Fotomaç yazarı Hüseyin Özkök, yazısında "Tangocular ikinci yarıya ise yoğun baskıyla başladı. Ancak Meksika o kadar iyi savunma yapıyordu ki, ceza sahasının içine ne bir pasa ne de bir ortaya geçit vermiyorlardı. Taa ki 64. dakikaya kadar. O dakikaya kadar sadece tek isabetli şut çeken Arjantin'de sahneye kaptan Messi çıktı. Ve ceza sahası önünde aldığı topta kaleyi gördüğü anda vurarak adeta yoktan bir gol var etti. Bu golün ardından Arjantin'e güven geldi ve çok daha rahat oynamaya başladı. Meksika'nın üzerlerine gelmesinden faydalanarak tehlikeli kontralar yaptılar. 87'de Fernandez nefis golüyle fişi çekti ve umutları son maça taşıdı." değerlendirmesini yaptı.
Fanatik yazarı Erman Özgür bugünkü köşesinde, "Son 20 dakikada Meksika yüklenmeye çalışsa da beceri konusunda kısıtlı forvet hattı pozisyon üretmekte zorlandı. Arjantin yaşadığı büyük şokun etkilerini sonuna kadar hissettiği maçta Messi'nin pasında Fernandez ile 2. golü de bularak çok önemli bir maçı kazanmayı başardı. Messi ise bir kaptanın, saha içi liderinin, bir dünya yıldızının yapması gereken işi yaptı. Arkadaşları pek eşlik etmese de bulduğu fırsatı klas bir golle değerlendirerek maçın kahramanı oldu. Hali hazırda bu maç ya da bu turnuva bitmiş olsaydı da değişmeyecek bir gerçek var. Messi dünyanın en yetenekli oyuncusu ve bu gerçek, günlük performanslara bağlı değil ve değişmeyecek." düşüncesini dile getirdi.
Sabah yazarı Ömer Üründül de bugünkü yazısında, "İkinci yarıda işin ciddiyetini anlayan Arjantin, yüksek tempoyla oyunu karşı alana yıktı. Meksika da ilk yarının aksine tamamen 18'in önüne kapandı. İş bu katı savunmayı aşmaktı. Nihayet sahneye yıldız Messi çıktı. İlk defa şut şansı bulduğunda mükemmel bir vuruşla takımını öne geçirdi. Sonra Arjantin oyundaki üstünlüğünü devam ettirdi ve ikinci golü bularak rahatladı. Polonya maçında da Arjantin'in kazanıp yoluna devam edeceğini düşünüyorum. Bu grupta en düşük şansa sahip Meksika... Arjantin'de en büyük hayal kırıklığı ise önemli santrfor Martinez'di." ifadesini kullandı.