T24 Haber MerkeziDamla Uğantaş - Gonca Tokyol
Kaz Dağları'nda sürdürülen doğa katliamına karşı başlatılan Su ve Vicdan Nöbeti Koordinasyonu, pazar günü gerçekleşen Fazıl Say konseri sonrasında eylem alanındaki çadırlı konaklamayı sonlandırma kararı aldı. Çanakkale Belediyesi'nin de bileşeni olduğu koordinasyonun kararına rağmen 'çadırlı nöbet'in bir sembol olduğunu savunan bazı aktivistler alanda kalmaya devam ediyor.
TIKLAYIN - Fazıl Say, Kaz Dağları için on binlerce kişiye çaldı: Bugün Türk halkıyla onur duydum
Nöbetin ilk gününden bu yana alana elektrik, tuvalet, çay sağlayan Çanakkale Belediyesi eylem alanındaki tuvaletleri kaldırdı, özel bir şirket ile anlaşılarak sağlanan elektrik de kesildi. Belediyeden gelen ekipler nöbet alanındaki belediyeye ait malzemeleri topladı. Konuya ilişkin T24’e bilgi veren Çanakkale Belediye Başkan Yardımcısı ve Su ve Vicdan Nöbeti Koordinasyonu Üyesi Rebiye Turan Ünüvar, çadırlı kampın eylem alanında yangın riski oluşturması nedeniyle konaklamayı kaldırdıklarını ancak eylemlerin hem Su ve Vicdan Nöbeti alanında hem de Çanakkale merkezinde devam edeceğini ifade etti.
Konaklamayı kaldırma kararına koordinasyonda yer alan STK ve temsilcilerin ortaklaşmasıyla varıldığını belirten Ünüvar, söz konusu kararın bayramdan iki gün önce alındığını ancak bayram dolayısıyla ziyaretçi sayısının artması ve Fazıl Say’ın kendilerine böyle bir talep dile getirmesi üzerine konaklamayı sona erdirme kararını konser sonrasına ertelediklerini ifade etti.
Su ve Vicdan Nöbeti’ni daha geniş kitlelere yaymaya çalıştıklarını belirten Ünüvar, bundan sonraki sürecin iki koordinasyon merkezi aracılığıyla devam edeceğini söyledi. Ünüvar bundan sonra izlenecek yol haritasında ilişkin şu bilgileri paylaştı:
“Çanakkale merkez ve nöbet alanı olmak üzere iki koordinasyon merkezi olacak. Çanakkale’den kalkan otobüsler, Türkiye’nin her yerinden gelen insanlara kamuoyundaki duyarlılığı artırmak amacıyla rehberlik edecek; bölgeye götürerek doğa katliamını gösterecek. Çanakkale tabanını da içine katarak, kamuoyunun doğru bilgilendirilmesine yönelik bilimsel bir çalıştay yapılacak.
"Bu çalıştayda maden bölgesinin yalnızca Kirazlı-Balaban olmadığı aynı şirketin Ağı Dağı’nda bunun 3,5 katı büyüklüğünde bir bölgede altın arayacağını toplamda 29 bölgede altın-gümüş maden işletmesi olduğunu, metalikleri de sayarsanız bunun 40’ı aştığını dolayısıyla Biga yarımadasının bir doğa katliamıyla karşı karşıya olduğunu bu kapı açılırsa bütün kapıların açılacağını anlatarak hem ulusal hem de uluslararası kamuoyunu sürdürme kararı aldık.”
Günlerdir Balaban’daki kamp alanında bulunan bir gönüllü, koordinasyon komitesinin çadırların varlığını ’sembolik’ olarak sürdürmesine ses çıkarmadığını ancak çadır nöbetinin kitlesel olarak devam etmesini istemediklerini belirterek, gelişmelere ilişkin T24’e şu bilgileri verdi:
“Dün akşam mobil tuvalet gitti. Bugün öğle saatlerinde elektrik kesildi, tekli bir konteyner tuvalet kalmıştı, onu da götürdüler. Çanakkale Belediyesi’ne ait banklar, tenteler ve bazı masalar gitti. Anlaşılan o ki bundan sonra Çanakkale Belediyesi’nin lojistik desteği olmayacak. Gıda desteği zaten asgari düzeye inmişti, bundan sonra az miktarda da olsa o desteğin olmayacağını söyleyebiliriz.”
Çanakkale Belediyesi’nin de bileşenlerinden olduğu koordinasyon komitesinin çadırlı nöbetten vazgeçilmesi kararı almasının ardından kampta yeni bir organizasyon şeması kurulduğunu kaydeden gönüllüler, pazar gecesi Fazıl Say konserinin ardından yaklaşık 120 çadırın alanda kalmaya devam ettiğini aktardı. Alanda kalmaya devam edenlerin kendi içinde organize olmaya başladığı, farklı çalışma birimleri kurulduğu belirtilirken, gönüllüler belediyenin sağladığı imkanları geri çekmesiyle birlikte alandaki mevcudiyetin sürdürülebilmesi için STK’lardan ve vatandaşlardan destek isteneceğini kaydetti.
Balaban’daki kamp alanına kalmaya devam eden gönüllüler T24’e yaptıkları açıklamada çadırlı nöbetin bir sembol olduğunu belirterek, bölgede yaşanan çevre katliamının gündemden düşmesine izin vermeyeceklerini ifade etti.