Su ve Vicdan Nöbeti Koordinasyon Kurulu: Ruhsatların yenilenmemesi umut verici olsa da gerçek talebimiz iptal edilmesi

Su ve Vicdan Nöbeti Koordinasyon Kurulu: Ruhsatların yenilenmemesi umut verici olsa da gerçek talebimiz  iptal edilmesi

26 Temmuz'da başlayan Su ve Vicdan Nöbeti 82. gününde devam ederken, Su ve Vicdan Nöbeti Koordinasyon Kurulu, Alamos Gold ve Doğu Biga Madencilik'in ruhsatlarının yenilenmemesinin umut verici olduğunu belirtse de gerçek taleplerinin ruhsatların iptal edilmesi olduğunu aktardı.

Nöbete başladıkları ilk günden beri öne sürdükleri talepleri gerçekleşene kadar nöbeti bırakmayacaklarını söyleyen koordinasyon, yenileme için verilen 2 aylık sürede Kirazlı Balaban’daki sahada tek bir kazma dahi vurulamayacağını, şirketlerin yapacağı her işlem hakkında yasal süreç başlatacaklarını ve gözlerinin üzerlerinde olduğunu ifade etti. Su ve Vicdan Nöbeti Koordinasyon Kurulu açıklamalarında şunları söyledi:

"26 Temmuz’da başlayan “Su ve Vicdan Nöbeti”miz 82.gününde kararlılıkla devam etmektedir. Nöbete başladığımız ilk gün dile getirdiğimiz gibi taleplerimiz;

Kaz Dağları ve yöresindeki metalik madencilik ruhsatlarının İPTAL edilmesi,

Kirazlı Balaban’da yapılan çalışmaların son bulması,

Kirazlı Balaban’daki orman ekosisteminin en az 200 bin orman ağacı kesilerek bir cehenneme dönmesini sağlayan kararlara imza atanların yargı önünde yargılanması,

Ağaç kesiminin durdurulması ve kesilen ağaç sayısının tespiti.

Bu taleplerimiz gerçekleşene kadar nöbetimize devam edeceğimizi yaptığımız her basın açıklamasında dile getirmiştik. Bugün geldiğimiz noktada şirketin işletme ruhsatının ertelendiğini gerekli onayın verilmesi için yapılacak işlemler için 2 aylık ek süre verildiğini öğrendik.

Alamos Gold ve yerli görünümlü Doğu Biga Madencilik şirketi resmi web sitelerinden ruhsat süresinin süresi içinde uzatılmadığını belirterek, Kirazlı Balaban için inşaat sürecini askıya aldıklarını açıklamışlardır. Bu arada, “her ne kadar ruhsat bu tarihten sonra alınabilecek olmakla birlikte” diyerek küstahlık etmekten de geri durmamışlardır. Bizler bu mücadelenin yıllardır içinde olanlar “Kaz Dağları Kolay Lokma”, “En Düşük Maliyetle En Yüksek Karı Elde Edeceğiz” şeklindeki şirket beyanlarının cevabını bir nebzede olsa verdiğimizi düşünüyoruz.

Geldiğimiz nokta yüz binlerce insanın haklı mücadelesinin bir karşılığıdır. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nın beklenen süre içerisinde ruhsatı yenilememiş olması, bizler için umut vaat edici bir gelişme de olsa gerçek talebimiz ruhsatların iptal edilmesidir. Kaz Dağları ve yöresi “önemli korunması gereken alanlar” olarak kabul edilmeli ve bir bütün olarak “dünya mirası” ilan edilmelidir.

Sürece ilişkin pek çok izni ve ertelemeleri şirketin websitesindeki açıklamalarından öğrenmiş olmakla birlikte, bilgi edinme yasasına dayanarak Ruhsatı Yenilememe Gerekçesini Enerji Bakanlığı’nın kamuoyu ile paylaşılmasını talep ediyoruz.

Şirketin 2 aylık bu süre içinde Kirazlı Balaban’daki sahada tek bir kazma dahi vuramayacağını, yapacağı her işlem ile ilgili yasal süreci başlatacağımızı ve gözümüzün üzerlerinde olduğunu yineliyoruz. Topraklarımızı terk edip gitmelerini talep ediyoruz. Çanakkale’de yaşam için gerekli olan suyun tek bir damlasını dahi “vahşi madenciliğe” vermeyeceğimizi bir kez daha dile getiriyoruz. Suyumuz, toprağımız, havamız yaşam içindir, yaşam adına sahip çıkmaya devam edeceğiz. Dünya’da ve Ülkemizde ekolojik yıkımlara neden olan tüm madencilik uygulama ve çalışmaları durdurulmalıdır."