"Stockholm saldırganı Türkiye'de radikalleşti, 2015'te sınır dışı edildi"

"Stockholm saldırganı Türkiye'de radikalleşti, 2015'te sınır dışı edildi"

İsveç basını, Stockholm’de 4 kişinin ölümüne neden olan "kamyonlu terörist" Rakhmat Akilov’un, 2012’de Türkiye’ye geldiğini ve Türkiye’de radikalleştiğini iddia etti. Reuters haber ajansı da Özbek güvenlik makamlarına dayandırdığı haberinde, Akilov’un 2015’te Türkiye’den sınır dışı edildiği bilgisine yer verdi.

Söz konusu iddiaları köşesine taşıyan Deniz Zeyrek, "Üst düzey bir güvenlik yetkilisi, İstanbul’da Zeytinburnu, Fatih, Başakşehir gibi semtlerde oluşan gettoların taşıdığı riske dikkat çekti. Pasaportlarını yok ettiklerinden hangi ülkeden oldukları bile anlaşılamayan denetimsiz yabancıların (Suriyeliler hariç) yüz binleri aştığı da başka bir gerçek" diye yazdı.

Zeyrek, "Bir kısmını paylaştığım bu ilişkiler, Türkiye’nin bu büyük sorunu masaya yatırıp radikal kararlar almasını gerektirmiyor mu?" ifadesini kullandı. 

Deniz Zeyrek'in "Stockholm saldırganının Türkiye geçmişi..." başlığıyla yayımlanan (14 Nisan 2017) yazısı şöyle:

10 Nisan 2017 Pazartesi günü, St. Petersburg Metrosu’nu kana bulayan bombacı Akbarzhon Jalilov’un Türkiye’de kaldığını ve sınır dışı edildiğini yazmıştım. Yazıda, “Yakında İsveç’i kana bulayan terörist üzerinden de benzer iddialar gelirse şaşırmayın” demiştim.

Yanılmadım. İsveç basını, Stockholm’de 4 kişinin ölümüne neden olan kamyonlu terörist Rakhmat Akilov’un, 2012’de Türkiye’ye geldiğini ve Türkiye’de radikalleştiğini iddia etti. Reuters haber ajansı da Özbek güvenlik makamlarına dayandırdığı haberinde, Akilov’un 2015’te Türkiye’den sınır dışı edildiği bilgisine yer verdi.

Türkiye'nin sınır dışı ettiği Özbekler

Akilov, Stockholm’deki saldırıdan hemen sonra bir telefon görüşmesi yapmış. Yakalanınca, polis bu görüşmenin izini sürmüş ve Özbekistan vatandaşı iki isme daha ulaşmış. Söz konusu isimler Ankara’ya sorulmuş.

Akilov, Türkiye’ye Kasım 2014’te girmiş, Şubat 2015’te vize ihlali gerekçesiyle sınır dışı edilmiş, 5 yıl giriş yasağı konulmuş. (Bu arada Akilov’un 3 ay kaldığı anlaşılıyor. Radikalleşmek için yeterli bir süre olmasa gerek.)

İsveç’in ismini ilettiği diğer Özbek (M.) ise Türkiye’ye Kasım 2012’de girmiş ve Mayıs 2013’te ayrılmış. Vize ihlali cezası ve 5 yıl giriş yasağına sahip olan şahıs, Aralık 2015’te Türkiye’ye girmek isterken sınır kapısında durdurulmuş ve geldiği ülkeye geri gönderilmiş.

Ortak profil

İsveç’in gönderdiği isimler, St. Petersburg bombacısı Jalilov, İstanbul’da Reina saldırganı Masharipov, Atatürk Havalimanı saldırganları... Hepsinin ortak profili var:

- İnterpol’ün yayınladığı 12 bin, Türkiye’nin 52 bin kişilik zanlı listesinde isimleri yok.

- Kırgızistan, Özbekistan, Tacikistan gibi ülkelerden geliyorlar. Rusça biliyorlar ve çoğu Rus pasaportuna sahip.

- Kendi ülkelerinde haklarında arama kararı yok (varsa da ilgili ülke, başka ülkelerle paylaşmamış).

- Vizesiz seyahat imkânından yararlanıp, çalışma bahanesiyle Türkiye’ye gelmişler.

Atatürk havalimanı saldırısıyla bağlantılı

28 Haziran 2016 günü, üç terörist İstanbul Atatürk Havalimanı’nı kana bulamıştı. 45 kişiyi katleden acımasız katillerden biri, Rusya vatandaşı Vadim Osmanov, pasaportunu 14 Aralık 2015’te Rusya’dan almış. Diğer saldırgan Özbek vatandaşı Rakhim Bulgarov da Türkiye’ye saldırıdan üç ay önce girmiş ve Başakşehir’de bir evde yaşıyordu. Üçüncü saldırgan da kimliği belirlenemeyen bir Kırgızistan vatandaşıydı.

Bulgular, Atatürk Havalimanı saldırganları ile St. Petersburg ve Stockholm saldırganları arasında bağ olabileceğini gösteriyor.

İş birliği yok

Atatürk Havalimanı saldırısından sonra yapılan operasyonlarda yakalanıp tutuklanan 17 kişiden 11’i Rusya pasaportu taşıyordu. Türkiye’nin işlem yaptığı en az 350 Tacik kökenli isim, Rusya pasaportu taşıyordu ve Rusya’dan gelmişti. Rakamlar, Rusya’nın ‘Bırakalım ülkeden gitsinler’ yaklaşımı ile işbirliği yapmadığını gösteriyor.

Bir başka örnek Özbekistan. Şüphelileri paylaşmak bir yana, suçüstü yakalanmış birinin bilgilerini bile paylaşmıyor. Reina saldırganı Özbek vatandaşı Masharipov konusunda, Türkiye’nin bilgi talebini reddetmişti.

Türkiye'nin zor kararı

Türkiye’ye gelip uzun süre kalan yabancı ziyaretçilerin büyük bölümü eski Sovyet cumhuriyetleri ve Arap ülkelerinden. (Suriyeliler dışında) Araplar turizm ve iş, eski Sovyet ülkelerinin vatandaşları ise çalışmak için geliyor.

Türkiye’ye giriş yapan ‘yabancı terörist savaşçı’lar da istihbaratçılar tarafından ‘Arapça’ ve ‘Rusça’ konuşanlar olmak üzere iki kategoriye ayrılıyor.

İlgili ülkeler zanlı listelerini paylaşmayınca, Türkiye’nin, gümrüklerde normal ziyaretçiler arasından IŞİD’cileri ayırt etmesi zor.

Üst düzey bir güvenlik yetkilisi, İstanbul’da Zeytinburnu, Fatih, Başakşehir gibi semtlerde oluşan gettoların taşıdığı riske dikkat çekti. Pasaportlarını yok ettiklerinden hangi ülkeden oldukları bile anlaşılamayan denetimsiz yabancıların (Suriyeliler hariç) yüz binleri aştığı da başka bir gerçek.

Bir kısmını paylaştığım bu ilişkiler, Türkiye’nin bu büyük sorunu masaya yatırıp radikal kararlar almasını gerektirmiyor mu?