Star Yayın Yönetmeni: Cizre, Kızıltepe, Nusaybin, Viranşehir ve Suruç'a gittik, bölge yabancı işgali altında!

Star Yayın Yönetmeni: Cizre, Kızıltepe, Nusaybin, Viranşehir ve Suruç'a gittik, bölge yabancı işgali altında!

Star Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Nuh Albayrak, "Star ekibi Cizre, Kızıltepe, Nusaybin Viranşehir ve Suruç gibi en kritik yerlerde nabız tuttu. Tam zamanında çok önemli bir çalışmaydı, deneyimli arkadaşlarımızı kutluyorum. Bölge, yabancı işgali altında" dedi.

Albayrak yazısında, "Son dönemde Türkiye’de yaşananlar hep ‘üst akıl’ çağrışımı yapıyor. Ancak sahada dolaşanlarla bu ‘üst akıl’ arasında 8-10 kademe bulunuyor ve bizimkilerin 5 veya 6. basamakta ‘nefesi kesiliyor’. Durum böyle olunca insan ister istemez, 'Terörü çözeriz ama bu ‘işgal’den nasıl kurtulacağız' diye düşünmeden edemiyor" ifadelerine yer verdi.

Star gazetesi, dünkü (20 Ekim 2015) nüshasındaki manşetinde "Diyarbakır'daki Deutschland" (Diyarbakır'daki Almanya - T24) başlığını kullanarak, bölgenin Alman ajanlarıyla dolu olduğunu iddia etmişti.

Nuh Albayrak'ın Star gazetesinin bugünkü nüshasında yayımlanan yazısı şöyle:

Medyamız artık ‘haber’in ayağına gitmiyor, gelenle yetiniyor. 

Oysa bu bilgiler çoğu zaman yetersiz oluyor hatta çarpıtılıyor.

Afrika’da, Ortadoğu’da hatta Suriye’de olup-biteni, batı medyası üzerinden takip etmek ne kadar sağlıklı?

Bırakın Suriye’yi, doğu ve güneydoğu ile ilgili birçok ‘ayrıntı’nın kaynağı, ‘ajans’ görünümlü manipülasyon odaklarıdır.

Bunun kısa adı ‘teröre destek’tir.

Bilhassa kritik dönemlerde bölgenin nabzını doğru ölçmeyi çok önemsiyorum.

Çünkü ‘Kürtler adına’ görüş belirten sözde ‘kanaat önderleri’nin kendileri de söyledikleri de Kürtleri temsil etmiyor.

Yine kritik bir dönemdeyiz.

Yıllardır çekilen acılardan sonra, gerçekten ‘çözüm’ isteyen bir lider çıktı ve devletin bölgeye ‘bakışını’ değiştirdi.

Çözüm yolunda çok önemli adımlar atıldı, ciddi kazanımlar sağlandı.

Ama ne gariptir ki, Kürtler’in kalıcı huzura kavuşmasını istemeyen ‘gizli bir el’ son anda ortalığı karıştırdı.

Çözüm Süreci’nin muhatabı olan HDP, bu işe hayatını adayan ve bu yüzden ‘sözde milliyetçi’lerin boy hedefi haline gelen Erdoğan’a savaş açtı.

Hatta 7 Haziran’da halk adına kullanılan ‘oy’larla, “Kürtlerin de böyle inandığı” algısı yayılmaya çalışıldı.

Peşinden de, silah bırakarak Kürtler’in yakaladığı asırlık şansı gerçeğe dönüştürmesi beklenen PKK, bu son adımı atmak yerine tekrar kan dökmeye başladı.

***

Ve şimdi Türkiye yeni bir seçime gidiyor.

Acaba son üç aydır yaşananlar hakkında halk ne düşünüyor?

Star ekibi Cizre, Kızıltepe, Nusaybin Viranşehir ve Suruç gibi en kritik yerlerde nabız tuttu.

Tam zamanında çok önemli bir çalışmaydı, deneyimli arkadaşlarımızı kutluyorum.

Bölge, yabancı işgali altında...

İzlenimler, ortada konuşanların, Kürtlerden ne kadar kopuk olduğunu gösterdi:

Halk, 30 yıllık kan ve gözyaşından sonra tekrar ‘huzur’a kavuşmayı çok önemsiyor ve her şey çok güzel devam ederken, PKK’nın tekrar sahneye inmesini, “Züccaciye dükkanına filin girmesi” olarak değerlendiriyor.

Hiç kimse eski günlere dönmek istemiyor.

PKK’nın, “Sizin için savaşıyoruz” masallarına da artık kimse inanmıyor.

Baskı ve tehditlere rağmen halk devletin yanında yer alıyor ve bunu da fiilen gösteriyor...

***

Bunlar zaten tahmin ettiğimiz şeylerdi, teyit edildi.

Ama arkadaşlarımızın bazı izlenimleri vardı ki, doğrusu terörden beterdi.

Bölgeye “STK temsilcisi, gazeteci” vs. adı altında yoğun bir yabancı ilgisi olduğunu biliyorduk.

Hatta değerli yazarımız Aziz Üstel de önceki gün bu konuda güzel bir yazı yazdı.

Ama Star ekibinin son izlenimleri, bu ‘ilgi’nin ‘istila’ boyutlarına ulaştığını gösteriyor.

“Turist kafilesi” olarak gelen Alman ve İngiliz grupların halkla Kürtçe konuşmaları dikkat çekiyor. O kadar ‘bilinçli’ davranıyorlar ki, kahveyi bile ‘Kürt kahvesi’ diye istiyorlar.

Genellikle de şehir merkezlerinde bir iki gün kaldıktan sonra ‘otantik dinlenme’ için köylere gidiyor, sonra da ‘buhar’ oluyorlar.

Son dönemde Türkiye’de yaşananlar hep ‘üst akıl’ çağrışımı yapıyor. 

Ancak sahada dolaşanlarla bu ‘üst akıl’ arasında 8-10 kademe bulunuyor ve bizimkilerin 5 veya 6. basamakta ‘nefesi kesiliyor’.

Durum böyle olunca insan ister istemez, “Terörü çözeriz ama bu ‘işgal’den nasıl kurtulacağız” diye düşünmeden edemiyor.