AKP’li İsmet Yılmaz’ın MHP’lilerin geçersiz oy desteğiyle TBMM Başkanı seçilmesinin ardından AKP-MHP koalisyonu senaryosu güçlenirken, Star Gazetesi Ankara Temsilcisi Mustafa Kartoğlu, bazı MHP’lilerin “Koalisyonu kurduk bile” dediğini yazdı. Kartoğlu, yazısında “Bunu sadece MHP’liler diyor ama... Nedeni de şu; AK Parti ile MHP ve CHP arasında seçimden sonra gayrıresmi görüşmeler oldu, oluyor. İşin en kolay ve MHP’lilerin en çok ilgi gösterdiği kısmı ‘paylaşım’ olduğu için ‘neler olabilir’ diye konuşuldu. Bazı MHP’lilerin ‘bitti bu iş’ dediği bu. Yani bir şey olmuş bitmiş değil. Asıl kararı ‘demiri kesen’ sözün sahibi söyleyecek: Bahçeli” görüşünü dile getirdi.
Mustafa Kartoğlu, köşesinde sorduğu “Bahçeli ikna edilemez mi?” sorusuna ise “Siyasette imkansız yok; aksine siyaset ‘imkan sanatı’dır. O nedenle ‘hayır’ demeyelim ama ‘zor’... Bu, Bahçeli’nin şartlarını ve söylediklerini ‘yutmasa’ da ‘gömmesi’ anlamına geleceği için zor. Ve MHP’de Bahçeli tek söz sahibi olduğu için...” yanıtını verdi…
Mustafa Kartoğlu’nun Star gazetesinin bugünkü (3 Temmuz 2015) nüshasında “Uzlaşma, alışık olmayan bünyede heyecan yapıyor” başlığıyla yayımlanan yazısı şöyle:
Yine işin kolayına kaçalım, soru cevap yapalım:
-TBMM Başkanı seçimi koalisyon için işaret verdi mi?
Evet. Ancak beklendiği gibi bir ‘uzlaşma’ işareti değil, ‘sandığın ve matematiğin dediği olur’ mesajı. MHP’nin geçersiz oy vererek AK Partili adayın seçilmesini sağlaması ‘koalisyona yeşil ışık’ mı?
Kişisel kanaatim, değil... Ancak daha önceki konuşmasında ‘hükümet kurulamaz ve kriz çıkarsa sorumluluktan kaçmayız’ mesajıyla birlikte okunduğunda ‘kapıyı kapatmadım görüntüsü’ veriyor. Ancak...
- Bahçeli’nin ‘3 şart’ı AK Parti-MHP koalisyonu kapısını kapatmıyor mu?
Yukarıdaki cevabın ‘Ancak...’ diye devam etmesi bu yüzden zaten. “Çözüm sürecinin iptali, 17/25 Aralık’ın yeniden açılması ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Beştepe’yi terk etmesi” şartlarını içeren 3 madde kabul edilmez. Ayrıca Bahçeli, ülke krize girse bile yine ‘bu şartlarla’ sorumluluk alacağını da açıkladı. Bir başka engel de yine Bahçeli’nin Cumhurbaşkanı’na yönelik ‘edep dışı’ ifadeleri...
- Ama MHP’liler ‘koalisyonu kurduk bile’ diyorlar?
Doğru. Bunu sadece MHP’liler diyor ama... Nedeni de şu; AK Parti ile MHP ve CHP arasında seçimden sonra gayrıresmi görüşmeler oldu, oluyor. İşin en kolay ve MHP’lilerin en çok ilgi gösterdiği kısmı ‘paylaşım’ olduğu için ‘neler olabilir’ diye konuşuldu. Bazı MHP’lilerin ‘bitti bu iş’ dediği bu. Yani bir şey olmuş bitmiş değil. Asıl kararı ‘demiri kesen’ sözün sahibi söyleyecek: Bahçeli... Ve onun da ne söylediği ortada. Bahçeli, parti yönetimine, milletvekillerine ve tabanına rağmen geri adım atmıyor.
- Bahçeli ikna edilemez mi?
Siyasette imkansız yok; aksine siyaset ‘imkan sanatı’dır. O nedenle ‘hayır’ demeyelim ama ‘zor’... Bu, Bahçeli’nin şartlarını ve söylediklerini ‘yutmasa’ da ‘gömmesi’ anlamına geleceği için zor. Ve MHP’de Bahçeli tek söz sahibi olduğu için...
- TBMM Başkanı seçiminde kullandığı oy ve sözleri birlikte nasıl yorumlanabilir?
Tek cümleyle; Bahçeli hem CHP’ye karşı AK Parti adayını seçtiriyor, hem CHP’yi AK Parti ile koalisyona zorluyor, hem de CHP’yi iktidara ortak olmakla suçlamaya hazırlanıyor!..
- CHP tarafında durum ne?
CHP koalisyon ortaklığını istiyor. 13 yıldır biriken bir ‘açlık’ (eleştirel anlamda kullanmadım) var. Ancak 13 yıldır bir ‘sınır tanımayan muhalefet söylemi’nin oluşturduğu bir ‘yük’ de var.
- CHP bu yükü en azından kenara koyup hafifleyemez mi?
Evet, bunu da istiyor. Ancak nereden, nasıl başlayacağını şimdilik bilemiyor. Örneğin, ‘uzlaşmaz’ görüntüsü verecek sert söylemi bırakmış görünüyor. Ancak TBMM Başkanı’nın AK Parti’den seçilmesini sağladığı için MHP’yi suçlarken “AKP’ye koltuk değneği oldu” diyor. Oysa koalisyon kurulursa CHP, aynı ‘AKP’nin genel başkanını yeniden Başbakan yapacak!..
- Bu söylem sorunu aşılırsa koalisyon kurulabilir mi?
‘Söylem’ işin en kolay yanı. Ancak MHP’nin ‘koalisyona eyvallah etmeyen parti’ görüntüsü verme çabası CHP’yi de ‘iktidarı arzulayan parti’ görüntüsü vermemeye zorluyor. CHP’de “Biz de biraz tafra yapalım” havasında bu yüzden.
- Bu önemli bir engel mi?
Hayır. Asıl önemli olan temel politikalarda uzlaşı sağlanabileceği görülüyorsa, bu sorun iki parti arasında çözülebilir.
- Temel politikalar derken?
Dış politika ve eğitim örnekleri yeterli: AK Parti ‘Esed’siz çözüm” istiyor, CHP ise ‘Esad’la görüşüyor...
AK Parti İmam Hatip’leri önemsiyor, CHP ise İHL’ye geçişi öngörmeyen ‘kesintisiz’ eğitim istiyor.
- Ya AK Parti kanadında?
AK Parti, CHP, MHP ve HDP ile görüşmek üzere üç ekip hazırladı. Ekipler partilerin belgelerini, seçim beyannamelerini inceliyor, uzlaşma alanlarını belirliyor. Bu hazırlık diğer partilerde yok. Daha çok ‘AK Parti bize teklif getirsin’ beklentisindeler.
- Üç partiye de eşit mesafe mi var?
Prensipte evet, ancak gerçekçi olursak hayır. Öncelik CHP ve ‘Bahçeli’ye rağmen’ MHP’de...
- MHP ile koalisyon hala mümkün görünüyor mu?
Evet. Ancak Bahçeli’nin nasıl ikna edileceğini AK Parti değil MHP kurmayları düşünüyor.
- AK Partililer CHP’ye nasıl bakıyor?
Soğuk değil. Fayda/maliyet analizi yapılıyor. Ülkeye ve her iki partiye ne getirir, ne götürür bakılıyor.
- İlk ziyaret hangi partiye olacak?
Son anda değişiklik gerektirecek yeni bir durum ortaya çıkmadıkça CHP’ye... Yani oy sırasına göre yapılacak ziyaretler. Bir partiyle görüşmeler sonlandırılıp diğerine gidilmeyecek. Her partiyle sıralı turlar şeklinde görüşülecek, koalisyona en yakın partiyle sonuç görüşmeleri yapılacak.
- Tekrar seçim ne kadar gündemde?
TBMM Başkanı seçiminden öncesine göre daha fazla. Bu sadece AK Parti için geçerli değil; CHP’de de benzer bir gözlem var.
- Bu, koalisyon kurulmasını zorlaştırmaz mı?
Evet. Ama partilerin ilk tercihi seçim değil. Bu yüzden ‘şimdilik’ koalisyona zorlama ihtimali daha yüksek. Ancak ‘boşa geçirilen’ zaman arttıkça tersine döner.