Spor yazarları, Çaykur Rizespor-Fenerbahçe maçını yorumladı: Erol Bulut, bu kadroyla topu ve oyunu istemedi, pozisyon istedi

Spor yazarları, Çaykur Rizespor-Fenerbahçe maçını yorumladı: Erol Bulut, bu kadroyla topu ve oyunu istemedi, pozisyon istedi

Süper Lig'de 2020-2021 sezonu, dün gece Çaykur Rizespor-Fenerbahçe maçı ile 63. kez başladı. Sarı-lacivertliler, 1-0 geriye düştüğü karşılaşmayı Gökhan Gönül ve Jose Sosa'nın golleri ile 2-1 kazanarak sezona 3 puanla başladı.

Fanatik gazetesi yazarı Mehmet Demirkol, Fenerbahçe'nin Çaykur Rizespor karşısına çıktığı kadronun muhtemel 11'den çok uzak olduğuna vurgu yaptığı yazısında, şu ifadeleri kullandı:

"Fenerbahçe’de tekte vurma konusunda bir sıkıntı var"

"Fenerbahçe’nin ilk 11’i muhtemelen sezonun sonunda sahaya çıkacak takımla yüzde 50 oranında farklı olacak. Yeni lisansı çıkmış, antrenmanlara doğru düzgün katılamamış, fizik olarak hazır olmayan oyuncularla şu anda eldeki takımdan çok zengin bir karma. Erol Bulut, bu kadroyla topu ve oyunu istemedi. Pozisyon istedi. Buldu da."

Demirkol, yazısında takımın eksiklerini ise şöyle sıraladı:

"Fenerbahçe’de tekte vurma konusunda bir sıkıntı var. Caner ’in soldan ortalarına Frey’i pivot alan oyunda arkadan Thiam’ı ekstra hücumcu olarak hiç kullanamadılar. Üçüncü bir adamı, Ferdi, Tolga ve Gustavo’yu oraya sokamadılar. Ve duran top şablonları (her ne kadar gol de gelse) hücumda yetersiz, savunmada etkisiz kaldı."

Şansal Büyüka: Erol Hoca ilk adımı yanlış attı

Milliyet gazetesi yazarı Şansal Büyüka, Fenerbahçe'nin yaptığı transferlere vurgu yaparak, Zanka, Tolga ve Frey üçlüsü ile maça başlayan Erol Bulut'un ilk adımı yanlış attığını savundu.

Büyüka'nın yazısı şöyle:

"Sırbistan milli maçının en iyisi olarak öne çıkan Ozan Tufan‘ın oturup, Tolga’nın oynaması "futbol şakası" gibiydi. Oysa futbol ciddi bir oyun, şakaya yer yok.

Fenerbahçe hücum anlamında orta sahadan en ufak bir destek ve yaratıcılık alamadı.

Gustavo gibi yaratıcı bir oyuncu stoperlerin arasına bu kadar gömülerek niye oynar. Geçen yıl böyleydi, bu sezon da böyle başladı.

Hemen belirtelim, Fenerbahçe’nin geçen yıldan kalma "yavaş hücum" anlayışında bir değişiklik yok. Gene yavaş. Tek hızlı hücumu yok.

Oysa Rizespor hızlı hücumlarla geldiği Fenerbahçe kalesinde çok net iki pozisyon buldu. Bu pozisyonlarda Fenerbahçe savunması çabuk dönemedi, dönenler de güven veremedi.

Fenerbahçe'den Gökhan ile Caner'in gönderilişi yanlıştı, gelmeleri doğru. Belki de iyi maçlarından biri değildi ama beraberlik golünün yaratıcısı oldular. Gökhan bu öndirek gollerini daha çok atar."

Yazısında maçtaki penaltı pozsiyonlarıyla ilgili de değerlendirmelerde bulunan Büyüka, şunları kaydetti:

Kaçan ilk penaltı doğru. Gol olan ikinci penaltıya aklım çok basmadı. Fenerbahçe iyi oynamadığı, eksik oynadığı bir maçtan galibiyetle çıkarak önemli bir adım attı. Kötü oyun, iyi sonuçla gelen bu ilk adım, Fenerbahçe adına mutlu bir sonun başlangıcı olabilir.

Deniz Çoban: Valencia'nın penaltı pozisyonunda hakemle aynı fikirde değilim

Eski hakem ve Fanatik gazetesi yazarı Deniz Çoban, maçın hakemi Arda Kardeşleri ve tartışmalı pozisyanları yorumladığı yazısında 85. dakikada verilen penaltı kararını şöyle yorumladı:

Maçın kırılma anı 85. dakikada Fenerbahçe lehine verilen penaltıydı. Pozisyonda Rizeli Morozyuk kolunu açıyor. Açılan kol da hareket halindeki Valencia’nın yüzüne temas ediyor. Tamamen yorum gerektiren bir pozisyon… "Rizeli oyuncu adil mücadele etmiyor, kolunu rakibini haksız bir şekilde engellemek için uzatıyor" da denilebilir, "Fenerbahçeli oyuncu, savunmacının arkasından geliyor, açılmış kola, çarparak yere düşüyor, ihlal yok" da denilebilir.

Hakem takdirini Rizeli oyuncunun haksız mücadele ettiği yönünde kullandı ve penaltı kararı verdi. Bu kararından ötürü hakemi çok eleştiremem ama ben aynı fikirde değilim. Her ne kadar savunmacı kolunu açsa da rakibi arkadan geliyor ve rakibini görmüyor. Rakibi kafayı oraya sokunca doğal bir çarpışma gerçekleşiyor. Hele ki MHK hakemlere “Kolay penaltı vermeyin!” talimatı verdik diye açıklama yapmışken, bu penaltı kabul görmedi.

TIKLAYINAhmet Çakar: O penaltıyı bilinçaltında olan şeytan verdi!