'Stratfor’un resmi ortağı Sabah gazetesi'

'Stratfor’un resmi ortağı Sabah gazetesi'

 

 
T24 - Taraf gazetesinin yayımladığı WikiLeaks kriptolarındaki bilgiler, Stratfor'un sağladığı istihbaratın önemli bir bölümümünün basındaki kaynakları tarafından beslendiğini ortaya koyuyor. Kriptolara göre, Stratfor'un yöneticisi Friedman'ın isteği üzerine TÜSİAD ABD Temsilciliği'nden önce kurumda çalışan Emre Doğru, Sabah gazetesinden Irak’a İHA uçuşları, İsrail'in rolü, Ankara'da Esad'ın özel temsilcisiyle neler konuşulduğu gibi konularda bilgiler almış.
 
Taraf gazetesinin yayımladığı WikiLeaks kriptolarına göre,  Stratfor’un eski Türkiye uzmanı Ceyhun Emre Doğru, yolladığı 21 Eylül 2010 tarihli e-postada Sabah’ın belirlediği üç irtibatın ismini iletiyor: “Sabah’taki irtibat kişimiz Alparslan Akkuş, yeni irtibat kişileri listesini size iletmemi istedi. Üçü de dış haberler editörü ve Alparslan’ın dediğine göre hem gönderdiğimiz malzemeleri okuyup özetlemek hem de istediğimiz bilgileri olabildiğince çabuk aktarmak için daha fazla zamanları olacak. Listedeki ilk isim, Şule Güner, birinci bağlantı kişisi olacak. En kısa sürede onlarla bir görüşme yapacağım: Şule Güner, Bercan Tutar, Okan Umruk.”
 
Bu süre zarfında Stratfor, Sabah’ta çalışan gazetecilere birçok konuda başvurmuş. Bu yazışmalardan birinde Stratfor, Sabah’ a Türk Silahlı Kuvvetleri’nin İnsansız Hava Uçakları (İHA) ile ilgili kapasitesinin hangi ölçüde olduğunu sormuş. 16 Şubat 2010 tarihli “Türkiye Irak operasyonunda İHA’lar kullandı” başlıklı yazışmada, Stratfor direktörü George Friedman’ın “Türkiye’nin İHA’sı var. Ama onları kullanmayı ve bakımını sağlamayı bilmiyorlar bu sorun” yorumu üzerine, Emre Doğru, bilgiyi Sabah’taki irtibatlarına soruyor ve kaynak bilgisini şöyle geçiyor:
 
DAYANAK: STRATFOR kaynağı
 
KAYNAK TANIMI: Basın kaynağı– Sabah (hükümet yanlısı)
 
YAYINLANABİLİR: Evet
 
KAYNAK GÜVENİLİRLİĞİ: B
 
BİLGİ İNANDIRICILIĞI: 2
 
DAĞITIM: Analizciler
 
ÖZEL KULLANIM: Yok
 
MUHATAP: Emre “Kaynak İHA’ların Batman’da (Türkiye’nin güneydoğusunda bir il) bir hava üssünden kalktığını ve Türk komandoların dün Kuzey Irak’taki operasyonları sırasında gerçek zamanlı istihbarat sağladığını söylüyor. Türkiye ordusunun basın bildirisi de bunu ima ediyor (operasyonu canlı takip ettiklerini söylüyor -emre). Irak’a kaç İHA gönderildiğine dair hiçbir fikri yok. Kaynak Türkiye’nin bu kuşları uçurmak için gerekli teknik kapasiteye sahip olduğunu düşünüyor (Bundan birkaç hafta önce basında İsrail’den alınan İHA’ların Batman’da bir hava üssüne taşındığı yönünde haberler vardı - emre).”
 
Stratfor zaman zaman küçük sorularla da Sabah’ın kapısını çalmış. 16 Haziran 2011’de Stratfor uzmanları Suriye lideri Beşşar Esad’ın özel temsilcisi Hasan Türkmani’nin Ankara’daki temaslarıyla ilgili içeriden bilgiler sormuş. Emre Doğru, kaynağından Dışişleri Bakanlığı’nda tampon bölge oluşturulması ile ilgili hazırlıkları olup olmadığı konusunda da bilgi almış.
 
Sabah da Stratfor’un kulağı delik uzmanlarından bazı diplomatik görüşmelerle ilgili perde arkası bilgiler edinmeye çalışmış. Sabah 13 Ağustos 2011’de ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton’In başkanlığında Washington’da yapılan bir Türkiye toplantısı ile ilgili detayları istemiş. Emre Doğru, Sabah tarafından belirlenen soruları şöyle iletmiş: “İrtibat Kişimizin soruları: Yüksek Askerî Şûra’nın kararları, Türkiye-İran ilişkileri, PKK konusu ve 12 eylülde yapılacak anayasa referandumu görüşüldü mü? Özetle konuşulanlarla ilgili perde arkası bilgilerimiz var mı? Buranın saatiyle 8 olmadan önce cevap verilmesi yerinde olur.”
 

Türkiye ile İsrail'in S-300 işbirliği

 
Stratfor’un Ortadoğu ve Latin Amerika uzmanı Jeopolitik Analizler Direktörü Reva Bhalla’ya ait bir e-postada, İsrail ile Türkiye’nin, S-300 hava savunma sistemiyle ilgili yıllarca çok yakın bir işbirliği sürdürdüğü anlaşılıyor. Bhalla, 26 Şubat 2009 tarihli e-postasında Meksikalı bir savunma uzmanının kendisine verdiği şu ‘ilginç’ bilgileri aktarıyor: “Sekiz yıl önce Ruslar Yunanlıların Girit adasındaki (Kıbrıs’ı korumakla yükümlü) bir üssüne S-300 sattığını anlattı. Ruslar S-300’leri, Türkler onları batırmasın diye bir savaş gemisiyle nakletmiş (o anda ortam biraz gürültülüydü, bunu yanlış duymuş da olabilirim). Söylediğinin ana fikri Türkiye, Girit’e yapılan bu satıştan beri S-300’ün şifrelerini kırmaya çalıştı ve İran da Ruslardan S-300 almaya kalkar diye, İran’a avantaj sağlayabilmek için İsrail ile S-300’ler hakkında istihbarat paylaştı.” Yazışmada, Rusya ile İsrail arasındaki ilginç bir savunma anlaşmasından da söz ediliyor: Buna göre İsrail Rusya’ya, İran’ın Tor M1 füze savunma sisteminin şifrelerine karşılık Gürcistan’a sattığı İHA’ların şifrelerini vermiş.