Sivil toplum cezaevlerinde eşcinsellere kötü muameleyi araştıracak!

Sivil toplum cezaevlerinde eşcinsellere kötü muameleyi araştıracak!

- HÜLYA KARABAĞLI 

Ankara  

Ceza İnfaz Sisteminde Sivil Toplum Derneği (CİSST) ile Kaos GL ve Pembe Hayat Dernekleri’nin öncülüğündeki kuruluşlar, ilk etapta Ankara ve İstanbul’daki cezaevlerinde inceleme yapacak. Yüz yüze yapılacak görüşmelerin ardından sorunun siyaset gündemine taşınması, Adalet Bakanlığı’nca bir yönetmelik çıkarılması ya da mevcut yönetmelikte bazı düzenlemeler yapılması amaçlanıyor. Eşcinsel mahkumlar, uğradıkları hak ihlallerini ziyaretçileri ya da mektupla bildiriyorlar.   

Eşcinsel dernekler ile bazı STK’lar, cezaevlerinde tecritten ayrımcılık ve kötü muameleye maruz kalmalarına rağmen seslerini duyuramayan gey, biseksüel, trans ve interseks bireylerin hakları için yol haritasını belirledi.

Tecrit ilk sırada

Kaos GL Dış İlişkiler Koordinatörü Murat Köylü, T24’e cezaevleri çalışmalarını ve eşcinsellerin karşılaştıkları sorunları anlattı. Eylül ayından itibaren eşcinsel derneklerin dışındaki bazı örgütler, çağırıcılar, tutuklu ve hükümlü yakınları cezaevleri konusunda sıkı bir çalışma yapacak. Adalet Bakanlığı’na cezaevleri incelemesi için başvuru yapıldı. Hedef, cezaevlerindeki LGBT bireylerin haklarını güçlendirmek. Köylü, cezaevlerinde hak ihlalinin ilk sırasına tecritin oturduğunu, onu kötü muamelenin izlediğini söylüyor. “Çoklu ayrımcılığa uğruyorlar” diyen Köylü, “LGBT olmaktan zaten ayrımcılığa uğruyorlar. Gardiyanların, diğer mahkumların ayrımcılığıyla karşılaşıyorlar. Tecrit ediliyorlar. Nefret suçlarına maruz kalıyorlar” diye konuştu.

Adalet Bakanlığı’nın düzenlemelerinde eşcinsellere yönelik bir hüküm olmamasının sorunu daha da büyüttüğüne dikkat çeken Köylü, “Bir gardiyan iyi niyetli olsa da nasıl davranacağını bilmiyor. Bilmediği için en önemli sorun burada başlıyor. Mahkumların sağlık hizmetlerine erişmesi neredeyse mümkün olmuyor” dedi.

Erkekler koğuşuna konuluyorlar

LGBT mahkumlarının cezaevinde maruz kaldıkları muameleler şöyle sıralanıyor: 

-Atölyeler, kütüphaneler ve spor salonları gibi sosyal alanlarda sorun çıkacağı düşünülerek sosyal faaliyetlerden faydalanamıyor. 

-Trans kadın mahkumlar özellikle cinsiyet geçiş sürecine girmedilerse ‘erkek’ sayılarak bu koğuşa yerleştiriliyor. Böylece en basit ihtiyaçlarını karşılayamıyorlar.  Erkeklerin bulunduğu  cezaevi kantininde  kadın iç çamaşırı yada ince çorap satılmıyor. Cımbız  bile mesele oluyor.

-Hapishanelerdeki ihlaller genellikle siyasi hükümlüler üzerinden insan hakları örgütlerinin ve sivil toplumun gündemine giriyor. Sivil insanların içeride ne yaşadıklarını kimse bilmiyor.

-LGBT bireyler cezaevi personelinin taciz, tehdit ve aşağılamalarıyla karşılaşabiliyor.