Steinmeier’in zorlu Türkiye ziyareti

Steinmeier’in zorlu Türkiye ziyareti

Almanya Dışişleri Bakanı Frank-Walter Steinmeier, Türkiye ile ilişkilerin gerildiği bir dönemde Ankara’ya önemli bir ziyaret gerçekleştirecek.

Pazartesi günü ilk olarak Brüksel’de AB dışişleri bakanlarının Türkiye’deki son gelişmeleri ele alacakları toplantıya katılacak olan Steinmeier, akşam saatlerinde Ankara’ya hareket edecek.

Steinmeier’in Salı günü Ankara’da yapacağı temaslarda, Cumhuriyet gazetesine operasyon, HDP milletvekillerinin tutuklanması gibi gelişmelerden duydukları kaygıları dile getirmesi, demokrasi, adil yargılama, insan hakları ve hukuk devleti konularında beklentilerini aktarması bekleniyor.

Almanya Dışişleri Bakanı, temasları çerçevesinde mevkidaşı Mevlüt Çavuşoğlu ile ikili bir görüşme gerçekleştirecek, ardından iki bakan heyetler arası görüşmelere başkanlık edecek. Steinmeier’in bazı hükümet yetkilileri ile de bir araya geleceği, programın uyması halinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından da kabul edilmesinin beklendiği kaydedildi.

Alman Bakan ayrıca, muhalefetteki siyasi partililerin üst düzey yetkilileri ve sivil toplum temsilcileriyle de görüşecek.

Cezaevi ziyareti olacak mı?

Steinmeier’in, haklarındaki soruşturmalar nedeniyle tutuklanan HDP milletvekillerini cezaevinde ziyaret edip etmeyeceği, Alman medyasında en çok merak edilen konular arasında bulunuyor.

Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Martin Schäfer, olağan basın toplantısında soruları yanıtlarken, ziyaret programı üzerinde çalışmaların sürdüğünü, henüz tüm ayrıntıların netlik kazanmadığını söyledi. HDP milletvekillerinin tutuklanmasının, Bakan Steinmeier’in gündemindeki konular arasında bulunduğunu vurgulayan Schäfer, başkentte günübirlik temaslarda bulunacaklarını, Ankara dışındaki cezaevlerinde bulunun HDP’lileri ziyaret etmenin "lojistik olarak kolay gözükmediğine” işaret etti.

Türk diplomatik kaynaklar ise böyle bir ziyaretin hoş karşılanmayacağı, ilişkilerdeki gerginliği artıracak bir adım olarak algılanacağı görüşünü aktardılar.

‘Megafon diplomasisine son'

Dışişleri Bakanı Steinmeier’in Ankara ziyaretindeki en önemli hedeflerinin başında, iki ülke arasında son haftalarda tırmanan gerilimi düşürmek geliyor.

Görüş ayrılıklarının basın üzerinden karşılıklı açıklamalarla daha da derinleşmesini engellemeye çabalayan Steinmeier, sorunların ikili diyalog çerçevesinde, kapalı kapılar ardında masaya yatırılmasını, çözüm aranmasını istiyor.

DW Türkçe’ye konuşan diplomatik kaynaklar, “Megafon diplomasisine son verilebilirse, diyaloğu güçlendirmek mümkün olur” görüşünü dile getiriyor.

Steinmeier Ankara ziyareti sırasında, Türkiye’deki son gelişmeler hakkında muhataplarından ilk elden bilgiler almayı, Avrupa’nın demokrasi ve insan hakları konularındaki kaygı ve beklentilerini de en üst düzeyde aktarmayı umut ediyor.

Hukuk devleti ilkelerine vurgu

Almanya Dışişleri Bakanı’nın Ankara ziyareti, 15 Temmuz darbe girişimi sonrasında Türkiye’ye yapacağı ilk ziyaret olması nedeniyle de ayrı önem taşıyor.

Diplomatik kaynaklar ziyaretin çok daha önce yapılmak istendiğini ancak tarafların programlarının uyuşmaması nedeniyle gecikme olduğunu ifade ediyor.

Ankara, darbe girişiminin ardından Avrupa ülkelerini, Türkiye ile güçlü bir dayanışma göstermemekle eleştirmişti.

Alman diplomatik kaynaklar, Merkel hükümetinin darbe girişiminin ilk saatlerinde açıklama yaparak buna tepki gösterdiğini, bu konudaki tavrın net bir şekilde sürdürüldüğüne dikkat çekiyor.

Steinmeier’in Ankara temaslarında bunu tekrarlayarak darbe girişiminin aydınlatılmasına destek açıklayacağı, bununla birlikte soruşturmalarda demokratik hukuk devleti ilkelerine uyulması beklentisinin altını çizeceği belirtiliyor.

Alman Dışişleri Bakanı’nın, basın özgürlüğü, adil yargılama, yargı bağımsızlığı gibi konuların sadece kendi beklentilerini yansıtmadığını, Türkiye’nin anayasası ve yasaları tarafından da garanti alınan ilkeler olduğunu, bu bağlamda taraf olunan uluslararası sözleşmeleri de hatırlatması bekleniyor.

AB’nin mesajı da konuşulacak

Bu arada Steinmeier ziyaretini Brüksel’de yapılacak ve Türkiye’deki gelişmelerin görüşüleceği AB Dışişleri Bakanları toplantısının hemen ardından yapıyor olması kritik önem taşıyor. Diplomatik kaynaklar Steinmeier'in Brüksel’de şekillendirilecek ortak Türkiye pozisyonu hakkında Türk yetkililer ile görüşeceğini aktardı.

Türkiye'nin beklentileri

Steinmeier’in ziyaretini “Gecikmiş bir ziyaret, ama hiç olmamasından daha iyi” sözleriyle değerlendiren Türk diplomatik kaynaklar, son haftalarda Almanya’dan Türkiye’ye yöneltilen eleştirilere ise tepki gösteriyor.

Türk tarafı, Alman siyasetçilerin bazı açıklamalarının “Devletlerarası ilişkilerde kabul edilebilecek eleştiri düzeyini aşan, üst perdeden, içişlerine müdahale olarak algılanabilecek bir boyuta taşındığı” görüşünde.

Ankara’nın ziyaretten temel beklentileri ise, Almanya’nın PKK ile mücadelede daha sert adımlar atması, Gülen hareketinin ülkedeki faaliyetlerinin üzerine gitmesi.

Almanya’da PKK’nın terör örgütleri listesinde bulunduğunu, bugüne kadar PKK şüphelileri hakkında yaklaşık 4 bin 500 soruşturma açıldığını belirten yetkililer, bunların büyük bölümünün sonuçsuz kaldığını söylüyor.

PKK’nın özellikle gelir kaynaklarının yarısından fazlasını Almanya’da topladığını ifade eden Türk yetkililer, örgütün finansman kaynakları ve ayrıca propaganda faaliyetlerine karşı daha etkili önlem alınması beklentisini yineliyor.

Ankara ile Berlin arasında büyük gerginliğe yol açan bir diğer konu ise Gülen hareketinin Almanya’daki faaliyetleri.

Türk tarafı 15 Temmuz darbe girişimiyle birlikte Gülen hareketinin “barışçıl, eğitime ağırlık veren dini bir hareket olmadığının ortaya çıktığını” savunarak, Almanya’nın bu hareketin ülkedeki faaliyetlerini mercek altına almasını, özellikle mali kaynaklarının üzerine gitmesini talep ediyor.

Ankara ayrıca, haklarında yakalama kararı bulunan, Gülen hareketiyle bağlantılı isimlerin iade edilmesini, iltica başvurusunda bulunanların başvurularının kabul edilmemesini istiyor.

Berlin ise ancak Almanya yasalarına aykırı faaliyetlerinin bulunması, somut kanıtların sunulması halinde bu kurumların mercek altına alınabileceğini kaydediyor. Almanya, iade taleplerinde ise her bir başvurunun tek tek inceleneceğini, bir dava siyasi nedenlerle açılmışsa, iadenin söz konusu olmayacağı mesajını veriyor.

© Deutsche Welle Türkçe

Değer Akal