ifadelerine yer verilirken, 2017'de %7,4 büyüyen Türkiye ekonomisi için de "Özel sektörden sıkıntı sinyalleri gelmeye başlamış durumda. Ülkeden sermaye çıkışı ve TL'nin değer kaybetmeye devam etmesi bu trendi hızlandırabilir" değerlendirmesinde bulunulmuştu.
Ülkenin toplam borç yükünde kısa vadeli borçların ağırlığının artması da risk unsuru olarak yorumlanmıştı. Cari açık ve bütçe açığında görünümün kötüye gittiğini ifade eden S&P, Merkez Bankası'nın siyasi baskılarla mücadele ettiğini ve enflasyon hedefinin 2012'den bu yana tutturulamadığına dikkat çekmişti.
Öte yandan, BloomberHT’ye konuşan S&P Kıdemli Direktörü Frank Gill, not indirimi kararının seçimle ilgisi olmadığını söyledi. S&P not indirimine ilişkin değerlendirmede bulunan Gill, “Bizim basın açıklamamızda atıfta bulunduğumuz üzere emeklilere yapılacak ödemeler ve vergi affı gibi ek mali genişleme uygulamaları tüketimi daha da tetikleyecek” dedi.
Türkiye ekonomisinde ana itici gücün tüketim olduğunun altını çizen Gill, “Yüksek tutarlı kamu yatırımları yanında bu iki faktör (emekli ikramiyeleri ve vergi affı) aşırı ısınmanın kaynağı” dedi ve “Bu, endişe kaynağı” diye ekledi.
Merkez Bankası'nın para politikası adımlarına yönelik konuşan Gill, bu konuda yapıcı bir görüşe sahip olduklarını dile getirdi. TCMB'nin tek faiz oranı çerçevesinden çıkmasının olumlu bir durum olduğunu belirten S&P kıdemli direktörü, “Biz bunun ümit vadettiğini düşünüyoruz, ancak henüz uygulamaya konmuş değil” ifadelerini kullandı. Gill, “(TCMB) Bağımsız bir kurum olarak üzerindeki baskı ve volatil TL dikkate alındığında uygun parasal tedbirleri alması zor görünüyor” diye konuştu.