Srebrenitsa, katliamın 20. yılında üç kuşağı toprağa veriyor

Srebrenitsa, katliamın 20. yılında üç kuşağı toprağa veriyor

Srebrenitsa katliamının 20. yılında 1000 kurbanın cesedi hâlâ kayıp, 550 kurbanın ise kimlik tespiti yapılamadı. Bugün toprağa verilecek 136 kişi arasında dede-oğul-torun olmak üzere aynı aileden üç nesil Boşnak bulunuyor.

Doktor Veda Tuco, Bosna Savaşı’nın Aralık 1995’te sona erdiği günlerde Srebrenitsa ormanlarına adımını attığında, Sırp güçlerin kazdığı mezarlara sığmayan cesetlerin topraktan çıktığı bir manzara ile karşılaştı. Milliyet’te yer alan habere göre, bugün 48 yaşında olan Tuco, “Orman o kadar sessizdi ki kuşların sesi bile duyulmuyordu. Toplu mezarları kazmaya başladım ve bir daha hiç durmadım” diyor. İki uluslararası mahkeme tarafından soykırım olarak nitelenen Srebrenitsa katliamının kurbanlarını bulmak için başlatılan kazılar, 20 yıl sonra devam ediyor. Anneler, kız çocukları ve kız kardeşlerin, 8 bin 372 Boşnak erkeğin katledildiğini kanıtlamak için verdikleri mücadele sürüyor.

 

16 yaşındaki gençler

 

II. Dünya Savaşı’nın ardından Avrupa’daki en büyük insanlık trajedisi olarak kabul edilen katliamın 20. yıldönümünün anılacağı bugün, kısa süre önce kimlik tespitleri yapılan 136 kurban daha toprağa verilecek. Suçlarını örtbas etmek isteyen Bosnalı Sırp güçler tarafından kazılan alanlara atılan en az 1000 kişinin ise hâlâ kemikleri bulunamamış. Yetkililer, Srebrenitsa’yı çevreleyen ormanlarda en az bir toplu mezarın daha saklı olduğunu düşünüyor. Kimlik tespit işlemlerinin yapıldığı Visoko’daki merkezde bugüne kadar yaklaşık 6 bin kurbanın kimliği belirlendi, henüz kimlikleri tespit edilemeyen 550 cenaze daha bulunuyor.

Potoçari Anıt Mezarlığı’nda bugün düzenlenecek toplu cenaze töreninde toprağa verilecek kurbanların en yaşlısı öldürüldüğünde 75 yaşında olan Yusuf Smayloviç. Defnedilecekler arasında öldüklerinde 16 yaşında olan sekiz kurban da var. Bosna Hersek Kayıp Kişiler Enstitüsü’nden Leyla Çengiç, bugün defnedilecek kurbanlar arasında tüm erkek bireyleri katledilmiş ailelerin bulunduğuna işaret ederek üç neslin birlikte gömüleceğini söylüyor. Çengiç, “Yusuf Smayloviç, oğlu ve torunu ile toprağa verilecek. İsmet Mehmedoviç de üç oğlu ile birlikte defnedilecek” diye ekliyor.

 

‘Oğlumu bulmalıyım’

 

Soykırımın mimarları Bosnalı Sırp lider Radovan Karadziç ve Ordu komutanı Ratko Mladiç, Lahey’de yürütülen savaş suçları mahkemesinde pişman olmadıklarını her seferinde dile getirirken, Srebrenitsa Boşnaklar için hâlâ açık bir yara. 11 Temmuz 1995’te, Hollandalı Birleşmiş Milletler Barış Gücü askerleri güvenli bölge ilan edilen Srebrenitsa’yı terk ettiğinde oğlu Nino’nun 26 yaşında olduğunu söyleyen Hacra Katiç, Reuters’a “Eşimi buldum ve onu gömdüm. Eğer oğlumu bulamazsam, ona mezar yaptırmazsam... O zaman bu kadar insanın öldüğünü inkar edebilirler, yarın benim aslında hiçbir zaman bir oğlumun olmadığını söyleyebilirler” diyor. 

 

11 Temmuz 1995’te ne oldu?

 

Bosna Savaşı sırasında, BM’nin güvenli bölge ilan ettiği Srebrenitsa, 11 Temmuz 1995’te Ratko Mladiç’e bağlı Sırp birliklerince işgal edildi. BM bünyesindeki Hollandalı askerlere sığınan sivil Boşnaklar, Sırplar’a teslim edildi. Kadın ve çocukların Boşnak askerlerinin kontrolündeki bölgeye ulaşmasına izin veren Sırplar, erkekleri ise katletti. 2004’te Eski Yugoslavya Uluslararası Ceza Mahkemesi, 2007’de Uluslararası Adalet Divanı katliamı ‘soykırım’ olarak niteledi. Adalet Divanı, soykırımda Sırbistan devletinin rolü olmadığına hükmetti.