Rusya Doğrudan Yatırım Fonu, Sputnik V aşısının Türkiye'de üretilmesi için Türk Viscoran ilaç şirketiyle anlaşmaya varıldığını duyurdu. Üretimin önümüzdeki aylarda başlayacağı belirtildi. Viscoran İlaç'tan yapılan yazılı açıklamada, "Viscoran İlaç, ürünün yerelleştirilmesi için gerekli çalışmaları yürütmüştür ve Türkiye'nin düzenleyici kurumlarından aşı iznini alır almaz Sputnik V'nin Rusya'dan tedarikine hemen başlayabilecektir. Şirket ayrıca önümüzdeki aylarda, ülkedeki çeşitli tesislerde üretime başlamayı hedeflemektedir" denildi. BBC Rusça Servisi'nden Olev Boldirev, aşıyla ilgili izlenimlerini yazdı.
Rusya, genel kullanım için Covid-19 aşısını duyuran ilk ülkeydi ve aşıya da 1957'de fırlattığı ilk uydusu Sputnik'in adını verdi. Ancak şeffaflık eksikliği hem Rusya'da hem de ülke dışında aşıya şüpheyle yaklaşılmasına neden oldu. Ancak bu durum değişiyor olabilir. Sputnik V, Rusya'nın yeni küresel kartviziti olabilir.
Rusya, Ağustos 2020'de bir Covid aşısı geliştirdiğini duyurdu.
Devlet televizyonunun haberlerinde bu gelişme, 60 yıldan uzun süre önce ilk uydu Sputnik fırlatıldığında olduğu gibi Rus biliminin önder doluğuna yönelik bir kanıt olarak sunuldu.
Ancak Aralık ayında kitlesel aşılamalar başladığında, Ruslar aşı olmak için sıraya girmedi.
Rusya'da aşı karşıtları olsa da insanları uzak tutan aşılara güven duyulmaması değildi.
Aşılamanın ilk aşamasında düşük katılımla kendisini gösteren yaygın şüpheciliğin başlıca nedeni, Sputnik V'in geliştirilmesindeki hızdı.
Birçok Rus, aşının geliştirilmesinde açık davranılmamasından ve hükümet yetkililerinin aşırı hevesli olmasından şüpheye kapıldı.
Sputnik V'i gururla duyuran Vladimir Putin'in de halen aşıyı olmaması da aşıya güveni pek artırmadı.
Şubat ayında yapılan bağımsız bir kamuoyu araştırmasına göre ankete katılanların yüzde 58'i hala Sputnik V'e karşıyken, yüzde 38'i destekliyordu.
Virüsü kapmaktan "çok kaygı duyduklarını" söyleyenlerin de sadece yarısı Rus aşısı olmaya hazırdı.
Sputnik V'e güvenmeyenlerin üçte biri de etkinliği konusunda daha fazla kanıt görmek istediklerini söyledi.
Ancak süphe duyanlar, İngiliz Tıp dergisi Lancet'te yayımlanan ve Sputnik V'in Batılı benzerleriyle eş düzeyde, yüzde 92 oranında etkili olduğunu gösteren araştırmayla biraz olsun rahatlayabilir.
Eleştirel yaklaşanlar bilim insanlarının tam anlamıyla şeffaf olmadıklarını belirtiyor. Ancak Lancet'teki makale, Sputnik V için hem Rusya'da hem de küresel ölçekte büyük bir destek haline geldi.
Moskova'da yaşadığım için Şubat'ta aşıyı olmak kolaydı.
Aşılama sürecini ilk olarak aralık ortasında, aşılama programı başladıktan kısa süre sonra inceledim. O zamanlar aşıyı pek isteyen yoktu. Aile hekimliğimden hemen randevu alınabiliyordu.
Rusya'da aşılar ilk olarak belirli kesimlere açıldı. Tıp çalışanları, öğretmenler, polisler ve müşteriyle yüz yüze kalan çalışanlar.
Gerçekte ise bu kategorilerde aşıya talep o kadar azdı ki, isteyen herkesin, mesleklerini teyit etmeden aşı olabilmesi mümkün hale geldi.
Rus vatandaşı olmayan bir arkadaşım, Moskava'daki bir kliniğe girmiş ve sorunsuz aşı olabilmişti.
Kullanılmayan dozların çöpe gittiğine dair haberler bile vardı.
Ben de aşıyı olmak istedim ama herhangi bir yaygın yan etkisi olup olmayacağını görmek için üç hafta beklemeye karar verdim. Devlet kontrolündeki sağlık sisteminde bile bunları saklamanın zor olacağını düşündüm.
Hiç böyle bir haber gelmedi.
Sonra internetten aşı randevusu almak istediğimde, en yakın randevu iki hafta sonrasınaydı. Moskovalılar'ın aşıya güveni artmış gibi görünüyordu.
Randevum sırasında doktor herhangi bir teyitli Covid hastasıyla temasım, alerjim olup olmadığını ya da insan adenovirüsüyle yapıldığından kötüleştirebileceği için soğuk algınlığı geçirip geçirmediğimi sordu.
Doktor tansiyonumu ölçerken, aşı randevusu alanların sayısının artıp artmadığını sordum. 65 yaş üzerine de aşı yapılmaya başlandığından bu yana arttığını söyledi.
Bu potansiyel olarak yaşam kurtaran enjeksiyon, basit bir şekilde yapıldı.
Hızla bir iğneden sonra, anaflaktik şok gibi acil müdahale gerektirebilecek alerjik bir reaksiyon oluşup oluşmadığını görmek için odanın dışında beklememi istediler.
Bej boyalı koridorda beklerken, kendisi de bir doktor olan ve aşılanmak için gelen 40 yaşındaki Ekaterina'yla sohbet ettik. Sputnik V'in etkili olacağına güvenmiyordu ama bir arkadaşı Covid-19 yüzünden bir ay hastanede yatmıştı.
Aşılanma mantığı da benimki gibiydi. Aradan bir ay geçmişti ve negatif bir yan etki haberi görülmemişti, neden denemesindi ki?
Moskova dışındaysa durum çok farklı. Aşı kolay bulunmuyor ve ilk olarak kimlere yapılacağına karar vermek gerekiyor.
Moskova'ya öncelik vermek mantıklı görünüyor. Sonuçta, ülke nüfusunun neredeyse yüzde 10'u başkentte yaşıyor.
Rusya'nın geniş topraklarında aşıyı saklamak ve nakliye etmek çok büyük bir iş.
Çoğunlukla derin dondurucuları olmayan yerel hastaneler ve kliniklerde aşıyı güvende tutmak da zor.
Saklama sıcaklığı yeni bir yöntemle -18 dereceden 8'e çıksa da her gün on binlerce doz yapılacak şekilde aşıyı dağıtmak yine de kolay bir iş değil.
Sputnik aşısı, İngiltere'de geliştirilen Oxford/AstraZeneca ve Belçika'da geliştirilen Janssen aşısına benzer bir şekilde çalışıyor.
Koronavirüsün küçük bir parçasını vücuda taşımak için zararsız hale getirilen grip virüsünü kullanıyor.
Virüsün genetik kodunu bu şekilde vücuda güvenle tanıtmak, hasta olmadan tehdidi tanımasını ve mücadele etmesini sağlıyor.
Aşıdan sonra vücut, özellikle koronavirüsle mücadele edebilecek antikorlar üretmeye başlıyor.
Sputnik V, işin sonu değil. Rus uzmanların geliştirdiği iki aşı daha piyasaya çıkmak üzere.
Bir kez daha aşılarla ilgili bilimsel verilerin doğruluğuyla ilgili sorular soruluyor.
Ve her Covid aşısında olduğu gibi korumanın ne kadar süreceği ve yeni, daha bulaşıcı varyantlarla başa çıkıp çıkamayacağı konusunda tartışmalar var.
Bana gelince, Sputnik aşısının ilk dozunun üzerinden bir hafta önemli bir yan etki olmadan geçti. Sadece ilk 24 saatte biraz kas ağrısı ve yorgunluk vardı. Yakında olacağım ikinci doz, bu deneyimi yaşayan birine göre biraz daha tatsız olacak.
Aşı olan herkese dağıtılan açık mavi broşürde uyardığı gibi, ikinci dozu almamdan sonra bile hemen Covid-19 bağışıklığı geliştirmeyeceğim.
Peki yakında Covid öncesine benzer bir hayat yaşayabilecek, sosyalleşebilecek, bir sergiye gidebilecek, kalabalık bir restoranda yemek yiyebilecek miyim?
Sanırım bütün bunların olabilmesi için biraz daha beklemem gerekecek.