Star Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Nuh Albayrak, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun yakalandığını iddia ettiği "üst düzey PKK yöneticisi"nin, "Aslında bize çok ciddi kaynaklardan gelen bilgilere göre, Mayıs 2016’da darbe olacak ve Cumhurbaşkanı’nın başını alacaklardı" dediğini öne sürdü.
Nuh Albayrak'ın "Şok eden itiraf: PKK’dan 15 Temmuz desteği, FETÖ’den özerklik sözü" başlığıyla yayımlanan (16 Kasım 2016) yazısı şöyle:
FETÖ’nün PKK ile olan işbirliğinin hâlâ devam ettiğini biliyoruz.
Mesela, Derik Kaymakamı M. Fatih Safitürk, FETÖ-PKK işbirliği ile şehit edilmiştir.
Peki bu şer ittifakının boyutları nedir?
İlk darbe teşebbüsü olan 17/25 Aralık’ta planladığı sonuca ulaşamayınca öfkeden gözü dönen FETÖ, her ne pahasına olursa olsun; Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı devirmek için içerideki ve dışarıdaki bütün Türkiye düşmanları ittifak yaptı. Terör örgütlerine akıl almaz tavizler verdi.
Nitekim KCK davasında da tam o dönemlerde ne hikmetse yoğun bir çözülme ve peş peşe tahliyeler başlamıştı!
Yine, çözüm sürecini “bitiş”e götüren kırılmalarla, yukarıda bahsettiğimiz FETÖ-KCK flörtü arasında da çok ilginç örtüşmeler var.
Çözüm süreci, 22 Temmuz 2015’te fiilen sona erdi ama “silah bırakma” aşamasına gelen PKK’nın nasıl fikir değiştirdiği, Suriye’de olup bitenlerin PKK/PYD için anlamı hakkında Kandil’e kimlerin “tüyo” verdiği üzerinde pek durulmadı.
PKK’nın ‘özyönetim’ sevdasıyla “hendek terörü”nü başlatarak, en büyük strateji hatasını yaptığını, bu süreçte halkın desteğini tamamen kaybettiğini bir yıldır söylüyorum.
TSK ve Emniyet’teki FETÖ’cülerin, PKK’ya istihbarat desteği vermesi ve operasyonları ihbar etmesi sebebiyle zayiatın artmasına rağmen, devletin “iğneyle kuyu kazan” bir itina ile uzun süren ama sivil halka zarar vermeyen bir mücadele yürütmesi hem başarıyı getirdi hem de Kürtlere kimin “gerçek dost” olduğunu gösterdi.
Meğer bölge halkının hayatını zindan eden bu terör yöntemini PKK’ya FETÖ fısıldamış ve “Siz yığınak yapın, hendek kazın, şehirleri işgal edin. Asker size dokunmayacak” sözü vermiş.
Nereden mi biliyorum?
İsterseniz geçenlerde İçişleri Bakanımız Sayın Süleyman Soylu’nun ifadesiyle “PKK’nın en üst düzey yöneticisi”ni birlikte dinleyelim:
“15 Temmuz darbesi ve öncesinde PKK yöneticileri ile darbeciler arasında bir bağ var.
Benim, Ekim 2015’te ‘Şehirlerde yürütülen mücadelenin kontrolde tutularak çözüm sürecine hizmet edecek bir nevi sivil itaatsizlik eylemi’ teklifim; perspektifi olduğu halde kabul görmemişti. Oysa, 2015’in sonunda, birdenbire ve koşulların hiç uygun olmadığı bir dönemde Kandil’den, ‘Şehirlerin, dağ kadrosundan gerillalar ve her türden ağır silah ve cephane ile doldurulması’ talimatı geldi. Ve, ‘Ordu şehirlere müdahale etmeyecek’şeklinde teminat verildi...”
İşte FETÖ’nün sufle verdiği Erdoğan düşmanlarının, aylardır sorduğu “PKK şehirlerde bu kadar yığınağı nasıl yaptı” sorusunun cevabı…
“Üst düzey PKK yöneticisi” devam ediyor:
“Akabinde, şehirlerde yaşanan çok yoğun çatışmalardan sonra Duran Kalkan, ‘sitemkâr ve şikâyetçi’ bir üslupla ‘Ordunun şehirlere müdahale edeceğini beklemiyorduk’ demiştir.”
Ve PKK yöneticisi, ‘önderi’ Duran Kalkan’ın en can alıcı cümlesini naklediyor:
“Aslında bize çok ciddi kaynaklardan gelen bilgilere göre, Mayıs 2016’da darbe olacak ve Cumhurbaşkanı’nın başını alacaklardı.”
“Sonuç olarak şehirlerde yaşanan yoğun çatışmalar ve darbe girişimi birbiri ile bağlantılı.
Nitekim, 16 Temmuz günü ‘tüm kuzey güçleri’ olarak tabir ettiğimiz Türkiye’deki örgüt kadrolarına şifreli olarak, ‘Askere karşı eylem yapılmaması’ talimatı verildi. Ancak üç gün sonra ‘Askere karşı verilen eylemsizlik kararının kaldırıldığı’ iletildi.”
Çünkü artık karşılaşacakları askerler FETÖ’lü müttefikleri değil, Türk askerleriydi…
***
Bölgedeki bir ilimizin valisi de bir sohbetimizde, “Kırsaldaki PKK teröristleri, 15 Temmuz’dan bir hafta önce ‘çoban’ görevlilerimize, ‘Bir hafta sonra her şey bitiyor. Şehre iniyor ve özyönetimi ilan ediyoruz’ demişler. Nitekim o gece valiliği kuşattılar. Askerden destek istedik ama bütün ısrarımıza rağmen zırhlı araçlarını göndermediler” demişti…
***
“Üst düzey terörist”, bizim hendek terörü sonuçları hakkındaki iddialarımızı doğrulayan önemli bir tespiti de aktarıyor:
“Hendek ve barikat siyasetinin uygulandığı yerlerde örgüte katılım sıfıra indi. Buna karşın, Kuzey Irak ve Suriye’den yoğun katılımlar var.”
Bu itiraf ve hainlerin 15 Temmuz fiyaskosu gösteriyor ki, FETÖ uşaklarının kul olduğu akılsız “üst akıl”, bu milletin Kürtünü de, Türkünü de hiç tanımıyormuş.
Zamanla her şeyi anladılar sanırım…